Bölüm-14/Odalar

106 13 79
                                    

~Günümüz_Kamila'nın gözünden~

Sabah Mirabel'in kapımı açmasıyla uyandım.

Mirabel=Oooo bu ne ama saat kaç oldu.

Kamila=Çok yorulmuşum. Şu dolabı aşağı indirmeliyiz.

Mirabel=Bunu yapabilir misin yoksa Luisa yarsıma gelsin mi?

Ellerimi dolaba götürdüm ve yavaşça dolabı aşağı indirdim.

Mirabel=Başardın!

Kamila=Evet, sanırım başardım...

Mirabel=Hadi giyin bekliyorum kapıda.

Hızla giyindim ve kapıyı açtığımda Mirabel'in yanında Dolores'i gördüm.

Dolores=Benim odamdan başlıyalım.

Mirabel=Şunu ye önce.

Mirabel ağzıma bir sandviç sıkıştırdı.

Dolores'in odasının duvarlarının üst kısmı beyaz, alt kısım ile ayıran kırmızı bir çizgi ve alt kızım kulak desenleri ile doluydu. Odasının alttarafından ses dalgaları şeklinde arası boşluk merdivenlerin sonunda yatak vardı. Boşluk olan alt kısımda birkaç dolap vardı.

Dolores=Luisa'nın odasına.

Mirabel=Camilo'yu atladık.

Dolores=Uyanmadı ki o.

Mirabel=Aman aman kardeşinede kıyamazmış.

Dolores=Hiç kıyamam, büyük kıvırcık salatama.

Luisa'nın odasına girdik. Duvarlar açık maviydi ve çok belli olmasada bunlar gözyaşarına benziyordu. Spor aletleri ile dolu odanın ortasındaki taştan, ejderha görünümlü yatağa ulaşılıyordu. Ejderha ağzının içinde yatıyor gibiydi. Duvarlarda ise kılışlar bir tablo gibi asılıydı.

Daha sonra İsabella'nın odasına girdik. Her yerde çiçekler vardı. Benim son görüşümden farklı olarak bu sefer bu çiçeklerin tür ve renkleriydi.

Mirabel'in odasını ezbere bildiğimiz için o kısmı geçtik. Alma'nın odası neredeyse Mirabel'in odası kadardı tam büyükanne konseptli çok sade bir odaydı.

Julieta'nın odası ise yemek motifleri ile bezenmişti. Yatağı ise yarabandı şeklindeydi.

Pepa'nın odası gökyüzü olayları ile bezenmişti. Bir gökkuşağından bulut görünümlü yatağa ulaşılıyordu.

Bruno'nun odasınıda es geçip Antonio'nun odasına vardık.

Antonio=Hermana Dolores, annem sana çok kızgın. Seninle konuşmuyormuş.

Dolores=Böyle birşey duymadım?

Yağmur ormanları şeklideki odanın öbür ucundan bir çita ile Antonio koşarak bize doğru geldi.

Ben çitayı severken iki Antonio birbirine bakıyordu.

Dolores=Camilo!

Mirabel=Oda turunu kaçırdın.

*Camilo kendisine dönüşür.
Camilo=Zaten herkesin odasını biliyorum.

Mirabel=Camilo uyandığına göre onun odasına gidiyoruz.

Mirabel elimden tuttu ve beni ileri sürükledi.

Camilo'nun odasına vardığımızda Camilo önümüze geçerek kapısını bize açtı. Bir elini kafasının üstüne diğer elini içeri doğru götürdü. Gözlerini kıstığında, koyu renkli göz kapaklarının ardında ela gözleri benim bal renkli gözlerimle buluştu. Gülümsüyordu...

Camilo'nun odasına girdiğimizde sol tarafta sahneye benzer bir giyinme odası vardı. Sağ kısımda bir sürü ayna bulunuyordu. Bu aynalardan sanki farklı bir yere daha gidilebiliyordu ama çok karmaşık olduğu belliydi. Sol tarafta giyinme odasından, sağdan sola doğru kavisli merdivenin üzerinde kırmızı halı vardı. Yatağın üzerinde spot ışıkları vardı. Yatak ise bukalemun şeklimdeydi. Yatağın arkasındaki duvarda yine sahne perdeleri vardı. Odanın orta kısmı bomboş ve kocamandı.

Oradan çıktığımızda aşağıdan sesler yükseldi.

Alma=Uzun zaman sonra hep beraber bir müzik çalın ne dersiniz?

Mirabel=Bu çok eğlenceli olucak!

Luisa gitarı, Dolores tefi, İsabella yan flütü, Mirabel kemanı, Antonio kanunu, Camilo elektro gitarın başına geçti. Ben ise ortada duruyordum.

Camilo=Kamila? Bateri?

Kamila=Bateri bana yasak. Günde 4 saat piano eğtimim var. Günde yarım saat gitar, keman ve yan flüt eğitimi aldığımdan vaktim kalmıyordu. Ayrıca bir hanfendi bateri gibi sert bir aleti çalamaz... Değil mi?

Bruno=Bu çok saçma! Hadi otu bakalım baterinin başına, Agustin piano çalar.

Baterinin başına oturduğum an içim mutlulukla doldu. Hepimiz önümüzdeki kağıtlardan notalara okuyarak aynı şarkıyı çalıyorduk.

Bateriye tüm heyecanımla çalıyordum. Şarkı bitimi kendimi tutamayıp biraz şov yaptım.

Camilo=Gösterişçi!

Mirabel=Kıskanç!

Julieta=Kamila pianoda bildiğin bir besteyi çalar mısın?

Kamila=Tabi.

Tuşlara bastığım an içim sıkıntıyla doşmuştu. Ağır bid beste çalıyordum.

Mirabel=Çok yavaş daha hareketli birşeyler yok mu?

Bildiğim en hareketli şarkıyı çaldım. Ama o bile çok yavaştı.

Bruno=Sana bunları mı öğrettiler.

Kafamı salladım. Agustin yanıma oturdu.

Agustin=Tabi bu parçalar güzel ama parmaklarını serbest bırak isediklerini yapsınlar.

Bir kaç notaya bastı. Ellerimi pianoya koydum ve hareketli birşeyler çalmaya başladım...

Bütün gün beraber müzik dinledik. Herkes birşeyler çaldı. Bazen birileri şarkı söyleyerek enstrümanların sesi oldular.

Akşam yemekte çok eğlenceli ve güzel geçti. Uyumaya gittim.

*Odaları kendime göre yaptım. Bence odalar böyle olurdu. Onları tanıtmak açısından bu bölümü yaptım. Görüşüz...

Encanto - The Magic WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin