2.BÖLÜM

115 16 2
                                    

YAĞMUR BAKIRCIOĞLU

Açelya'nın istediği gibi konuşma masasının yanındaki masalardan birine geçtik. Yakın olsak ne olucaktı sanki anlamıyorum.

Bir süre sonra herkes gelmeye başladı. Hemen gözlerim Egeyi aradı. Çok resmi olmicak şekilde siyah bir pantolon,beyaz tişört ve ceket giymişti. Her zaman ki gibi muhteşem gözüküyordu.

Herkes toplandığında müdür eline mikrofonu alıp konuşmaya başladı. "Hoş geldiniz sevgili öğrencilerim. Birazdan içeri girecek öğrencilerimiz sizinle aynı haklara sahip olucaktır. Onlarla iyi anlaşmaya çalışın, lütfen."

Cumhurbaşkanın çocukları sanki mübarek ne bu ilgi.

Salona iki çift ayak sesi doldururken bakışlar kapıya yöneldi. Bende bakmadan edemedim.

Ateş, kumral saçlı ve saçlarıyla nerdeyse aynı renk gözlere sahipti. Yüz hatları onu çekici gösterirken yapılı vücudu ben buradıyım diye bağırıyordu.

Onun yanındaki Batuhan olmalı ki siyah saçları ve ona ters olan mavi gözleriyle etrafa ateş ediyodu. Ateşten bir ya da iki yaş büyük duruyordu.

Gözlerimle onları ne kadar incekedim bilmiyorum ama Ateşin gözleri bana döndü. Ben ona  'hayırdır' bakışı atarken o göz kırpmakla yetindi.

Açelya bunu yalnış anlamış olucak ki elindeki içeceği üstüme döktü. "Açelya dikkat etsene elbisemin haline bak"dedim."Tamam hemen lavaboya git çıkar özel kıyafet bu" dedi. Hemen banyoya gittim. Musluğu açtım ve  çantamdan peçete çıkardım biraz ıslayıp elbiseme sürdüm. Beş dakika sonra lanet olası leke çıkmıştı. Eşyalarımı topladım ve kızların yanına gittim.

Konuşmaları bitmiş olacak ki öğrencilerin yanına gelip tanışıyorlardı.

Allah aşkına benim burda ne işim vardı!

Açelya " neyseki elbisen eskisi gibi olmuş sevindim"dedi." Eğer çıkmasaydı seni burda... "derken Ateş ve Batuhan yanımıza geldi. Lafım yarım kalmıştı. Batuhan " Okulun en güzel kızları burdaymış."dediğinde çapkınlığını ilan etmiş bulundu.

Merve bu iltifata 32 diş sırıtırken ben tepki bile vermedim. . Sonra Ateş elini bana uzatarak konuştu. "Tanışalım, ben Ateş korkusuz."

Uzattığı elini sıktım ve" Yağmur bakırcıoğlu " dedim." İsmini daha öncede duymuştum "dedi gülümseyerek.

Bak şimdi ben o gülümsemeyi nasıl siliyorum. "Gerçekten mi ben seni daha önce hiç duymamıştım"dedim ukalaca. Ama o tam tersi daha fazla güldü.

Tamam kesin şizofreni hastası.

"Olsun artık duydun" dedi. Ne kadar sinir bozucu bir çocuktu bu böyle.

Ada koluma dokunarak ileri gösterdi. Bize doğru yaklaşan kişiye baktığımda bu Tolgaydı. Bir bu eksikti zaten.

Masamıza geldi ve yanıma geçip elini belime attı. Hayrola koçum bu ne hız.

Ateş "sevgilin mi? " diye sorduğunda Tolganın kolunu itip "Hayır" dedim. Merve konuya açıklık getirip  "Takıntılısı olan birisi diyelim" dedi.

Ateş ve Batuhan anlamaz gözlerle bana bakıyordu. Gelde anlat şimdi. Tolga "Bu kızların yanında dolaşmayın daha doğrusu Yağmurun peşinde dolaşmayın"dedi bir sevgili edasıyla.

Ateş  "Buna senin karışacağını sanmıyorum"dedi ukala bir tavırla. Tolga ve Ateş birbirine delici bakışlar atarken bunu sona erdiren Tolga oldu ve burdan uzaklaştı.

Kafamı çevirmemle Yarenin buraya geldiğini görmem bir oldu. Birde Yareni çekicek gücüm yoktu.

Çantamı aldım. Kızlara "kızlar Yareni hiç çekemicem o yüzden ben gidiyorum" dedim. Tam bir adım atmıştım ki Yaren " ne oldu benden mi kaçıyordun Yağmur" dedi. Yarene dönüp "senden kaçan falan yok, saçmalıklarını dinleyemeyeceğim için gidiyorum" dedim. Kızlara iyi eğlenceler dileyip çıktım. Kapıdan çıktığım an "Yağmur" diye çağırdı birisi. Arkama döndüm. Ateş bana  doğru geliyordu. Ne istiyodiki şimdi benden karşıma geçti ve "Neden Yaren gelince gittin" dedi. "Sen gerçekten Yarenin ikizi misin çok farklısınız" dedim. "Neden öyle dedin" dedi. O sırada arabam geldi. "yarın anlatırım arabam geldi iyi eğlenceler" dedim ve arabama binip partiden uzakşaştım.

Sabah olmuştu. Kahvaltımı yapıp odama çıktım. Siyah pileli eteğimi, beyaz gömleğimi ve herkes için özel olarak hazırlanan ceketimi giydim ve aşağı indim.

Arabaya binip okula geldim. Ada, Merve ve Açelya yoktu. Ne olursa olsun yanıma gelirlerdi. Bir terslik vardı. Hızla okula girdim. Koridorda kavga eden iki çoçuk gördüm. Biraz daha yaklaştım onlar Ateş ve Egeydi. Koşarak yanlarına gittim ve onları ayırdım. "Ne yapıyorsunuz burda" dedim. Ateşin pek bişeyi yoktu ama Egede hasar vardı. Ege'nin yanına gidip  "revire gidelim" dedim kafasıyla onayladı. Bir koluna ben diğer kolunada Ada girdi. Ateşide ikizi almıştı.

Revire inmiştik. Egeye pansumanı yapılmıştı. Merdivenlerden çıkarken "Ege neden Ateşle kavga ettiniz" dedim. "Bilsem sana söylerim ama bende bilmiyorum" dedi. "Tamam" dedim. Sınıfa gelmiştik yerime oturacakken Ateş beni çağırdı.

Boş bir sınıfa girdik. "Neden Egeyle kavga ettiniz Ateş" dedim. "Bunu Egeye sor " dedi. "Ama oda sana sormamı söyledi." dedim. Biraz sustu sonra  "dün bana sen Yarenin ikizimisin gerçekten çok farklısınız dedin neden öyle dedin?" dedi. Hemen başka konu açtı ama bu konuyu öğrenecektim. "Yarenin benle bir alıp veremediği var, ne bende bilmiyorum sende akşam gelip bana öyle sorunca senin iyi biri sandım ama yanılmışım" dedim. Arkasına bile bakmadan gitti. Ne bekliyordum ki zaten.

Sınıftan çıktım ve kızların yanına gittim. Merve " ne konuştunuz?" diye sordu. "Boş ver canın sıkılmasın" dedim. Ateş yüzünden onlarında canının sıkılmasını istemem.

Sevgili okuyucularım kitabımıza Ateş giriş yaptı. Artık güzel bölümler geliyor. Sizde okurken keyif alıyorsunuzdur umarım yeni bölümleri kesinlikle kaçırmayın derim
Sizi seviyorum...

YAĞMURDA YANAN ATEŞ (Ara Verildi!) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin