Hepiniz yeniden hoş geldiniz :)
Çok beklediniz mi?
Yakında bombalar geliyor beklediğinize değecek.Bölüm şarkıları:
Yall feat. gabriela richardson- Hundred Miles
Son Feci Bisiklet - Galiba Sevmiyorlarİnsanları yargılamak konu olduğunda, herkes en yırtıcı hayvanlara dönüşüyordu. Aslında hayvanların dünyasında bile savaşın bir düzeni, bir adabı vardı. Biz insanlar, hiçbir oyunu kuralına göre oynamazdık. Avucumuza düşen yaralı kuşu, sadist dürtülerimizin önderliğinde, var gücümüzle sıkar, onu öldürür ve güçsüzlüğüyle yakınırdık. Daha iyisini bekler, daha iyisi için çabalamazdık.
Zihnimize bir şüphe tohumu ekiledursun, gözümüz bir leke görsün karşımızdakinde, o izin üzerine gider, yarayı kaşırdık. İnsanlar çok çeşitlidir ki, kimisi açılan yarasından irini akıtır iyileşir, kimisi açılan yaradan kanını akıtır yok olurdu. Kişilik meselesi değildi, insanlık meselesiydi. Hangi yarayı kaşıyacağımızı bilmeliydik.
Çok ve çabuk yargılarımız karşımızdakine koyduğumuz kabın şeklini aldırırdı. Mesafenin, kişisel alanın ve saygı gibi meselelerin bir amacı vardır. Bu amaca hizmet etmeyen herkes, bir gece pişmanlığı tadarken zehirlenir. Ya dil bulanır bu zehre ya akıl başlanır.
Diyorum size, insanlar çok çeşitlidir.
Sesil arabadan indiğinde yağmurla ıslanmış zemindeki pis suyun, beyaz çoraplarını kirletmemesine dikkat ederek birkaç adımda arkadaşlarının yanına vardı. "Günaydın." Enerjisi düşük olsa da sesi çıkan tek kişi Berkay olmuştu. Sesil ise ona sadece başını salladı. Zira bu ne bir karşılıktı ne de bir cevap. Fulya ve Behzat da sessizlik üyesiydi.
Dün keyifsiz bittiğinden bugün de keyifsiz başlamıştı. Acar'ın dönmesi, herkesi 1 yıl önceki hayatlarına sürüklemişti. Aslında bununda bir sebebi vardı. Tam kapanmamış yaralar, bir gün yeniden kanamalıydı. Kanamadan iyileşmesi mümkün değildi. Elbette ki bazı kanamalar öldürücü olabilirdi. Sınavda buydu zaten. Kanamanın türü, ona dayanma şeklin ve verdiğin savaş.
Fulya bakışlarını odakladığı yeri işaret ettiğinde Sesil arkasını döndü ve baktığı yerde, bankta oturmuş soğuğa henüz alışamadığı için kabanına sarılmış kitabını okuyan Beliz'i gördü. Bugün yalnız olması doğru muydu bilmiyordu Sesil ama sesini çıkarmadan önüne döndü. Sessizlik sinir bozucu bir boyuttaydı. Etraftaki herkes gülüyor, sohbet ediyorken, sadece onlar bahçenin bir köşesinde durmuş, birbirlerinin yüzlerini inceliyordu. Berkay, pozitif ve sempatik kişiliği yüzünden bu gerilimden çok rahatsızdı. "Eee.." Belki de diğerleri de böyle bir hareket bekliyordu. "Naber?" Konu açmak, dün olanlar olmamış gibi davranmak en iyisi diye düşündü Berkay. İkizi ona hak vermişti. Dünü yapabilse hafızasından silerdi zaten. Behzat cevap vereceği sırada bahçede gürültüyle yankılanan motorun sesi başlamayan sohbeti böldü. Çoğunluk, bu CBR250 R model, bir canavarı andıran, motordan inecek kişiyi merak ederken Sesil yakinen tanıyordu o kaskın gölgelediği kişiyi.
"Ne işi var burada? " diye sanki çevresindeki herhangi birisi cevabı bilir gibi sormuştu Sesil ama ondan başka motorluyu tanıyan bile yoktu. Bahçede de artık derin bir sessizlik hakimdi, herkes kaskın altından çıkacak yüzü merak ediyordu. Daha önce okullarına motorla gelmiş birisi yoktu.
Acar sakinlikle kaskını çıkardığında, herkesin ona baktığını biliyordu. Kaskın siyah camının arkasından tüm yüzleri tanımıştı. Sesil ve onu takip eden ekibinin nerede durduğunu da biliyordu ama en önemlisi, kask çıkar çıkmaz göz teması kurduğu Beliz'in yerini bilmesiydi.
Motorundan indiğinde havalı görünmeye dikkat ediyordu, dikkat çekmek onun işiydi. Zaten Minval'de adı oldukça duyulmuş bir yakışıklı olmak hep işine gelmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNVAL
Teen FictionBurası sırlar kasabası gibidir. Minval'e herkes cebinde bir sırla girer. Onu iyi sakla çünkü burada kimse sırların ortaya çıkmasını sevmez. Minval'in en büyük ironisidir bu. İnsanlar bir çok şeyi kaybedebilirdi. Çorabının tekini, tel tokalarını, ell...