MEZARLIK BEDENLERİ

23 5 3
                                    




Bölüm Şarkısı:

BİLLİE EİLİSH- HAPPİER THAN EVER

Fulya yanağına bırakılan öpücükle gözlerini açtığında Berkay'ın mahmur gülümsemesini görüp tebessüm ederek yüzünü kapattı. "Çok mu uyudum?"

Berkay ona biraz daha yaklaşarak fısıldadı. "Hayır merak etme. Takipçilerine günaydın diyebilmen için seni oldukça erken uyandırdım." Fulya parmakları arasından ona bakarken şaşkındı. Berkay, hayatında gördüğü ve belki de görebileceği en anlayışlı erkekti.

Berkay ise o an kaşlarını çattı. "Sahi, alarmın neden çalmadı?" Fulya sonunda ellerini yüzünden çekerken yorgana iyice tutundu ve sırtını biraz dikleştirdi. "Çünkü onu dün gece kapattım."

"Peki neden?"

"Çünkü..." diye yine tatlı bir şekilde uzattı Fulya. "Geçen sefer yaşananları tekrar yaşamak istemedim." Bunun üzerine Berkay elini uzattı ve Fulya'nın yüzünü okşadı. "Evet... O sabah sana söylediklerim için özür dilerim. Sadece-"

"Çok kızgındın ve kızmakta haklıydın." diye tamamladı Fulya. Berkay gülümsedi. "Bu bir nevi şans vermek mi?" Fulya kararsızlığından bu soruya cevap veremezken gözlerini kaçırdığında Berkay'ın da neşesi kaçmıştı. Kendini geriye doğru bıraktığında bir süre sessizlik oldu. Ardından Fulya konuştu. "Dün geceki karmaşaya şahit olduğun için özür dilerim."

{Dün Gece

Berkay, Fulya'nın arabadan inerken söylediği son sözleri kabullenemeyerek hızla arabadan indi ve peşinden koşarak ona kapılarının önünde yetişti. Kolundan tuttuğu gibi kendisine çevirdiği kızın dudaklarına izinsiz, sorgusuz suailsiz mühürlendi.

Genç kız dudakları üzerinde alevlenen dudaklara kayıtsız kalamayarak karşılık veriyordu. Berkay'ın zaafı her zaman Fulya olmuştu fakat şimdilerde Berkay da genç kızın zaafı olmuş gibi duruyordu.

Fulya kollarını, Berkay'ın ensesinde kenetleyerek onu daha çok kendine çekerken soluklanmak için bile durmak istemiyordu. Berkay'ın bel boşluğunda gezdirdiği ellerinin ürpertisini onca kıyafete rağmen hissederken belini kıvırdı. Birbirini tutkuyla kucaklayan dudaklar ayrıldığında ikisi de nefes nefeseydi. "Her sabaha seni severek uyanırken mi?" Berkay yine aynı cümleyle karşılık vermişti Fulya'ya. Genç kızın bundan emin olmasını istiyordu, o da her sabaha, birinin onu sevdiğini bilerek uyansın istiyordu.

Fulya ona adeta minnetle bakarken geriye çekildi ve çantasından anahtarını bularak kapıyı titreyen ellerine rağmen açtı. Berkay'ı elinden tutarak içeriye çektiğinde kapıya yaslayarak yeniden öpmeye başladı. Bu kez hissettiği tek şey arzu değildi. Bu kez Fulya bunu gerçekten istediğine emindi, bu adamı gerçekten istediğine emindi.

Hızlı geçen saatlerin ve gecenin ilerleyen vakitlerinde ikili yorgunlukla yatakta birbirlerine sarılmış dinlenirken evin kapısının çarpıldığını duydular.

"Ne demek ben boşanmak istemiyorum Şenay?!" Bağıranın Erdem olduğu barizdi. Berkay şaşkınlıkla Fulya'ya döndüğünde genç kız acıyla gözlerini yumdu. Erdem bağırmaya devam ederken, Şenay da karşılık vermişti. "Fulya evde Erdem!" Muhtemelen kızlarının uyuduğunu düşünüyorlardı. Şenay'ın uyarısından sonra sesler kesilmişti ama aşağı katta sessiz bir kavganın devam ettiğine ikisi de emindi.

Fulya yatağının yanındaki sabahlığına uzandı ve giyerek kalkıp kapıyı kilitledi. Ardından yatağın yanına gelerek Berkay'ı karşısına alacak şekilde oturdu fakat konuşamadı. Nasıl anlatacağını, ne anlatacağını bilemedi. Durumun çoğunluğu da ortadaydı zaten. Berkay ileriye uzanıp Fulya'yı kolundan çekerek başını göğsüne bastırdı. "Anlatmak istediğinde anlatırsın demiştim. Sorun yok, tamam mı?" Fulya, Berkay'ın göğsüne yaslanmış başını salladı ve onun yardımıyla yorganın altına girdi. Sessizlik içinde uykuya dalmayı beklediler.}

MİNVALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin