Seungmin, elindeki matematik kitabıyla öğretmenler odasından çıkarken yüzü hala anlamadığı soru yüzünden asıktı. Bazen kendisini böyle anlarda ciddi manada aptal hissediyordu ama zekanın bir matematik sorusuyla ölçülmediğini hatırlatıp sakinleşmeye çalışıyordu.
"Ama bu yine de üniversite sınavında soru kaçıracağım gerçeğini değiştirmiyor." oflayarak sinirle ayağını sert zemine vurdu.
O an yanından geçen Chan duyduğu sesle irkilip bedenini duvara yasladı. Seungmin olduğunu fark edince bu panik halini beş katına çıkartmıştı. Arkası dönük beden kendisini hala görmezken Chan tereddütle çocuğa seslendi.
"Seungmin."
İsmini duyan genç, kafasını hafifçe arkaya çevirdi. Onun Chan olduğunu görünce tamamen ona dönmüştü. Yaşadıkları olay sonrası ilk defa karşılaşıyorlardı. Seungmin Chan'ın rahatsız olmaması için aralarındaki mesafeyi korurken samimi bir gülüş verdi.
"Chan," diye mırıldandı. "Nasılsın?"
Siyah saçlı bir an gördüğü gülüş sayesinde nefesinin teklediğini hissetti. Yumuşak sesinden adını duymak zaten yeterince kalbini yormuyormuş gibi bir de gülümsemesine karşı tepkisiz kalmak çok daha zordu.
"Ben iyiyim de sen pek iyi değil gibisin. Her şey yolunda mı?" diye sordu Chan. Fakat daha o an Seungmin'in düşen yüzüyle bu hareketinden pişman olmuştu.
"Matematik ya,"diye soludu, kaşları çatılmış sinirle elindeki kitabı sallıyordu.
"Aptal mıyım acaba ben Chan? Çünkü aylardır bir konuyu anlayamıyorum."
Chan sitemine karşılık hafif bir tebessüm etti. Bu sırada yanağında çıkan gamze karşısındaki çocuğun dikkatini anlık dağıtsa da Chan bunu görmemişti.
"Öncelikle bir ders senin aptal olup olmadığına karar veremez." diyerek az önceki düşüncesini onaylamadığını belli etmişti. Seungmin bunu zaten biliyordu ama yine de böyle hissetmekten kendini alıkoyamıyordu.
"Bana sorarsan eğer bu konuyu kafana çok takıyorsun. Biraz arkaya bırak ve diğer derslere bak. Daha sonra döndüğünde daha iyi anlayacağını sen de fark edeceksin."
Chan'ın söylediklerini düşündü Seungmin. Gerçekten haklıydı. O kadar bu konuyla ilgileniyordu ki haftalık çalışmalarını bile aksatmıştı.
"Sanırım haklısın Chan." dedi Seungmin. "Dediklerini yapmaya çalışacağım, teşekkür ederim."
İki beden birbirine samimi bir gülüş vermişti bu konuşma üzerine. Artık sınıfa dönmeleri gerektiğini haber veren zil sesi duyulduğunda Chan sessiz bir küfür mırıldandı. Nedenini az çok anlayan Seungmin kalabalıklaşmaya başlayan koridora bakıp Chan'a döndü.
"Duvar kenarından yürüyebilirsin ben hemen biraz önünde olacağım merak etme."
Chan bu beklemediği ilgi karşısında sessizce yutkundu. Küçük bir baş onaylamasıyla kabul ettiğinde, Seungmin'in duyacağı bir şekilde teşekkür ederek onu takip etmeye başladı.
İkili hiçbir sorun yaşamadan sınıftan içeri girdiklerinde Chan sırasına oturmadan önce son bir kez daha teşekkür etmişti. Seungmin yine hiçbir şey yapmadığını hatırlatarak teşekküre gerek olmadığını söylemişti.
"Seungmin." diye seslendi Chan, ön sırasında oturan çocuğa. Hocaları daha gelmemişti bu yüzden rahatlıkla arkasına döndü Seungmin.
"Matematik kitabını verir misin?"
İsteğini sorgulamadan masasının üzerinden hiç eksilmeyen kitabı Chan'a uzattı. Aynı anda sınıftan bir kız Seungmin'e soru getirip genci meşgul ettiğinde Chan yarısından fazlası dolu test kitabını hızla açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
High School| changlix
ФанфикChangbin ve Felix; onlar birbirinden ölesiye nefret eden çocukluk arkadaşıydılar. Yan çiftler: Hyunho, Chanmin, Woojun (Wooyoung ve Yeonjun)