"Kıza öldürecek gibi bakıyorsun farkında mısın bilmem ama."
Önüne bıraktığı peynirli poğaçayı uzatırken söylenmişti Jisung. Felix aynı bakışları arkadaşına çevirdiğinde gözlerinin içine bakarak sert bir ısırık aldı poğaçasından.
"Sanırım burası susmam gereken yer." diyerek dudaklarına hayali bir fermuar çekmişti Jisung.
İki arkadaş sabah rutinlerine geri döndüğünde sorun ortadan kalkmış gibiydi. Jisung tostunun içinde kaşara benzeyen bir malzeme bulmaya çalışırken Felix iki masa önünde Ryujin ile gülüşerek konuşan Changbin'i izliyordu.
"Bir dakika," diye mırıldandı melek Felix, gözlüklerini geri takmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. "Bu bizim sabah rutinimiz değil ki."
Şeytan yandaşının neyden bahsettiğini anlamak için hafifçe kafasını kaldırıp baktığı yere döndü. Gördükleri onu da şaşırtmış gibiydi.
"Kavga ediyor olmaları lazımdı. Böyle platonik gibi uzaktan izlemek de nereden çıktı?"
Felix kafasının içinde kendisi hakkında konuşan ikiliyi susturup kısılmış gözlerini masaya yoğunlaştırdı. Cidden nasıl bu kadar rahat olabilirdi anlamıyordu. Ya da Felix'in konuşması sonrası Changbin'e belki de artık daha farklı bakıyordu ya da ona bir şans vermeye karar vermişti.
"Ağzına düşecek utanmasa. Tipe bak nasıl gevşek gevşek sırıtıyor." diye alayla tısladı Felix.
Jisung önce arkadaşına ardından Changbin'e bakmıştı. Fakat sarışının dediğinin aksine oldukça normal bir görüntü vardı ortada. Ryujin siyah saçlıya bir şey anlatıyordu ve el kol hareketlerine bakılırsa heyecanlı bir şeydi. Ama Changbin buna zıt olarak düz bir ifadeyle dinliyordu.
"Felix." dedi Jisung, arkadaşı hakkında cidden endişelenmeye başlamıştı. "Changbin'in yüzünde mimik dahi yok."
"Sen görmüyorsun." diye karşılık verdi Felix.
Kafasını tekrar ikiliye çevirdiğinde Changbin ile göz göze gelmişlerdi. Siyah saçlının dudakları hafifçe kıvrılırken kendisine göz kırpmış ardından Felix'i orada şok olmuş bir şekilde bırakarak Ryujin'e geri dönmüştü. Ve yemin edebilirdi ki kıza baktığı anda yüzü eski halini almıştı.
"Benim gördüğümü de siz göremiyorsunuz, ne tesadüftür ki." diye mırıldandı Jisung fakat Felix o an arkadaşını duymamıştı.
***
Üçüncü dersin teneffüsünde masada uyuklayan ikiliden sarışın olan ismini duymasıyla hafifçe başını kaldırdı. Uykulu gözleri karşısındaki bedeni seçmeyi çalışıyordu.
"Tam ifşalık çekip okulun itiraf sayfasına atmalık tipin."
Tanıdık sesle gözlerini anında geri kapatırken Jisung'a doğru yaslanmıştı. Fakat Changbin uyanmış olan Felix'i elbette rahat bırakmayacaktı.
"Uyandın bir kere." dedi Changbin, parmağıyla alnını geri doğru itmişti.
Kafası boşluğa düşen Felix sinirle gözlerini geri açtı. Gülmeye devam eden Changbin ise bu bakışlardan hiç etkilenmiş gibi değildi. Amacı uyuyan çocuğu rahatsız etmekti ve başarmıştı da.
"Ne var Changbin?" diye tısladı Felix dişlerinin arasından, "Rahat bırak beni ya! Ryujin falan diye ağlasana masanda ya da her zaman yaptığın gibi git top sektir."
Felix uyku sersemi ne dediğini bilmeden konuştuğunda cümlesinin sonunda derin bir nefes alma ihtiyacı hissetmişti. Jisung bile yüksek sesinden rahatsız olup uykusundan uyanırken boş bakışlarını ikilinin üzerinde gezdirip ağzının içinde bir şeyler mırıldandıktan sonra geri yattı. Muhtemelen sövmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
High School| changlix
Fiksi PenggemarChangbin ve Felix; onlar birbirinden ölesiye nefret eden çocukluk arkadaşıydılar. Yan çiftler: Hyunho, Chanmin, Woojun (Wooyoung ve Yeonjun)