Uykulu gözlerle elinde tuttuğu kahvesinden bir yudum alırken yanındaki sandalye çekildi. Hissettiği hareketlikle kafasını çevirdi. Ryujin uyanamamış çocuğa gülümseyerek;
"Günaydın ama sanırım birileri için aymamış." dedi.
Changbin hafifçe başını salladı. "Günaydın." diyerek kahvesini içti. Aldığı acı tatla yüzünü buruşturmuştu.
"Al benimkini iç istersen şekeri biraz daha ayarlı." demişti ilgiyle.
Siyah saçlı kibarca reddetti Ryujin'i. Sayısız takıntılarından biriydi işte bu da. Zaten Ryujin'de pek sorun etmiş gibi durmuyordu.
"Uyuyamadın mı dün gece?" diye sordu Ryujin.
"Felix ile beraberdim geç gittim eve." diyerek cevapladı onu Changbin.
Sarışının isminin geçmesiyle Ryujin'in ifadesinin değiştiğini hissetti Changbin. Az önce gülümseyerek kendisini dinlerken bir anda ciddileşmişti. Ve anlamadığı bir şekilde Ryujin'in adının geçtiği konuşmalarda da Felix'de benzer tepki veriyordu. Garip bir rastlantı diye düşündü.
"Niye Felix ile beraberdin ki? Sanki okulda iki dakika yan yana durabiliyormuş gibi dışarıda ne yapıyor olabilirsiniz?
Ryujin'in sorgulayıcı tavrına başta algılayamadı Changbin. Biçimli kaşları hafifçe çatıldığında yerinde rahatsızca kıpırdandı.
"Ryujin Felix ile bir sorunun mu var bilmediğim?"
Genç kız alayla gülümseyerek oturduğu sandalyede arkasına yaslandı. Kollarını göğsünde birleştirip Changbin'e baktı.
"Benim değil onun benimle sorunu var. Sevmediği insanlara karşı takma gibi bir huyu var sanırım. Sanki nasıl biri olduğunu bilmiyormuş gibi soruyorsun sen de." diye mırıldandı umursamaz bir tavırla.
Kuruyan dudaklarını ıslattı Changbin. Karşısındaki kızı kırmak istemiyordu ama ne kadar kabul etmese de Felix'e karşı bir takıntısı olan kesinlikle kendisiydi. Tanımadığı bir insan hakkında bu kadar kolay yargılaması Changbin'i rahatsız etmişti.
"Benim tanıdığım Felix kendisinden çok insanları düşünen, birine çarpsa kendi acısını boş verip karşısındakine yardım etmeye çalışacak kadar iyi kalbe sahip biri. Birini sevmese bile her zaman o kişiye saygı duyar ve en önemlisi o kişi hakkında asla arkasından onu kötüleyecek şekilde konuşmaz."
Son cümleyi istemsiz Ryujin'in gözlerine bakarak sert bir şekilde söylemişti. Az önce alayla kıvrılan dudak kenarlarının düz bir çizgi alışını izledi.
"Az önce her gün kavga ettiğin bir kişiyi bana karşı mı savundun? Ayrıca nefret ettiğin bu kişiyi sence de çok iyi tanımıyor musun Changbin?" dedi Ryujin. Sinirlenmeye başlamıştı artık.
Genç basketbolcu cevap vermeden önce sakinleşmeyi bekledi. Ryujin ile ilişkilerinin ilerlediğinin farkındaydı, bunun bozulmasını da istemiyordu ama isterse aşık olsun yine de bu kişinin hayatındaki insanlar hakkında bu şekilde konuşmasına izin veremezdi.
Derin bir nefes alırken gözlerini kapatıp ardından açtı. Tam bu sırada Felix kantinden içeri Jisung ile beraber girdiğinde bakışları birleşmişti. Küçük gözleri kendisini görmesiyle ilk gülümseyerek kısılmış sonra el sallamıştı. Changbin onun tatlılığına farkında olmadan gülümseyip aynı şekilde karşılık verdiğinde Jisung'un çekiştirmesiyle sınıflara doğru ilerlemelerini izledi. Her sabah yaptıkları kavga yerine dün geceki konuşmalarından sonra normal bir başlangıç yapmaları nedense tüm gün gülümsetecek gibi hissettirmişti.
Bu süreç boyunca Changbin ve Felix'i izleyen Ryujin ise sadece bakmakla yetinmişti. Changbin'in Felix'i görür görmez uykulu halinin dağılmasını ardından yüzüne yerleşen gülümsemesi gibi sınıfa girene kadar arkasından Changbin'e bakıp el sallayan Felix'i izlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
High School| changlix
FanfictionChangbin ve Felix; onlar birbirinden ölesiye nefret eden çocukluk arkadaşıydılar. Yan çiftler: Hyunho, Chanmin, Woojun (Wooyoung ve Yeonjun)