Elindeki alışveriş listesi aldığı sebzeyle birlikte sonunda bitmişti. Market çok büyük değildi fakat annesi o kadar çok şey istemişti ki aynı reyonları defalarca dolaşmaktan yorulmuştu.
Listeyi son kez kontrol edip eksik bir şeyin kalmadığından emin oldu Ryujin. Kağıda bakarken önünü görememiş tam bu sırada birden karşısına çıkan bedene arabayla çarpmaktan kurtulamamıştı.
"Ah, dizim!"
Tanıdık ses Ryujin'i hemen kendine getirirken Yeji acının verdiği hisle sağ ayağını tutarak zıplıyordu.
"Yeji," diye bağırdı Ryujin. "Çok özür dilerim görmedim. İyi misin?"
Zıplamaya devam eden beden sonunda sakinleştiğinde kendisine yaklaşmak üzere olan kızı durdurmuştu.
"Sorun değil. Anlık acıyla bağırdım ben de." demişti Yeji.
Ryujin üzgün bakışlarını Yeji'nin yüzünden bacağına indirdi. Diz kapağı kızarmış, yer yer kanıyordu. Çarpma hızı düşünülünce iyiydi bile karşılaştığı görüntü. Suçlu hissediyordu.
"Bekle beni burada." diye uyarmış ve Yeji'nin cevap vermesini beklemeden gözden kaybolmuştu.
Yeji yapacağı bir şey olmadığı için kendisine söyleneni dinledi. Birkaç dakika sonra Ryujin geri döndüğünde elinde küçük bir krem ve yara bandı vardı.
"Gerek yoktu." diye mırıldandı, ama istemsiz gülümsetmişti Ryujin'in hareketi.
Ryujin onu dinlemeden Yeji'nin önünde eğilmiş, dizindeki yaraya kremi sürmeye başlamıştı.
"Ne yapıyordun burada?" diye sordu. Evlerinin markete uzak olduğunu sanıyordu.
"Parktan dönüyordum, canım bir şeyler isteyince buraya girmiştim." diye açıkladı kendisini.
Yeji'ye hafifçe başını salladı Ryujin. Kremi yaydığına emin olduktan sonra yara bandını yapıştırdı.
"Gerçekten gerek yoktu ama teşekkür ederim." dedi Yeji.
Ayağa kalkan beden karşısındaki kıza gülümsedi. Ardından kremi ve yara bandını ona uzatmıştı.
"İyileştiğinden emin ol sadece. Tekrar özür dilerim."
Yeji'de gülümsemişti. "Tamam olurum."
Konuşacakları bir şey kalmayınca Yeji aralarındaki garip sessizliği dağıtmak için market arabasını işaret etti.
"Çok değiller mi? Taşıyabilecek misin tek başına?"
Omuz silkti Ryujin. Taşıyamayacağı kadar çok değildi. Fakat o an aklına gelen fikirle hızla Yeji'ye baktı.
"İşin yoksa bize gelsene. Seninle takılmayı özledim." demiş, sona doğru sesi kısılmıştı.
Yeji sessizce yutkundu. En son onlara gittiğinde pek güzel şeyler yaşanmamıştı. En azından Ryujin için öyleydi. Ryujin ise karşısındaki kızın kararsızlığını hissedince ona doğru yaklaştı.
"Yeji," diye mırıldandı. "Bazı şeyleri zamana bırakalım olur mu? Ama ben bu süreçte en yakın arkadaşımdan olmak istemiyorum."
Bakışları bunu çok istediğini o kadar söylüyordu ki Yeji daha fazla dayanamadı. Başını sallarken Ryujin'in aldığı onayla ellerini çocuk gibi birbirine çarpmasına o da gülmüştü.
"Yemek söyleyelim. Sen pizza seviyorsun, geçtiğimiz gün çok güzel bir yer bulmuştum. Sonra film izleriz ardından oyun oynarız..."
Tüm günün planını iki dakikada yapan kızın heyecanına karşılık Yeji gülümseyerek onu dinliyordu. Ondan hoşlanmaması için gerçekten tek bir sebebi bile yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
High School| changlix
FanficChangbin ve Felix; onlar birbirinden ölesiye nefret eden çocukluk arkadaşıydılar. Yan çiftler: Hyunho, Chanmin, Woojun (Wooyoung ve Yeonjun)