Bölüm 20

823 65 14
                                    

Haftanın son sınavı öğle arasından önce yapılmış, tüm öğrenciler sınavlardan kurtulmanın verdiği hisle kantine ve bahçeye koşmuşlardı çalan zille birlikte.

Sarı saçlı, oturduğu pencere kenarında etrafa bakarken bahçedeki arkadaş grubunu izliyordu. Tüm ısrarlara rağmen sınıfta kalmayı tercih etmişti. Uykusuz ve yorgundu. Boş sınıfları dinlenmek için en uygun ortamdı şu an.

"Geri döneli bir hafta oldu ama hala yerimi vermiyorsun."

Dalan genç, arkasından gelen sesle irkildi. Başını sağa çevirdiğinde Changbin ile göz göze gelmişlerdi.

"Kaptırmasaydın." demişti Felix, meydan okuyan bir ifade vardı yüzünde.

Siyah saçlının dudakları hafifçe gerilirken kafasını salladı. Başka bir şey demeden sarışının yanına oturmuştu. Sanırım bugünden itibaren Jisung ve Minho sıra arkadaşı olacaktı çünkü Felix'in buradan kalkmak gibi bir niyeti yoktu. Çok sorun olmazdı sanırım.

"Sınavın nasıl geçti?" diye sordu Felix. Koluna yasladığı başıyla Changbin'i izlemeye başladı.

Omuz silkti siyah saçlı. "Her zamanki gibi. Sayende boş kağıt vermedim o da bir ilerleme bence."

Ukalalığına gülümsedi Felix. Sınıflarında oldukları için sınav kağıdının doluluğunu biliyordu. Zeki bir çocuk aslında, çalışsa yapar cümlesi Changbin için söylenmiş olabilirdi.

"Ee," dedi sarı saçlı, "Dersi bedavaya mı getireceksin? Nereye götürüyorsun beni?"

Changbin sesli bir kahkaha atmıştı sözlerine karşılık. Sınıfta yalnız olmalarına sevindi Felix. Çocuksu bir kıskançlıktı belki ama karşındaki bedenin gülümsemesine dair ait olan her şeyi gören tek kişi olmak istiyordu.

"Hmm," diyerek Felix'i taklit etti Changbin. Aynı şekilde koluna yasladığı başıyla birbirlerini izliyorlardı.

"Bunun bir özel ders olduğunu bilmiyordum. Ne yapsam ki şimdi?"

Felix omuz silkip yavaşça gözlerini açıp kapadı. Fakat o kadar uykusu vardı ki gözleri geri kapanmak için kendisiyle mücadele veriyordu sanki. Ve Changbin uykulu bu çocuğu çoktan fark etmişti.

Sarışına doğru yaklaştı. "Uyumak ister misin? Öğle arasından sonraki ders de boş."

Yakınındaki yüzü inceledi Felix. Changbin niye aşağıda, arkadaşlarıyla birlikte değil de şu an yanındaydı? Gürültülü kişiliğine rağmen neden bu kadar sessiz konuşuyordu? Ve her şeyden önce niye bu kadar güzel bakıyordu?

"Neden buradasın?" diye sordu kendisini yöneltilen soruyu es geçerek.

Çok kısa bir an tedirgin oluşunu gördü koyu kahvelerde. Ama Felix'in yanıldığını düşünmesine neden olacak kadar hızlı toparlamıştı kendisini.

"Hava soğuk. Hasta olup evde biraz daha kalmaya tahammülümün olduğumu sanmıyorum." dedi Changbin.

Bahanesi oldukça geçerliydi ama Felix onu tanımasaydı buna inanabilirdi. Muhtemelen Changbin'de gece yatağa yattığında ne söylediğinin yeni farkına varacaktı. Ama sarışın olan o an karşısındaki bedeni bozmamış, dediğine inanmış gibi yapmıştı.

"Uyumak istiyorum ama sıralar çok rahatsız edici bu yüzden daha çok sinirleniyorum."

Changbin bir süre boş boş baktı sarışına. Az önce sorduğu soruyu yanıtladığını anladığında hafifçe alnına vurmuştu.

"Tüm öğrenciler için bu sıralar evlerindeki yataklardan bile rahat. Mızmızlanma da uyu."

Felix ona göz devirip kafasını diğer tarafa çevirdi. Changbin'in güldüğünü duyabiliyordu.

High School| changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin