Bölüm 22

1.1K 47 56
                                    

Sağa doğru döndüğü yatakta telefonuna gelen üst üste bildirimlerle uykusunda kaşları çatıldı sarışının. Daha fazla uyuyamayacağını anladığında derin bir nefes alarak gözlerini araladı. Masasının üzerindeki dijital saati uyanmak için oldukça erken bir dilimi gösteriyordu.

Bedenini sonunda yatakta oturur bir konuma getirdiğinde dağınık saçlarını karıştırarak esnedi. Bu sırada telefonuna hala mesaj gelmeye devam ederken sabah insanı olmadığını belli eden birkaç küfür sonrası telefonuna uzandı. Fakat masaya yapıştırılan not ile dikkati dağılmıştı.

"Taehyung ile buluşacağız. Dün çok geç geldiğin için uyandırmadım, kahvaltını hazırladım. Uyanınca yapmayı unutma, seni seviyorum."

-Hyung

Felix abisinin bıraktığı nota hafifçe gülümseyip üstündeki yorganı atarak ayağa kalktı. İşlerini halletmek için banyoya gittiğinde aynaya bakan görüntüsü sonunda bir şeyleri hatırlamıştı.

Küçük gözleri yavaşça açılırken ona orantılı açılan ağzına ellerini koydu. Eve geç gelme sebebi, Changbin ile olan buluşmalarına dair görüntüler zihnine çok hızlı bir şekilde aktı o birkaç saniyede.

"Çığlık atacak kulaklarını kapat!" diye uyaran şeytana kalmadan tüm evde sarışının sesi yankılanmıştı.

İki küçük beden aynı anda yüzlerini buruşturdu.

Felix banyoya sığamadığını hissederken koşarak yatağına atladığında evde tek başına olmanın verdiği rahatlıkla sadece çığlık atıyordu. Ayaklarını ve yumruk yaptığı ellerini aynı anda yatağa vurarak kafasını sağa sola salladı.

"Changbin'i öptüm!"

Sesli itirafı sonrası kalbi maraton koşmuşçasına atmaya başladığında yüzünü yastığa gömdü. Boğuk bir çığlığa tanık olmuştu odası.

Kendini kaptırmış bir şekilde bağırmaya devam ederken çığlıklarını bastıran evin kapısına vurma sesiydi. Kafasını yastıktan çekip birkaç saniye sakinleşmeyi bekledi. Kapı ziline telefonun da sesi katıldığında vakit kaybetmeden yataktan kalkıp aşağı kata doğru koştu.

Abisinin erken döndüğünü düşünerek nasıl bir halde olduğuna bakmadan kapıyı açtığında en az kendisi kadar şaşırmış dört çift gözle karşılaşmıştı. Ve içlerinden birisi tüm bedenini baştan aşağı süzdüğünde göz bebeklerinin kesişmesiyle titrediğini hissetti Felix.

"Wooww!" diye bağırdı Wooyoung. "Yanlış bir zamanda mı geldik kardeşim?"

Yeonjun sevgilisini bakışlarıyla uyardığında onu hemen anlayan beden, sevimli bir gülümsemeyle uzun boylu çocuğa yaklaşarak dudaklarına hayali bir fermuar çekmişti.

Felix hâlâ neyden bahsedildiğini anlamayan boş irisleriyle karşısındaki bedenlere bakmaya devam ettiğinde Changbin derin bir nefes alarak en arkadan öne geçip kapıdakileri de aceleyle eve soktu. Bu sırada Felix'in özellikle önünde durması diğerlerinin elbette dikkatini çekmişti.

"İçeri geçin hadi. Zaten daha kargalar kahvaltı yapmadan diktiniz bizi buraya." diye söylendi.

Onun her zamanki huysuzluğu sananlar siyah saçlıya göz devirip eve girerken Wooyoung ve Jisung'un tekli koltuk için kavga eden sesleri hemen duyulmaya başlamıştı.

"Neler oluyor?" diye sormak sonunda aklına gelmesiyle Changbin'e doğru baktı.

Changbin kimsenin kendilerini görmediğinden emin olduktan sonra sarışına dönerek hafifçe kaşlarını çattı.

High School| changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin