"Sokağa salık saçla mı çıktın?"
Dalga geçiyor değil mi? Ama hayır, yüzü çok ciddi görünüyor.. Ay hayır! Bu adam kıskançlıktan böyle bir canavara dönüşmüş olamaz, olmamalı.
Gözlerimi kocaman açıp ona şaşkın şaşkın bakınca bir kahkaha patlattı.
"Çok safsın.." Dedi kahkahalarının arasında. Yatağa uzandı tekrar.
Kollarımı göğsümde birleştirdim, ters bir bakış attım.
"Sen de çok gıcıksın.."
"Evet, öyleyim. O değil de, giyecek giysin kaldı mı?"
"Sen benim giyinme odamı ciddi manada küçümsemişsin anlaşılan.. Bunun 20-30 katı kadar giysim daha var."
"İyi bari." Dedi, kollarını başının altında birleştirdi, gözlerini kapattı, bir kahkaha daha attı.
"Tolga yaa! Gülmesene!"
"Artık bana küsmek için hiçbir bahanen yok!!" Dedi beni taklit edercesine, bir kahkaha daha attı.
Yatağın öteki tarafına uzanıp bir yastık aldım,
"Boğucam seni!"
Hala kahkaha atıyordu.
Yastığı havaya kaldırdım, yatağın kenarına dizlerimin üstünde çıktım.
"Bak bu son şansın Tolga!"
"Açık saçıkmış, al çöpe mi atıyorsun ne halt ediyorsan et!!" Diye beni taklit edip bir kahkaha daha patlattı.
Yastığı kafasına geçirdim resmen. "Geberticem seni!"
Yastığın altında bile kahkaha atıyordu. Bir anlığına yastığın altından kurtuldu,
"Beni öldürürsen benim gibisini bulamazsın ama sen bilirsin!!"
Dedi, tekrar yastığı bastırdım kafasına,
"Gencim güzelim! Bulurum! Elimi sallasam ellisi!!"
Yastığı resmen üstünden fırlattı, beni yatağın sağ tarafına itti. Bir anda kendimi yatakta uzanırken bulmuştum.
Bir kolu sağımda, diğer kolu solumdaydı. O kadar sinirli bakıyordu ki..
"Gençsin." Dedi, bir eliyle saçlarımı geriye itti,
"Güzelsin.."
"Elini sallasan, ellisini bulursun.."
Korkudan gözlerimi sımsıkı kapamıştım, sadece dinliyordum.
Kulağıma yaklaştı,
"O eli sallamayacaksın. Değil 50, 50 bininin geleceğini bilsen bile sallamayacaksın. Anlaşıldı mı?"
Başımı salladım hızlıca.
Bir anda eski Tolga haline dönüp yanıma uzandı. Altımızda 50-60 parça mini etek, şort, dekolteli elbiseler vardı belki de.
Bir kolunu atıp kendine çekti, sarıldı.
Tatilin en özlediğim kısmı belki de buydu. Tolga her zaman yanımdaydı, dibimdeydi.
"Bir daha sana küsersem, sakın peşimi bırakma Helin."
"Kuyruk muyum ben? Küsmeyiver!"
"Kesin kızdırıp küsecek bir şey yaparsın, ama sakın peşimi bırakma."
"Kızdığında bile yanında mı olmamı istiyorsun?"
"Evet."
"Neden?"
"Huzur veriyorsun."
İster istemez gülümsemiştim, iyice sarıldı. Başımı göğsüne sakladım.
"Ayrıca.."
Hafifçe kaldırdım başımı;
"Ayrıca ne?"
"Bu yeni şampuan mı? Diğeri kadar güzel değil.."
"Acemi hizmetçi vakası. Yanlış bebek şampuanını almış."
"Kullanma, saçlarının alıştığını kullan, zarar görmesin.."
"Saçlarımı beni sevdiğinden daha çok seviyorsun.." Diye mızmızlandım.
Bir kahkaha patlattı.
"Şuan beni kendi saçlarından mı kıskanıyorsun?"
Evet, manasında başımı salladım.
Daha sıkı sarıldı.
"Birkaç saat uyuyalım, sonra kahvaltıya gidelim."
Başımı sallayıp kendimi son bir haftanın en huzurlu uykusuna bıraktım.."Uyku tulumu, kalk! Acıktım!"
Uyandığımda Tolga çoktan uyanmıştı. Üstünde bir eşofman altı vardı, saçları ıslaktı. Anlaşılan duş almıştı.
Söylene söylene kalkıp banyoya gittim, elimi yüzümü yıkadım. Makyaj bile yapmadan çıkmıştım evden.
Sahi, annemler ne meraklanmışlardır.. Banyodan çıkarken seslendim;
"Tolga!"
"Ha?"
Masasına oturmuş bilgisayarına bakıyordu. Beni görünce sırıttı, tek kaşını kaldırdı;
"Telefonunu versene, annemleri arayayım, kendiminkini evde bırakmışım."
"Valizlerle çıktın bir de.." Deyip arkasına yaslandı, gülmeye başladı.
"Büyük ihtimal şuan sana kaçtığımı düşünüyorlardır." Deyip bir kahkaha attım.
Cebinden telefonunu çıkarıp uzattı, aldım, annemin numarasını tuşladım. Zaten hemen altta isim çıkmıştı;
"Asude Hanım"Telefon ikinci çalışında açıldı;
"Tolga?!"
"Anne, benim."
"Helin! Meraktan öldüm! Saatlerdir seni nasıl idare edeceğimi şaşırdım! Kaçtınız sandım!"
"Ay kaçmadık! SEVGİLİ nişanlıma bir şeyler getirdim de.."
"Ne götürdün?"
"Of anlatırım. Biz kahvaltıya gideceğiz şimdi, sonra gelirim eve."
"Tamam, görüşürüz."
Telefonu kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarı'm #wattys2016
RomanceHikayeyi okurken ve okuduktan sonra hiçbir erkeği ve ilişkiyi beğenmemeniz, bu durum sonucunda da ebediyen yalnız kalmanız durumundan yazar kesinlikle sorumlu değildir. Ve önemli not; Mıçmıç, sulu bir aşk okumak istiyorsan, sevgili okuyucu; Lise ho...