Yarı'm #wattys2016

"Lütfen gelme.."

Medyada Selin var. (Instagram; @marleyglobal)
Ayrıca, final yaklaştığı için bir arkadaşımız Yarı'm'a Instgaram hesabı açmış. Ben de girip elimden geldiğince sorularınızı cevaplayacak, sizinle muhabbet edeceğim.
Hesabımızın ismi; @yarim_wattpad
Takip edebilirsiniz :)❤️
Inst. Sayfamızın yöneticisi @glsmnr43alhn olacak, kendisine de buradan teşekkür etmiş olayım.
Ve çok uzatmadan, bölüme geçelim..

"Dönmeyişinin 2'nci yılının içindeyiz.. Giysilerin hala sen kokuyor ve benim oradan geçmeye mecalim yok.. Kokunu duydukça gönlüm deşiliyormuş gibi hissediyorum. Burada olsan 'Gönlünden öpeyim, geçsin.' Derdin. O kadarına bile gerek yok. İyiyim, de, yeter de artar bile..
O kadar çok şey değişti ki sevgilim, gelsen görsen hepsini. Hevesle anlatsam her şeyi sana. Tanışman gereken biri var.. Öğrenmen gereken çok şey var.. Cengiz kreşe başladı mesela. Cengiz demişken.. Kabullenemedi gidişini Tolga. Sofraya oturduğumuzda 'Babama neden tabak koymadın?' Diyor hemen. Her gün, her soframızda senin için de bir servis var. Koymazsak yemiyor..
Ahmet, dedesiyle balık tutmaya gitti geçenlerde mesela..
Tolga? İyi misin?
Peki ben? Ben iyi miyim?
Okuyamadığını bildiğim halde usanmadan mesaj yazıp duruyorum sana. Belki benden haber alamıyorsundur diye.. Ne bileyim.. Senden haber alamadığım için iyi hissetmiyorum, senin de aynı hissetmeni istemiyorum sanırım.
Uzaktan sevmek komik gelirdi bana Tolga. Gerçekten.. Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur sanırdım.
2 yıldır, her gün daha çok sevdim seni.
Böyle diyordun, değil mi? Her gün daha çok sevmemi istiyordun..
Öyle yapıyorum..
Gel, söz veriyorum açık saçık giyinmeyeceğim. Valla bak!
Sırtımı dönerek uyumayacağım sana.
Ne kadar salakmışım..
Sana sarılmadan uyumayı nasıl yedirdim gönlüme ben?
Gidişin bana vaktin kıymetini öğretti..
Gideceğini bilsem hiç kızdırır mıydım seni? Evden dışarı bile çıkmazdım, uyumazdım hatta. Sarılır öyle dururdum. Gerçekten sadece bu..
Çok özledim Tolga..
Benimle uğraşmalarını özledim. Bana 'küçük hanım' demelerini, belimi saran kolunu, burnumu dolduran kokunu özledim. Şımarıklıklarıma kahkahalarla gülüşünü özledim..
Çocuklarımızı kucağına alıp uyumanı, onlarla oyun oynamanı özledim.
Güldüğünde gözlerinin kenarında beliren minik çizgileri özledim.. Uyandığında dağınık duran saçlarını, mahmur hallerini özledim.
Saçlarımı koklamanı özledim.
Bizi özledim.
Ailemizi özledim.
Olur ya, ölene kadar göremem seni,
Bil istiyorum,
Ben seni çok güzel sevdim.."

Ulaşmadığını bildiğim halde mesajı gönderdim, her gece yaptığım gibi.
Soğuk yakarmış. Yatağımın soğuk tarafı yüreğimi yakıyordu yine.
Tolga'nın yastığına başımı koyup kalmayan kokusunu koklamaya çalıştım. Parmaklarımı yastığın üstünde gezdirip mırıldandım;
"Ah be adam! Hele bir gel! Uyuyamadığım her gecenin hesabını vereceksin!"

-------

"Öğretmenlerini üzmek, arkadaşlarını dövmek yok."
"Ama onlay bana bulaşınca ben de vuyabiliymisim Amed Amcam dedi!"
Sırıttım,
"Ama onlar bulaşmadan sakın, tamam mı?"
Başıyla onayladı, kapıya yöneldi.
"Cengiz?"
"Ha?"
"Ha denmez."
Göz devirdi.
"Efendim anne?"
"Anneye baybay öpücüğü yok mu sevgilim?"
Koşarak yanıma gelip boynuma sarıldı, yanaklarıma ikişer öpücük bıraktı.
"Cengiz? Neden iki iki öptün annem?"
"Biri benim biri babamın!"
Deyip koşarak Ahmet Abi'nin arabasına gitti.

Holde dizlerimin üstüne çökmüş, öylece kalmıştım. Beni gören Havva endişeyle yanıma geldi,
"Helin Hanım?"
Ellerimden tutup pufa oturmamı sağladı, su getirdi.
"İyi misiniz?"
"Yok bir şeyim.."

---------

"Canım çok acıyor anne.. Dayanamıyorum artık. Çok özlüyorum. Giyinme odasındaki dolabına kapak yaptırttım, giysilerinin üstünden kokusu gitmesin diye. Anne.. Nasıl katlanacağım ben bu acıya? Toz oldu uçtu sanki, hiçbir bilgi  alamıyorum.."
"Helin, prensesim, yapma böyle. Bize gelip kalmak ister misin? Değişiklik olur? Hı?"
"Çocukların ortamını bozamam. Cengiz yeni başladı kreşe, bir hafta olmadı daha. Allak bullak olur kafası. Sen gelsen?"
"Tamam kuzum, babanla konuşayım, gelirim yarın veya çarşamba."
"Anne.."
"Söyle güzelim."
Gözümden akan yaşları elimin tersiyle sildim,
"Sence yaşıyor mu?"
Bir süre ses vermedi, sonra konuştu.
"Aksi olsa haberini alırdık Helin. Ne durumda bilmiyorum ama, bir yerlerde ve yaşıyor, biliyorum.."