(Medyada müzik var. Mutlaka dinleyin.)
"Bu kadar kolay mı vazgeçecektin bizden?"
Yüzüme alaylı bir gülüş yerleştirip ona döndüm;
"Nasıl kolay oldu anlatamam! Kocam durduk yerde, bir mektup bırakıp gidiyor, haber alamıyorum, kendimi suçlayıp duruyorum, sonra hamile olduğumu öğreniyorum! Yarısı hastanelerde geçen bir 9 ay, sürekli babalarını soran iki tane oğlan çocuğu.. Nasıl kolay, değil mi?!
Kızımın hayatında "baba" diye bir figür yok! Ama oğullarım ısrarla masaya boş bir tabak daha koyduruyor, benimle vedalaşacakları zaman ikişer kez öpüp,sarılıyorlar! Nedenini sorduğumda ne cevap alıyorum?! 'Biri benim, biri babamındı!'"
Gözümün altındaki yaşı elimin tersiyle silip içimdeki tüm nefreti kusacak bir bakış yerleştirdim gözlerime, sarsılmış görünüyordu, oldukça.. Konuşmaya devam ettim;
"Şimdi sen söyle Tolga Han Kurt, bu kadar kolay mı vazgeçtin bizden? Çocuklarımızdan? Benden? Aşkımızdan?!"
Elini uzatıp çenemi tuttu,
"Ben bizden asla vazgeçmedim Helin.."
Elini itip konuştum;
"Selin'i öğrenmesen benden boşanıyordun."
"Buraya duruşmada itiraz etmek için geldim ben." Dedi net bir şekilde, beni inandırmak istercesine.
Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Sana inanmıyorum."Bölüm yetişirse yarın, yetişmezse yine hafta sonu gelecek canlarım. Normalde daha erken yayınlamak istiyordum ama birtakım aksaklıklar çıktı.
Hepinizi öpüyorum,
-gulusunusevsinler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarı'm #wattys2016
RomanceHikayeyi okurken ve okuduktan sonra hiçbir erkeği ve ilişkiyi beğenmemeniz, bu durum sonucunda da ebediyen yalnız kalmanız durumundan yazar kesinlikle sorumlu değildir. Ve önemli not; Mıçmıç, sulu bir aşk okumak istiyorsan, sevgili okuyucu; Lise ho...