yirmi

2.1K 290 410
                                        

anlamam ben ondan bundan, geçmiyor sayınca zaman

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

anlamam ben ondan bundan, geçmiyor sayınca zaman. mahvım yakın perişanım, dön beni elimden kurtar.

2021,

Son üç gün oldukça tempolu geçmişti. Oradan oraya koşturuyor, sabahları kendimi kütüphaneye kapatıyor, akşamları işime gidiyor, gece yarısını ailemle geçiriyordum ve sorumluluklarım arasında savrulurken kendime vakit ayıramadığım için düşünmek zorunda hissettiğim şeyleri erteleyip duruyordum. 

Neyse ki bugün sondu. Az önce son sınavımdan çıkmıştım ve hafta boyunca izinsiz çalıştığım için kafeden de izin almıştım. Saat çoktan beşi bulmuştu ve günün geri kalanı için planım üniversite sınavına hazırlandığı için bir süredir görüşemediğim Jungkook'u alarak Yoongi'nin evine gitmek ve onu akşamki mezuniyet kutlaması için hazırlamaktı.

Çantamda kardeşimden ödünç aldığım makyaj malzemeleriyle otobüsten inmiş, durakta bekleyen Jungkook'un beni fark etmesi için şapkasının önüne yavaşça vurmuştum.

"Nerede kaldın oğlum ya? Ağaç oldum."

Söylediğim saatin üzerinden yalnızca on dakika geçmesine rağmen beni gördüğü gibi sövmeye başlamasına gülüp başını kolumun arasına sıkıştırıp karnıma yasladım. Şapkasını alıp kendime geçirirken "Bir işe yararsın işte, boş boş konuşma." diyerek insan kalabalığını aşıp Yoongi'nin sokağına ilerledim.

"Bir aydır kafam sikiliyor zaten, üstüme gelme." 

Tutuşumdan kurtulup dikleştiğinde uzun boyunun avantajını kullanarak kolunu omzuma sarıp beni kendine çekti. Jungkook da benim gibi temas etmekten hoşlanan biriydi ki bir süredir düzgünce vakit geçiremediğimizi göz önünde bulundurursak bugün kafama bile çıkabilirdi.

"Nasıl gidiyor çalışmalar? Nereyi istediğine karar verebildin mi?"

Yalan söylerse yakalamak için yürümeye devam ederken başımı çevirip gözlerine baktım. 7 Cüceler'deki kraliçenin aynası gibiydi gözleri, gerçeği hemencecik belli ederdi. Bu yüzden kocaman gülümsemesine eşlik eden parlak gözleri sayesinde doğruyu söyleyeceğini anlayabilmiştim.

"Yapamadığım konu sayısı epey bir azaldı. Son zamanlarda Taehyung'la sık sık konuşuyoruz. Sanırım onun okuluna gideceğim, kampüs yakınlarında ev tutmayı düşünüyoruz."

"İki güne birbirinizi öldürürsünüz siz." deyip şakaya vurdum. Onun adına mutluydum fakat üniversiteye başlarken kendi istediklerimi hatırlayınca burukluk yaşamadan edemiyordum.

Evden kurtulmayı çok istemiştim. Annemi öylece hayatımdan kesip atamıyordum ama en azından aramızda biraz mesafe olsa, sürekli birbirimize maruz kalmasak ilişkimizin çok daha sağlıklı olacağından emindim. Bu yüzden okulu kazandığım zaman hemen çevrede ucuz, ufak evler arayıp anneme göstermeye başlamıştım. Tüm giderlerimi karşılamasını istediğim falan da yoktu. Sadece normalde bana ne kadar harçlık veriyorsa ona devam etmesini, geri kalan kısmı çalışarak kendimin halledeceğini söylemiştim ama o, başka eve harcayacağım parayı neden bizim evimize harcamıyorsun diyerek başladığı konuşmasıyla beni reddetmişti. 

flechazo | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin