on sekiz

2K 289 479
                                    

her akşam güneşin battığı yerden, gözlerin doğuyor gecelerime

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

her akşam güneşin battığı yerden, gözlerin doğuyor gecelerime

2021,

Bazı şeyleri anlayabilmek için ufak dokunuşlara ihtiyacımız vardır. Kalbimize, ruhumuza, aklımıza... Ben hayatımın orta yerine bir bomba bırakıp kaçan bu dokunuşla bugünün birkaç saat öncesinde temas etmiştim. Sanki daha önce böyle bir gerçeğin hiç farkında değilmişim gibi, en yakınlarımdan biri bunu tecrübe etmemiş gibi, Hyuna'nın ağzından çıkan birkaç kelime gelip dokunmuştu bana.

Dayımın ailede hiçe sayıldığı dönem benim için oldukça sancılı geçmişti. Vicdanı var sandığım ailemin ne kadar gaddar olabileceğini o zamanlar öğrenmiştim. Şiddeti içinde barındıran tek kişinin annem olmayışı o zaman açığa çıkmıştı ve ben ya bu gerçekle nereye sığınacağını bilemeyen bir evsiz olarak kalacak ya da her şeyi görmezden gelerek hiçbir şey olmamış gibi hayatıma bakacaktım.

Sanırsam bundandır ki Hyuna, Hyojong'un eski sevgilisinin bir erkek olduğundan bahsettiğinde her şey yerli yerine oturmuş gibi hissetmiştim. En başından beri, belki o geçirdiğimiz geceden bile eski.

Başlangıcını kestiremiyordum ama Yoongi'nin o iki sene önceki doğum gününün başlangıç olmadığından emin gibiydim. Çünkü düşününce, Tanrım, neler hissettiğimi şimdi daha iyi anlıyordum. Kalbim olabilecek en güzel şekilde acımıştı o gece ve ben yüreğimin içinden geçip sırtımı delen bu hissi bir oka benzetmiştim. O ok, hiç çıkmamıştı kalbimden. Yeri geldiğinde fır dönmüş, yeri geldiğinde gövdesinde ötüşen kuşlar ağırlamış, yeri geldiğinde daha derine inip canımı yakmıştı ama hep oradaydı işte, saplandığı yerden çıkmıyordu.

Ya söküp atacaktım onu kalbimden, ki kan kaybından ölümümle sonuçlanacaktı bu, ya da verdiği acıyı azaltabilmek için kıracaktım oku orta yerinden. 

İkisini de yapamazdım ben, ne kendimi öldürebilirdim yokluğuyla ne de ona kıyabilirdim. Elimi bile sürmeyecek ve bana verdiği sızıyla ömrümün sonuna dek yaşamaya devam edecektim. Başka ne gelirdi elden? 

Ruhum kaldıramıyor gibiydi artık, tüm hücrelerim çığlık çığlığa uyarılar gönderiyordu bana.  Hayatında başka dertler yokmuş gibi imkansız bir aşkın peşinde köpek mi olacaksın şimdi diye bağırıyorlardı. 

Olacaktım, nasıl kaçılırdı ki bundan?

Yine kıyametler kopacaktı hayatımda ve ben, yine ve yine tek başıma halledecektim her şeyi. Daha önce de payıma düşen bu olmamış mıydı? Ben bana büyüklük etmesi gereken herkesin babası olmuştum zamanında, şimdi kendi kendimin babası olacak, kendime öğütler verecek ve gerekirse bir ölü olarak çıkacaktım bu savaştan.

Umrumda değildi ki beni kurşuna dizse, ben o silahı tutan ellerinin güzelliğine vurulmuştum çoktan. Benim için endişelenmiş hali en sevdiğim rengiydi sesinin, yolumun sonu ona çıkıyorsa beni pencerelerde beklerdi, ellerimden tutar nefesimi tekletirdi, başkasına gözü kayacak olsa içimi yakardı kıskançlıkla, parfüme bulanmış yasemin kokusuyla aklımı başımdan alırdı, beni över, beni dinler ve beni kayırırdı Yoongi, nasıl uzak durabilirdim bunlardan?

flechazo | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin