yirmi iki

2.3K 294 676
                                    


oysa ben bu gece yüreğim elimde, sana bir sırrımı söyleyecektim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

oysa ben bu gece yüreğim elimde, sana bir sırrımı söyleyecektim

2021,

Yoongi

Bazen hayatımızda geri dönüşü olmayan anlar yaşanırdı. Ağızdan çıkan söz, yayından çıkan ok, silinen bir mesaj, kaybedilen biri, çocukluk, hatta patlamış bir mısır bile. Bunların hiçbiri geri sarılamazdı -ki yanardağlar patlasa, bir kasabaya çığ düşse, hortum tüm şehri kendine katıp yok etse dahi zaman akmaya devam ederdi ve herkes öylece durup hiçbir şey yapmadığını sansa bile zamanın içinde zamanla birlikte kendisi de akardı.

Hayat satrançta yapılan piyon hamlelerinden ibaretti. Geriye almak istediğimiz her şeyin en fazla etkisini azaltabilir, yönünü değiştirebilir, pişmanlığımızı dile getirebilirdik. Fakat etki alanımızdakilerde, buna kendimiz de dahil, yaptıklarımızla bıraktığımız izi değiştiremezdik.

Herkesin ilk ve tek ortak hamlesi doğumu olurdu. Sonrası tamamen kendine göre şekillenirdi. Annemin sözünü dinlemeyip ufacık yaşta karşıdan karşıya geçmeye çalışırken çarpan araba benimkilerden sadece bir tanesiydi ve belimin yan tarafında sonsuza dek taşıyacağım bir dikiş iziyle kendini sürekli hatırlatırdı.

Saçımı ilk defa boyadığım on sekizinci yaşımda açıcının etkisiyle zarar gören saçlarıma sonrasında nadide bir mücevhermiş gibi baksam da hiçbir zaman ilk hali gibi yumuşak olmamışlardı. On dokuz yaşımda bir sinirle amcama siktir git dediğimden beri benimle konuşmazdı. Yazdığım şiir ilk kez bir dergide yayınlandıktan sonra özelimi bu kadar çok insana açıyor olmaktan ve o zamanki acemilikle kendi adımı kullanmaktan doğan pişmanlıkla sahip olduğum bütün parayı basılan sayıdan alabildiğim kadar almaya, sonrasında da onları yakmaya harcamıştım. Yine de internete eski bir kilisede intihar denemeleri yazınca ilk sırada ben çıkardım.

İlaçlarımı bırakmıştım. Bedenimi Japon binaları gibi sallayıp devirmeyen o depremlere kendim atmıştım. İlk aldığım balık ikinci haftasında ters yüzmeye başlamıştı. Pişen yemeğe fazla tuz döktüğüm olmuştu. Denize en sevdiğim küpem düşmüştü. Uğurlu çorabım bir süre sonra ayaklarıma küçük gelmeye başlamıştı.

Aşık olmuştum. Sigarayı da ilk o gün içmiştim. Bir kere kazandım diye öğretmenlerim benim yerime makale yarışmalarına başvurmuştu, hiçbirinde derece yapamamıştım. Annemin dizlerinde ağlamıştım. Çalışmak istediğim şirketin başvuru tarihini kaçırmıştım. Bunları geri alabilmemin bir imkanı yoktu.

Beni ona götüren ayakkabılarımı kaybetmiştim.

O gün başlı başına bir kayıptı benim için. Hayatımdan bir gecem eksikti, sanki hiç yaşanmamış fakat bütün yaşantımı içine sığdırmış gibi.

Konser günüydü. Sırf içki standında çalışan Hyuna'yı rahatsız eden tipler ona bulaşmasın diye oradaydım. Hyojong'la o sıralar ayrı oldukları için mutsuz olsa da işinin başında gülümsemeye çalışıyordu. Ben de öylece yurt dışı markalarını ülkemize getiren içki marketinin tanıtım yapmak için seçtiği bu festivale yerleştirdiği kocaman dolaba yaslanmış, sigaramla ciğerimi sona yaklaştırırken balığımı izliyordum.

flechazo | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin