sekiz

2.1K 315 408
                                    

kafamda binbir desen, sense rüzgarsız esen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kafamda binbir desen, sense rüzgarsız esen

2021,

Kendimizi en güvende hissetmemiz gereken yerde, evimizde, ben hiçbir zaman yuva kavramını tam olarak hissedememiştim. Bu evde babamla birlikte yaşarken de böyleydi, hatta en kötü zamanlarımın o günler olduğunu da gönül rahatlığıyla söyleyebilirdim. Bir sabah annemin eve gelip babanla boşandık demesini küçük bir çocuktan beklenmeyeceği kadar sevinçli karşılamıştım. Artık evde daha fazla kavga olmaz sanırken de bunun koca bir kandırmaca olduğunu çözmem uzun sürmemişti. Annem gerçekten psikolojik olarak sağlıklı bir insan değildi, bunu sadece ben değil akrabalarımızın çoğu düşünüyordu ama bırakın tedavi olmayı, doktorun kapısından içeri bile girmiyordu. Zaten hiçbirimiz de ona doktora gitmesini tavsiye edecek kadar cesur değildik.

Kısaca evde her an patlamaya hazır olan bir bombayla yaşarken bu duvarlar arasında biraz da olsa rahat nefes alabildiğim tek yer odamdı. Annemle uğraşmak istemediğim zamanlarda ders çalışacağım bahanesiyle hep odama kaçardım. Bunu böylesine uzunca anlatmamın sebebi ise annemden kaçınmak için sığındığım odamdan, Yoongi'yle beraber uyuduğumuzu fark edince kaçarcasına çıkmamdı.

Uyandığımız ilk saniyelerde beynimizin tamamen boş olmasından kaynaklı hiçbir şeyi hatırlamıyorken bir anda onu görünce donup kalmıştım. Uyuyakalmış olmalıydık. Yatağı olabilecek en işlevsiz haliyle kullandığımız için de her yerim tutulmuştu. O normalde ayak ucumun bulunduğu kısımda resmen ikiye katlanmış şekilde uyuyordu. Ben de onun bacaklarının yanında, kolumu yastık niyetine kullanmış bir halde uyanmıştım. Enini ikiye bölüp kullanmak yerine boyunu bölüştüğümüz yatağa da ne kadar ufak sayılsak bile sığamamıştık işte. Her yerim feci ağrıyordu.

"Günaydın."

Mutfağa girdiğimde annemin tencere başında bir şeyler pişirdiğini, kardeşimin de sofrayı kurduğunu gördüm. Annem tepkisiz kalıp işine devam ederken Roseanne yanıma gelip yanaklarımı sıkıştırmış, benimle biraz uğraşmıştı. Yalandan saçlarını çekip onu kendimden uzaklaştırırken "Bir tabak daha çıkar." dedim. "Misafirimiz var."

Dediğimi yerine getirmek için dolaba ilerlerken "Kim geliyor?" diye sordu.

"Yoongi dün gece burada kaldı." dediğimde de annem kızarttığı patatesleri tabağa koymayı bırakıp bana döndü.

"Kimden izin aldın?" Gözlerimi devirmemek çok zordu. Gerçekten bu hareketlerini bana özel sergilediğini düşünmeye başlayacaktım çünkü ne zaman bir arkadaşımla karşılaşsa onları müsait oldukları ilk vakitte bize gelmeleri hakkında tembihler, onları misafir etmekten ne kadar memnun kalacağını falan söylerdi. Hepsine güzel güzel yemekler pişirir, istedikleri zaman tekrar gelebileceklerini söyler, hatta kalmaları için ısrar ederdi. Ben de buna güvenerek sorun olmayacağını düşünmüştüm.

"İşten dönüş yolunda karar verdik, uyuduğun için sana soramadım." diyerek sakinleşmesini beklerken "Hem de ödevime bir an önce başlamamız gerekiyordu." bahanesiyle desteklemiştim. Sahi, bu bir bahaneydi gerçekten. Tüm gece boyunca ödev hakkında yaptığımız tek uğraş ölçü almak olmuştu ve bunu, bugün atölyede de yapabilirdim gayet.

flechazo | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin