Yibo öylece üstümde uyuyor ama ben uyuyamadım çünkü çok acıktım. Karnımdan gelen sesleri duymamaya çalışıyorum. Onu biraz kenara ittirmeye çalıştım ama çok ağırdı. Tam onu uyandırmak için sertçe sarsacaktım ki kendisi pozisyon değiştirip iyice uzaklaştı. Bende bunu fırsat bilip yataktan hemen çıktım.
Mutfağa girdim ve neredeyse her yeri aradım yiyecek bir şeyler bulabilmek için fakat küflenmiş peynirden başka bişey yoktu. Yibo'nun ne yediğini düşünürken dış kapının arkasındaki çöp poşetindeki pizza kutuları gözüme ilişti. Yani koskoca adam her gün pizza mı yiyordu?
Kafamı sağa sola bıkkınca sallayıp ellerimi belime koydum ve düşünmeye başladım, bu saatte her yer kapalıdır. Yemek yemeyi her şeyden çok severim bu yüzden şuan açlıktan sinirlenmeye başladım.
Sıkıntıyla ellerimi tezgaha dayadım ve derin bir nefes alıp dışarı verdim. Telefonumun bildirim sesi geldi. Önce önemsemedim ama yatak odasında olması ve yine yabancı birinden mesaj gelmiş olabilir düşüncesi beni rahatsız etti. Hızlıca yatak odasına ilerledim ve telefonu elime aldım. Neyseki uykusu ağırdı duymamış olması beni biraz rahatlattı.
Ekranı açtım. Aynı numara...
En son bu numaradan mesaj geldiğinde ikinci ceset ortada yoktu ve kuzenimin cesedi vardı. Üstelik bir buket çiçek ve kolye ile beraber. Diğer iki cesetten çıkmadığı gibi kuzenimin cesedinden de bir iz çıkmadı. Onları kim parçaladı biliyoruz. Yibo' ya kızmıştım bana yalan söyledi düşüncesiyle beraber. Katili bulduklarını söyledi ama aynı gün bir ceset geldi. Meğer hapse giren adam onları parçalayan kişiymiş, itiraf etmiş fakat bu işin ardında başka birilerinin olduğuna eminim. Her kimse profesyonel gibi duruyor. Üstelik o telefon konuşması... kim Yibo'dan ne istiyor? Kuzenim neden öldürüldü? Cho Hee'nin nişanlısı pek umrumda değil açıkçası ama bu işin Yibo ile alakası ne?Mesajı açtım ve okumaya başladım. 'Morgta bekliyorum' diye bana mesaj atan o numaraydı.
--𝑂𝑛𝑢𝑛𝑙𝑎 𝑖𝑦𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑔𝑒𝑐𝑒 𝑔𝑒𝑐̧𝑖𝑟𝑖𝑦𝑜𝑟𝑠𝑢𝑛. 𝑆𝑎𝑛𝑎 𝑠𝑎𝑟𝚤𝑙𝑑𝚤 𝑣𝑒 𝑠𝑒𝑛𝑖 𝑜̈𝑝𝑡𝑢̈. 𝐻𝑎𝑡𝑡𝑎 𝑦𝑎𝑛𝑙𝚤𝑠̧ ℎ𝑎𝑡𝚤𝑟𝑙𝑎𝑚𝚤𝑦𝑜𝑟𝑠𝑎𝑚 𝑜𝑛𝑢𝑛𝑙𝑎 𝑦𝑎𝑡𝑚𝚤𝑠̧𝑡𝚤𝑛. 𝐴ℎℎ... 𝑜 𝑔𝑒𝑐𝑒 𝑐̧𝑜𝑘 𝑖𝑦𝑖𝑦𝑑𝑖. 𝐷𝑢̈𝑠̧𝑢̈𝑛𝑠𝑒𝑛𝑒 𝑒𝑟𝑘𝑒𝑘𝑙𝑒𝑟𝑑𝑒𝑛 𝑛𝑒𝑓𝑟𝑒𝑡 𝑒𝑑𝑒𝑛 𝑏𝑒𝑛 𝑖𝑘𝑖 𝑒𝑟𝑘𝑒𝑔̆𝑖𝑛 𝑏𝑖𝑟𝑏𝑖𝑟𝑖𝑦𝑙𝑒 𝑦𝑖𝑦𝑖𝑠̧𝑚𝑒𝑠𝑖𝑛𝑖 𝑖𝑧𝑙𝑒𝑑𝑖𝑚. 𝑇𝑎𝑡𝑙𝚤𝑚 𝑔𝑢̈𝑛𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑠𝑎𝑦𝑚𝑎𝑦𝑎 𝑏𝑎𝑠̧𝑙𝑎 𝑜𝑛𝑢 𝑠𝑒𝑛𝑑𝑒𝑛 𝑎𝑙𝑎𝑐𝑎𝑔̆𝚤𝑚.𝐻𝑎𝑎 𝑏𝑢 𝑎𝑟𝑎𝑑𝑎 𝑜𝑛𝑢 𝑡𝑎𝑛𝚤𝑚𝑎𝑛 𝑖𝑐̧𝑖𝑛 𝑠𝑎𝑛𝑎 𝑓𝚤𝑟𝑠𝑎𝑡 𝑡𝑎 𝑣𝑒𝑟𝑚𝑖𝑠̧ 𝑜𝑙𝑑𝑢𝑚 𝑏𝑢𝑛𝑢 𝑖𝑦𝑖 𝑑𝑒𝑔̆𝑒𝑟𝑙𝑒𝑛𝑑𝑖𝑟...
Mesajı okudum ve hemen kapattım ekranı. Korkunç geçen son bir kaç günün sadece bir kâbus olmasını çok isterdim şuan.
Yibo'nun huysuzlanarak bana dönmesi ve seslenmesiyle daldığım düşüncelerden ayrılmaya çalıştım.
Yibo
-Zhan neden uyanıksın? Neden yanımda değilsin?Zoraki bir gülümseme ve tatlı olma çabasıyla ona baktım.
Zhan
-Yibo...eee ben biraz acıktım ama yiyecek bir şey bulamadım.Yibo
-Saat çok geç açık bir yer yoktur şuanZhan
-Ne yapacağım şimdi? Offf aç kaldım yineYibo
-Buraya gel. Söz veriyorum sabah senin için muhteşem bir kahvaltı hazırlayacağım.Ben son günlerde biraz yorgun gibiyim yanıma gel.Kafamı sallayıp yatağa girdim ve ona arkamı döndüm. Arkadan bana sarıldı, saçlarımın arasına öpücük kondurdu ama sanırım ben uyuyamayacaktım.
Yibo
-İyi geceler.Zhan
-Sanada iyi geceler.Bu gece uyku yok bana
~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK (YİZHAN)
FanfictionBir doktorun ve bir polisin iki valiz dolusu ceset parçaları sayesinde bir araya gelmesiyle oldu olanlar...