YENİDEN

249 23 27
                                    

Kuzenimin yanında şaşkın bir şekilde, bir süre cesede bakmayı sürdürdüm. Kuzenim bıkkın bir nefes verdi.

Cho Hee
-Yeter ya! Cidden sıkıldım. Hani katili yakalamışlardı.

Zhan
-Evet öyle dediler,bilmiyorum

Cho Hee
-Ben gidiyorum, en iyisi yıllık iznimi kullanıp sevgilimin yanına dönmek nedir bu ya!!

Zhan
-Hayır ,ne? Beni yalnız mı bırakacaksın cidden!

Cho Hee
-Kusura bakma kuzen ama ben basit bir hemşireyim artık dayanamıyorum üstelik 2 yıldır yıllık izin kullanmadık bence tam sırası

Arkasını dönüp arkasına bile bakmadan gitti öylece bende 2 valiz ve 2 polisle baş başa kaldım. Bir süre sadece düşündüm yıllık izine ayrılsam çok iyi olabilirdi ama işin aslını öğrenmek için kalmak zorundaydım.

Polislere baktım benden emir gelecekmiş gibi hazır olda bekliyorlardı onlara gülümseyip asansörü işaret ettim ve morga doğru ilerlemeye başladık.

Sedye ile valizleri morga bıraktıktan sonra polisler gitti.

Zhan
-Ee kaldık yine başbaşa.

Valizlerden birini açtım ve iç organları çıkarttım onları direkt atacaktım. Önce örnek aldım sonra valizin içine geri koydum. Aklımdan çok şey geçiyordu. a
Aslında morgda olmak, düşünmek ve karar vermek için yalnız kalınabilecek en rahat yer olabilir.

Yibo'yu düşünüyordum muhteşem bir gecenin ardından bu manzaraya maruz kalmak hiç te iç açıcı değil ama yapacak bir şey de yoktu. Sabah çok sessiz ve dalgındı akşam bana bir şey anlatacağını söylemişti ama sanırım bu gece onunla bir araya gelmek sadece hayal oldu.

Hemen işe koyuldum ve uzuvları çıkarttım vakit kaybetmeden dikmeye başladım. Parmaklarından ve cinsel organının oluşundan erkek olduğunu anlamam uzun sürmedi bir önceki kızdı şimdi bir erkek...

Katili yakaladım demişti ama 'yalan mı söylüyor acaba'diye düşünmeden edemedim tabii sonradan bu fikri hemen uzaklaştırıp kendime 'aptal'dedim kısık bir sesle. O neden bana yalan söylesin ki?

6 saat sonra

Akşam olmuştu hâlâ morgda cesetle uğraşıyordum. Aslında biraz mola vermek işime yarayabilirdi kahve de içmiş olurdum ve uykum açılırdı. Aldivenleri ve maskemi çıkarttım morgdan da çıktım, asansöre doğru ilerledim. Aslında cesetle işim bitmedi tırnak aralarından ve vücudunun belirli yerlerinden örnekler almam gerekiyordu ama çok yorulmuştum.

Üstelik Yibo ve yanındaki kadın hastaneye gelmemişti. Gelmelerini bekliyordum çünkü aynı vaka gelmişti hastaneye ve onlar katili yakaladık demişlerdi. Aklıma dolan soru işaretlerine daha fazla dayanamadım ve telefonumu alıp Yibo nun numarasına bastım, telefon çalıyor fakat açmıyordu telefonunu. Meşgul olabileceğini düşünüp kapattım.

Kantine ilerledim biraz kahve alıp bahçeye çıktım hava iyice kararmış. Yıldızlara baktım biraz ve onu düşünmeye başladım bu gece bir arada olacaktık ama gidemedim hem belli ki o da meşgul merak edip aramadı bişey mi oldu acaba?

Telefonumu alıp son kez akrana baktım hiç bildirim yok, tekrar cebime atıp morga doğru yürüdüm.Asansörün düğmesine basıp beklemeye başladım. Telefonumun cebimde titremesiye irkildim. Asansöre binerken aynı anda telefonu açmaya çalıştım. Asansörün kapısı kapanırken gelen mesaja gözlerimi diktim.

0536........
-Morgda bekliyorum seni Zhan.

Yabancı bir numara bana neden mesaj attı anlamadım bir an belki yanlışlıkla atmıştır diye düşündüm ama adımı nerden biliyor ki? Asansör durduğunda gelen mesajın Yibo'nun arkadaşına ait olabileceğini düşündüm ve biraz rahat olmaya çalışarak morga doğru adım attım.

Kapıyı açtığımda yerinde bıraktığım ve henüz dikmediğim cesedi göremedim, artık yerinde değildi ve onun yerine o masa da kuzenim Cho Hee' nin çıplak ve morarmış bedeni vardı, o bedenin üzerinde de bir buket çiçek...

KARANLIK (YİZHAN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin