İçerideki çakal dışarıdaki sırtlandan tehlikelidir.🏹.
Yakut Hatun, gözlerini parşömenden çekip Ergün Alp'e başı ile selam verdiğinde Ergün Alp'te otağdan çıktı.
"Yakut Hatun nedir mesele ? Gelesin."
Yakut Hatun, Sungur beyin sesiyle kendine gelirken onun yanına geçti ve elindeki parşömeni Sungur beye verdi.
Yazılanları okuyan Sungur beyin kaşları çatılırken Yakut Hatun onu izlemekteydi.
En sonunda Sungur bey söze başladığında Yakut Hatun dikkatle onu dinliyordu.
"Yakut, en çokta bu zamanlarda bir yiğit olsun isterim başınızda. Ne kardeşlerim yaşar ne de oğlum vardır. Size olan güvenim, inancım tamdır, kızlarım da sende yürekli hatunlarsınız lakin bir oba beysiz ne yapar ? Ya ölü..."
Yakut Hatun, elini kaldırarak Sungur beyin sözünü kesti.
"Sakın ola öyle deme beyim."
Sungur bey, yüzündeki ciddiyetle devam etti.
"Ölüm haktır Yakut Hatun. İsterim ki ben bu dünyadan göçmeden gözüm arkada kalmasın."
O sırada ulağın çıktığını gören Alçin hızla otağa girmiş ve annesi ile babasının son sözünü duymuştu.
"Gözüm arkada kalmasın mı ? Ne dersin baba ? Ulak ne haber getirmiştir de böyle endişeye düşersin ?"
Sungur bey, öksürüğünün ardından cevap verdi.
"Alçin, kızım İlter Alp'i çağırasın deyeceklerim vardır."
Yakut Hatun da Sungur beyin sözlerinin ardından Alçine işaret yaparken Alçin ne olduğunu anlamasa dahi babasının heybetinden bir şey soramayarak dediğini yaptı. Sungur bey kızının onu engellemesine izin vermeden işi doğruca çözmek için parşömende yazılanlardan bahsetmiyordu.
Alçin, İlter Alp'i çağırmaya gittiğinde Yakut Hatun Sungur beye içindeki suali sordu.
"Beyim ne düşünürsün ?"
"Yakut Hatun, Alçini bu işe karıştırmayasın."
İlter Alp ve Alçin geldiğinde Sungur bey emrini verdi.
"İlter Alp, obadaki alpleri toplayasın mesele görüşülecektir."
"Buyruk beyimindir!"
İlter Alp verilen buyruk ile yumruğunu göğsüne vurup başını eğdi ve otağdan çıktı.
"Yakut Hatun, bana yardım edesin kaftan ile börkümü giyeyim."
...
Çağatay bey, avdan dönüyordu ki obaya az kala yolda ulağı gördü. Kendi obalarına doğru gitmekte olan ulağın önünü kesen Çağatay bey kaşlarını çatmış bir şekilde:
"Hayırdır, Ergün Alp ne edersin ?" dedi.
Ergün Alp, Çağatay beyle karşılaştığına sevinmişti.
"Beyim önemli bir havadis vardır. Bende bu haberi size ulaştırmak istemiştim. Ağabeyinizden gizli nasıl ederim derdim ki siz çıktınız karşıma."
Çağatay beyin kaşları daha da çatılırken atından indi.
Ağabeyinden gizli bilmesi gereken bu kadar önemli mesele de neydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alçin | Rüzgarı Kendine Yoldaş Eden Kız
Historical FictionCesur yüreklerin hikayesi... . Cenk, yalnızca ok ile kılıç ile değildi. En büyük cenk yürekleydi. Kim ki yüreğini sağlam tuttu işte asıl cengi o kazandı. 🏹 "Attığın ok kadar yol alacaksın Alçin. Kanatlarını açtığın kadar uçacaksın. Uçtukça yara ala...