Kalp Dokunur🏹
"Bir ne zaman onlar, yüzler ve dahi binler eder bilir misiniz ?"
Alçin Hatun, Yakut Hatunun sözlerinden sonra odadaki kadınların yüzlerine bakarak son sözleri etmek için konuşmaya başlamıştı.
"Yanındakiler ile."
İşaret parmağını kaldırıp sırayla diğer parmaklarını açıp elini gösterdi.
"Tıpkı bir elin parmakları gibi."
Sözlerini devam ettirirken küçüğünden büyüğüne herkesin gözlerinin içine bakarak konuşuyordu.
"Bir el ve imdi yüzlerce el.. Bir devletin namı onlar ile yayılır onlar ile yücelir.. Yalnız kılıç tuttuğu için değil, yazı ile akılları dile getirdiği için de o kadar önemlidir. Söz ne kadar tesir ederse de yazının kuvveti gibi değildir..."
Elini yumruk yapıp dizine koyarken konuşmasını sürdürdü.
"Bu sebeple her el aklını dile getirecek. Her el asırlara devleti taşımak için uğraşacak. Kılıç kuvveti gibi yüreğin kuvvetini anlatacak. Siz balalarım.."
Gökşinin gözlerine baktığında gülümsedi.
"Bu devletin yegane emanetçilerisiniz.. İmdi tuttuğunuz kalemi eyi belleyin. İlk önce okuyun evvelinde yazın. Zaman sizin sözlerinizi işitmek ister. Bir gün olur ki bu devlet size kalacaktır."
O sözlerini bitirdiğinde Gökşin gibi diğer miniklerinde gözleri parıldıyordu. Analar ise evlatları gibi içlerindeki umut ile bakıyordu birbirlerine.
Sohbetin ardından Yakut Hatun, Ayperi ve Alçin Hatun ayağa kalkarken ahalide oradan ayrılmaya başlamıştı. Hepsi ile selamlaşıp ayrıldıklarında Alçin Hatun biraz dinlenmek için odasına geçmek istedi. O odasına giderken Ayperi Hatun da Yakut Hatun ile pazara çıkmak için hazırlanmaya gitti.
Yakut Hatun ve Ayperi pazara çıktıkları vakit bir şeyler almanın yanında satılan ürünlerin kalitesini de kontrol ediyorlardı.
Ayperi üzerine geçirdiği pelerini ile Yakut Hatunun yanına geldiğinde kaleden çıktılar.
Pazar oldukça kalabalıktı. Civardan getirtilen halı ve kilimlerden kumaşlara ve sebze meyveye kadar her şey vardı.
Bereketli pazarın ürünleri de çoğu kez iyi olurdu.
Bir kumaşçının önünde durduklarında bir kaç kumaşı incelemeye başladı Ayperi Hatun.
"İstediğiniz bir kumaş var mıdır Ayperi Hatun ?"
Satıcı Hatun bunları dediğinde gülümsedi Ayperi.
"Sağolun. Bu kumaşlar neredendir dokusu güzel durur ?"
Satıcı Hatun gülümseyerek cevap verdi.
"Elinizdeki kumaş Semerkanttandır Ayperi Hatun. Size de çok yakışır."
Bordo rengi kumaşı elinde tutmaya devam ederken başını olumlu şekilde salladı ve cevap verdi.
"Bundan kaleye gönderin lütfen."
Satıcı başını sallarken Ayperi Hatun elindeki akçeyi kadına uzattı.
"Var olun Ayperi Hatun."
Yakut Hatun ve Ayperi Hatun oradan ayrıldığında Ayperi konuşmaya devam etti.
"Doğacak balamız için işlemek isterim bu kumaşı ana, ablam çok sevecektir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alçin | Rüzgarı Kendine Yoldaş Eden Kız
Ficção HistóricaCesur yüreklerin hikayesi... . Cenk, yalnızca ok ile kılıç ile değildi. En büyük cenk yürekleydi. Kim ki yüreğini sağlam tuttu işte asıl cengi o kazandı. 🏹 "Attığın ok kadar yol alacaksın Alçin. Kanatlarını açtığın kadar uçacaksın. Uçtukça yara ala...