Muştu 🏹"Alçin, ben yokken kendine dikkat edesin tamam mı ?"
Alçin, Çağatay beyin hazırlanmasına yardım ederken belindeki kuşağını arkadan bağladı. Çağatay bey yeniden ona döndüğünde cevap bekliyordu. Alçin sonunda ona baktığında konuşmaya başladı.
"Tamam beyim tamam. Sabah, öğle, akşam günde üç kere aynı şeyleri dersin. Merak etmeyesin kendime eyi bakarım."
Alçin böyle deyip güldüğünde Çağatay bey Alçinin dediklerini düşündü. Gerçekten dediği gibi günde üç defa aynı şeyleri söylüyordu ve belli ki Hatunu bundan sıkılmıştı. Çağatay beyde kendi kendine gülümsedi ve Hatununun omuzlarından tuttu.
"Doğru dersin Alçin'im artık daha az deyeceğim emin olasın."
Alçin bu sözlere daha çok gülerken eliyle dudaklarını kapattı.
Çağatay bey de o kendisine has kahkahası ile güldüğünde Alçin hayran hayran onu izlemeye başlamıştı. Böyle bir kahkahayı görmesi normalde güçtü. Bir tek onun yanındayken böyle gülüyordu ve o da bunu doyasıya izliyordu.
Çağatay bey Alçinin gülümseyen ve kendine olan o güzel bakışlarını görünce yaklaştı ve alnına uzunca bir buse kondurdu.
Bu buse ile yanakları kızaran Alçin Hatun hala daha utangaç halini koruyordu. Biraz alışmış olsa da hala daha aynı yanak kızarmaları ve dudak büzmeleri devam ediyordu. Çağatay beyse onun bu halinden oldukça memnundu. Onu böyle görmek hoşuna gidiyor ve zaman zaman bu haliyle uğraşıyordu.
"E hayde ben gideyim." deyip kılıcını belindeki kabzasına yerleştiren Çağatay bey gitmek için hareketlendiğinde bu kez onu durduran Alçin Hatun oldu.
Alçin Hatun, Çağatay beyin karşısına geçti ve yüzündeki tebessümü eksik etmeden konuşmaya başladı.
"Ayağına taş değmesin.. Hayırla gidip hayırla dönmek nasip olsun Çağatay bey.. Yüreğini salim tutasın."
Çağatay bey, ihtiyatla gülümsedi.
"Amin."
Çağatay bey, otağdan çıkıp gittiğinde Alçininde yüreğinin bir parçası onunla gitmişti sanki. Ama artık alışıyordu bu duruma bu hislere.. Hepsi olgunlaşan bir meyve gibi büyüyordu yüreğinde.
Derin bir nefes verdi ve kendi kendine konuştu.
"Hayde Bismillah yeni güne.."
Kendi de otağdan çıkıp ilk önce Yakut Hatun ve Ayperinin yolunu tutarken içinde tarifsiz bir huzur vardı. Ne de şen başlamıştı gün.
Yakut Hatun ve Ayperi kendi aralarında bir konuyu konuşurken vardı yanlarına Alçin.
"Gününüz hayr ola anacığım, gardaşım."
Alçinin şen sesine Yakut Hatun ve Ayperi de gülümseyerek baktılar ardından her ikisi de ona karşılık verdi.
"Hayr olsun kızım."
"Hayr olsun ablam.. Görürüm ki senin ki pek neşeli pek hayırlıdır nedir bu yüzünde açan güllerin sebebi deyesin ?"
Ayperi gülerek ablasına takıldığında Alçin de Yakut Hatunda gülmüştü. Ayperi küçük mınzırlığını yapıyordu yine.
"Şükür Ayperim halimize bin şükür şen bir gün olur."
Ardından anasına bakıp devam etti konuşmaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alçin | Rüzgarı Kendine Yoldaş Eden Kız
Ficción históricaCesur yüreklerin hikayesi... . Cenk, yalnızca ok ile kılıç ile değildi. En büyük cenk yürekleydi. Kim ki yüreğini sağlam tuttu işte asıl cengi o kazandı. 🏹 "Attığın ok kadar yol alacaksın Alçin. Kanatlarını açtığın kadar uçacaksın. Uçtukça yara ala...