Alçin | Rüzgarı Kendine Yoldaş Eden Kız

23.BÖLÜM🏹

Çakal elbet kurda yem olur 🏹

Alçin Hatun, hançerini belindeki kabzasına koydu. Üzerindeki kahverengi elbisesini düzeltti ve börkünü taktı. Ardından otağdan çıktı ve emin adımlarla halı dokuyan hatunların yanından geçti.
Bir yandanda eli belindeki hançerindeydi.

Yanından geçtiği Hatun seslendi.

"Alçin Hatun, bir isteğin mi vardır ?"

Ancak Alçin Hatun cevap vermeden yanından öylece geçmişti. Ayperi, ablasını görmesiyle ayaklanırken onun yanına varamamanın çekingenliği ile öylece yerinde durdu.

Alçin Hatun, çatık kaşları ve elinde sıktığı hançer ile hızla ilerliyordu. En sonunda Sevgül Hatunu elinde sepet taşır halde gördüğünde hızla yanına vardı. Sevgül Hatunu omzundan tutup kendine çevirip elindeki sepeti fırlattı. Anında belindeki hançeri çıkarıp Sevgül Hatunun boğazına dayadı.

"Alçin Hatun, ne edersin ?!"

Alçin Hatun, hançeri boğazından çekmeden daha da bastırdı ve ince bir sızı şeklinde Sevgül Hatunun boynundan kan akmasını sağladı.

"Asıl Sen.."

Sevgül Hatunun kulağına yaklaştı ve adeta tıslayarak konuşmaya devam etti.

"Nasıl hainlik edersin? Çakalın kurda yem olacağını bilmez misin?!"

...

2 Gün Önce

Çağatay bey otağında bir ileri iki geri gidiyordu. Alçin Hatun, Ayperinin yanında dururken Gökay Alp, ellerini önünde bağlamış mahcup bir şekilde Çağatay beyin bir şeyler demesini bekliyordu lakin henüz bir şey dememiş onları gördükten sonra yalnızca "Otağa!" emrini vermişti.

Çağatay bey, hala daha gidip gelirken Alçin Hatun buna bir dur demek için ona yaklaştı ve önünde durdu.

"Çağatay bey!"

Çağatay bey, Alçinin onu durdurmasıyla çatık kaşları ile ona bakarken Alçin konuşmaya devam etti.

"Bir şey deyesin, ahvali çözesin Çağatay bey."

Çağatay bey, öfkeyle Gökay Alp'e baktı.

"Çözülecek ne ahval vardır ki Alçin Hatun görmedin mi belliki Gökay Alp kendi yolunu bulmuş."

Bu ağır sözler Gökay Alp'i hüzünlendirse de biraz önceki sessiz halinden iyi olduğunu düşündü ve kendini açıklamak için konuşmak istedi.

"Beyim."

Çağatay bey, anında sözünü keserken Gökay Alp yeniden susmak zorunda kalmıştı.

"Beyim mi ? Sen bey tanır mısın artık Gökay Alp ? Görürüm ki usuller karışmış."

Alçin araya girdi.

"Çağatay bey, hemen hüküm verip kalp kırma sende bilirsin ki kalp kırmanın telafisi zor olur. Hele bir dinleyelim onları."

Çağatay bey, öfkeyle bakmaya devam etse de Alçin Hatuna içten içe hak vermişti. Hızla yerine geçip posta otururken bu sizin dinliyorum demekti. Gökay Alp, gözlerini beyine dikti ve emin bir şekilde konuşmaya başladı.

"Beyim bana sana ihanet etmişim gibi bakma. Ne bir yanlışım olmuştur ne de kötü bir niyetim."

Ayperi, hüzünle olanları izlerken buğulanan gözlerini kırpmasıyla bir damla yaş süzülüvermişti yanağına.