20.BÖLÜM🏹

1.4K 98 11
                                    

Aşikar 🏹


"Sevgül, gelen yüklere bakıversene benim daha işim bitmemiştir."

Nurbanu Hatunun sözleri ile ona baktı Sevgül Hatun.

"Tamam bakarım ben."

Sevgül Hatun at arabalarında gelen buğday ve kıyılmış samanları ayırırken samanların atların yemliklerine koyulmasını sağladı.
Buğdaylar ekmek yapmak için ayrılırken o yemliklerin başına geçmişti. Bazı atlar hemen samanları yemeye başlarken o da kendi kendine konuşmuştu.

"Türk'ün kanadı eyi yemeli ki eyi uçsun değil mi.."

Atlardan birini sevdikten sonra buğday çuvallarının muhafaza edildiği yeri kontrol etti. İşi hallolmuştu. Tam kapıyı kapatıyordu ki Alçin Hatunun sesini duydu.

"Sevgül Hatun.."

Sevgül Hatun Alçin Hatuna döndü ve cevap verdi.

"Buyurasın Alçin Hatun."

Alçin Hatun, iki eli arkasında yavaş yavaş geldi Sevgül Hatunun yanına.

"Gelen buğdaylar nasıldır kontrol ettin mi ?"

Sevgül Hatun, gözlerini ayırmadan cevapladı onu.

"Evet ettim eyidir hepsi."

"Birde açta biz bakalım."

Alçin Hatun, içindeki şüpheler nedeniyle Sevgül Hatunun her yaptığı işte bir şey arıyor ve onu sık sık takip ediyordu.

Sevgül Hatun, kapıyı açtı ve Alçin Hatuna yol verdi. Alçin içeriye girip tek tek çuvalları kontrol ederken bir yandan da Sevgül Hatunla konuşuyordu.

"Bugün Nurbanu Hatun bakacaktı bu işlere ne diye sen bakarsın ?"

"Onun işi daha bitmemişti benden istedi Alçin Hatun ondandır."

Alçin çuvalların arasından geçip onun yanına geldi.

"Anladım.. Buğdaylar eyidir gidelim."

Sevgül Hatunun yanından hızla geçtiğinde o da arkasından geldi.

Bir süre sonra ona yetiştiğinde bu kez Sevgül Hatun konuştu.

"Alçin Hatun, bir şey mi oldu ? Bir kusur mu işledim ?"

Alçin, yerinde aniden durdu ve yüzündeki sahte gülümsemeyle ona baktı.

"Hayır, heç bir şey olmadı."

Ardından başını eğerek selam verdi ve gitti.

"Kolay gele Sevgül Hatun."

Sevgül Hatun, geri kalan işlere dönerken aklındaki soru işaretleri ile Alçin Hatunun tavrını düşünüyordu lakin ondan daha önemli bir meselesi vardı. Bu yüzden işini çabuk bitirip beklendiği yere gitmeliydi.

...

"Beyim yol burada ikiye ayrılır."

Çağatay bey, Gökay Alp'in sözlerinin ardından cevap verdi.

"O halde bizde ikiye ayrılacağız. Aybars, Gökay siz benle. Diğerleri de soldan gitsin. Keşif yapıldıktan sonra herkes beyliğe dönecek."

"Buyruk beyimindir." diyerek yumruklarını göğüslerine vurdular alpler ve ayrıldılar.

Çağatay bey önden atını sürmeye devam ederken ormanlık alandaki ağaçlar seyrekleşmişti. Belli ki burası bir yola çıkacaktı. Bir süre daha gittikten sonra Çağatay bey etrafındaki boş alana baktı. Etrafları yine ağaçlarla çevriliydi.

Alçin | Rüzgarı Kendine Yoldaş Eden KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin