Ansızın gelir bir nur parçası
Rüzgara yoldaş olur kanatları..🏹Sisli bir orman yolunda atını sürüyordu. Ne ötesini görüyor ne berisini görüyordu lakin yinede atını sürüyordu. Atı Bahar hızlandıkça hızlandı. Hakimiyeti kendinde değildi. Bahar sanki nereye gideceğini bilir gibi ilerliyordu. Nefes nefese kalmıştı Alçin Hatun, yüreği gümbür gümbür atıyordu. Gittiği uzun yol en sonunda bir yere çıktığında sisler yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı. Geldiği büyük çınar ağacının yaprakları arasından yeni doğan güneş yansıdı yüzüne. Gözlerinin içi o parıltılarla parlarken etrafına baktı Alçin. Nerede olduğunu bilmiyordu lakin kendi topraklarında olduğuna emindi.
Ormanlık alanı izlerken yanında bulunduğu büyük ağacın dibinden bir fidan büyüdü.
Bir fidan nasıl bu kadar hızlı büyüyebilirdi ? Saniyeler içerisinde büyüyüp büyük ağaca karışırken şimdi artık daha görkemli bir ağaç olmuştu çınar ağacı.
"Ya Allah.."diye fısıldadığında göğe, bir ses işitti Alçin Hatun.
Kulaklarında çınlayan sesle ne olduğunu anlamadan rüyasından uyanmıştı. O ses öyle güzeldi ki yeniden rüyaya dönmek isteği oluştu içinde lakin mümkün değildi elbet.
Amma belki de öyle bir muştu gelecekti ki onu rüyasından daha mesut yapacaktı.
Alçin, bir süre gözlerini kırparak rüyanın etkisi üzerinde durgunca izledi otağdan süzülen günün ilk ışıklarını.
Çağatay bey, huzurla yanında uyumaktaydı. Alçin Hatun, ona baktı ve yerinde hafifçe doğruldu. Ardından içinde oluşan hisle yerinde duramayarak yorganın altından çıktı ve ayağa kalktı. Üzerine kahverengi elbisesini geçirip onu sıcak tutacak postunu da giydi ve en son kahverengi işlemelerini kendi yaptığı börkünü taktı. Gözlerine sürme çekip hazır olduğunda beline hançerini yerleştirip dışarı çıktı.
Beylikte daha hareketlilikler başlamamıştı. Ancak hava öyle sisliydi ki sanki rüyasında gibiydi. Alçin, bu hale hayret ederken tıpkı rüyasındaki gibi fısıldadı.
"Ya Allah.."
İçinde coşan ve yüreğini kıpır kıpır yapan hislerle birlikte atına doğru yol aldı. Atını severken konuşmayada devam etmişti.
"Bahar.. Hayr ola benim güzel atım.. Seninle rüyalarımda adeta uçardık nedir bunun hikmeti acep ?"
Ardından atına atlayıp onu beyliğe yakın ormanlık alanda sürmek istedi.
O beylikten ayrılırken beylikteki hareketliliklerde yeni başlamıştı.
...
Çağatay bey, üzerindeki mahmurlukla aralamıştı gözlerini. Yanındaki boşluğu farkettiğindeyse şaşkınlıkla doğruldu yerinde. Etrafına bakıp Alçin Hatundan bir ses işitmeyi beklerken koca bir sessizlikle karşılaştı.
Ardından hızla üzerini giyip hazırlandı ve otağdan çıktı.
Etrafa bakarken yine görmemişti onu. En sonunda atının olduğu yere baktığında atı da yoktu. Karşıdan gelmekte olan Gökay Alp'i gördüğünde anında seslendi.
"Gökay Alp ! Atımı getiresin tez !"
Gökay Alp, daha beyinin yanına varamadan anında dediğini yapmak için geriye döndü ve Çağatay beyin atı Kara'yı getirdi.
Çağatay bey hızla atına atlarken Gökay Alp konuşmuştu.
"Beyim nereye böyle ? Bizde gelelim.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alçin | Rüzgarı Kendine Yoldaş Eden Kız
Ficción históricaCesur yüreklerin hikayesi... . Cenk, yalnızca ok ile kılıç ile değildi. En büyük cenk yürekleydi. Kim ki yüreğini sağlam tuttu işte asıl cengi o kazandı. 🏹 "Attığın ok kadar yol alacaksın Alçin. Kanatlarını açtığın kadar uçacaksın. Uçtukça yara ala...