Lana Del Rey- Summertime Sadness
-----
''Kızlar geçen hafta biriyle tanıştım. Adı Ekin'' dediğinde yine yine ve yine üçümüz de göz devirdik.
''Of çok gıcıksınız ya anlatmıyorum'' kollarını göğsünde bağladı. Beyza çalışma masama makyaj malzemelerini yerleştiriyordu. Cemre elbisesini ütülüyordu. Ben de yatağımı topluyordum. Hiçbirimizden ses çıkmadığını ve çıkmayacağını anlayınca konuşmasına devam etti.
''Okulun önünde tanıştık geçen hafta. Bir görseniz öyle kibar öyle saygılı biri ki... Ay rüya gibi resmen. Kavalyem olmasını teklif ettim. O da daha cümlemi bile bitirmeden olur dedi. Bir de öyle düşünceli ki... Sürekli arkadaşlarımı, akrabalarımı soruyor'' dediğinde şaşırmıştım. Ama sesimi çıkarmadım. Bir erkek, arkadaşlarını akrabalarını neden merak etsin ki? Garip. Melek de zaten hep böyle garip insanları buluyor.
Melek kendi kendine konuşur gibi anlattıktan sonra işlerimize geri döndük. 2 saat sonra mezuniyet balomuz vardı. Çok heyecanlanmıştım. Ergen gibi mezuniyetime heyecanlanmadım tabi. Gediz'i göreceğim için ve Gediz de beni böyle göreceği için heyecanlanmıştım. Evet bir erkek beni güzel bulsun istiyordum. Evet ataerkil düzenin bir parçasıydım. Beni eleştirmeniz bittiyse devam ediyorum. Bunun erkek veya kadınla alakası yoktu ki. Seven sevdiğine güzel görünmek ister. Sevdiğini göstermek gibi bir şey aslında benim için. Bilmem her şey de anlamlı olmak zorunda değil ya. Aniden kalbime ağrı girmişti. Ay Allah korusun Gediz'e mi bir şey oldu acaba? Yok canım nolsun şimdi işte çalışıyor. Hayrolsun bakalım.
Saçlar başlar yapılmış, makyajımız da tamamlanmıştı. Sadece mekana gitmeyi bekliyorduk. Melek ''kavalyesi'' Ekin denen çocukla gitti. Kimse artık. Pencereden görmemiştim yüzünü. Aşağı inmeye de üşendim açıkçası. Artık Melek'in flört işleriyle ilgilenmiyordum. Kendisi yetişkin bir kızdı sonuçta. Ne yapması kiminle olması gerektiğini biliyordur diye düşünüyorum. Bizi de abim bırakacaktı. Saçını düzeltmesini bekliyorduk.
''Abi hadi'' dedim elbisemi çekiştirerek. Saçlar, tamam, makyaj, tamam. Şimdilik tamamım aslında. Anneannem gözleri dolu dolu bakıyordu. Üzülmüştüm.
''Bak sırf beyaz elbise giydim diye böyle yapıyorsan çıkaracağım şimdi'' dediğimde nihayet gözlerini elbisemden çekip yüzüme yerleştirmişti.
''Olur mu öyle şey kızım? Annene benzemişsin. Ona bakıyordum'' dediğinde sessiz kaldım. Makyajım bozulmasın istiyordum. Yoksa bıraksanız saatlerce ağlayabilirdim. Annem çok güzel ve çok zeki bir kadındı. Ona benzemek benim için onurdu. Çok güzel veya çok zeki olmasa da benim için onurdu. O benim annemdi sonuçta.
__
Arabadan inip etrafa havalıca bakmaya çalıştım. Ayol hep böyle anlar yaşamıyoruz biraz da havamız olsun değil mi? Kızlar da benim gibi düşünmüş olmalı ki onlar da bayağı havalıydı. Ateş ediyoruz resmen be. Yürü kızım kim tutar seni. Sırf böyle özgüvenli olmak için 2 gündür doğru düzgün bir şey yememiştim. Yok göbeğim çıkacak yok bir yerim şişecek diye mal mal hareketler işte. Siz bana bakmayın. Dediğimi yapın, yaptığımı yapmayın.
Dışardan tamamen camlı bir düğün salonuydu burası. Paramız buna yetti ama bence tatlı bir yerdi. Camlardan içeriye baktığımda geniş bir giriş vardı. Sadece birkaç bar masası ve kırmızı halı vardı. Yeter de artar bile. İçerisi de sıradan bir mekandı aslında. Bütün okul gelmişti bile. Geç mi kaldık acaba? Aman ne geç kalması assolistler en son girer bilmiyor musunuz? E tabi öyle olunca gözler bize dönmüştü bile. Tamam o kadar da bakmayın, şimdi de kendimi utanç içinde hissediyordum. Ay niye böyle oldu halbuki ikizler burcu da değildim ki ben.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALIK VE DENIZ
ChickLitÇok pardon. Yanlış yere geldiniz. Burada ezik ama kıskanç, makyaj yapmadan da güzel olan, 170 boy ve üstü, zayıf bir başrol ve kaslı, playboy ama ezik kıza gelince hem kaba insan hem de kıza farklı duygular besleyen bir başrol yok. Siz de sıkılmadın...