21. Ben sigara dumanının ardında

12 3 0
                                    

Zara Larsson- Uncover


---

''Özür dilenecek bir şey yapmadın. Neden sürekli özür diliyorsun ki'' çok şükür oğlumuz konuştu.

''Sürekli özür dilemiyorum. Sadece sana karşı hep mahcup oluyorum. Ondan.'' Dedim konuya açıklık getirerek. Onunla biraz daha vakit geçirmek istiyordum. Sanki her şeyin ilacı oymuş gibi geliyordu bana.

''Öyle bir şey yok'' dedi cebinden sigarasını çıkararak. Bir dakika. Neler oluyor burada? Gediz bizim evin önünde benim gözümün önünde sigara mı içecekti? Asla yapmayacağı hareketlerinden biriydi bu. Yani tabi içebilir de sadece şaşırmıştım. 9 kusurlu hareketi yapmış gibi ona baktım. Bunu beni yaralamak için mi yapıyordu acaba? Başarıyordu çünkü. Hiçbir şey olmamış gibi çakmağını da çıkardı. Şimdi de dudaklarına götürdüğü sigarasını yakmıştı. Neden böyle yapıyordu bu çocuk? Beni üzüyordu, farkında değil miydi? Madem o hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, ben de hiçbir şey olmamış gibi davranabilirim. İçimi kemiren soruyu sormak istedim.

''Mezuniyete gelmeyeceksin diye biliyordum'' Gözlerini bana dikti. Bunu unutacağımı sanmış olmalı ki biraz şaşırmıştı. Ağzından sigarasını çıkarıp üfledi.

''İş çıkışı uğrayayım dedim'' dedi tekrar sigarasını içerek. Bu benim için yeterli sebep değildi. Sigarası dikkatimi çok fazla dağıtıyordu.

''Bırakır mısın artık odaklanamıyorum'' dedim sigarasını göstererek. O böyle bir çocuk değildi ki.

''Neler oluyor sana?'' diye sordum açıkça. Tekrar bana bakmaya başladı. Sessizce:

''Keşke bilsem'' dedi. Duyuyordum Gediz Bey. Ben de duymamış gibi yaparım o zaman.

''Kusura bakma kafamı dağıtmam lazımdı'' dedi. Baştan aşağı beni süzdü. Utanmıştım ama belli etmemeye çalıştım.

''Elbisen çok yakışmış'' Bu güzel anı yine sigarası mahvetmişti. Sinirim bozulmuştu artık. Yanına yaklaştım.

''Teşekkür ederim ama bu beni gerçekten rahatsız ediyor'' deyip sigarasını alıp yere attım. Ayağımla üzerinde tepindim resmen. Nefret ediyordum sigaradan. Hele de onun içmesinden. Ben sigarasından kurtulayım derken biz çok yakınlaşmıştık. Sigarasını alırken eline değmiştim. Bunlar beni heyecanlandıracak şeyler, evet. Gözlerime baktıktan sonra dudaklarıma baktı. Ne yapıyorsun Gediz kalpten gideceğim şimdi. Ay biri beni durdursun.

''Arya'' Ay başka biri beni durdursun. Seslenen abimdi. O değil ya o olamaz. Sı*mıştık kelimenin tam anlamıyla. Abim bizi böyle yakaladı. BÖYLE. Ne yapacağım şimdi?

''Abi'' dediğimde abim sinirli bir şekilde yanımıza yaklaştık. Biz de uzaklaşmıştık birbirimizden.

''Ne oluyor burda'' dedi hala sinirli bir şekilde. Gediz'in karşısına geçti. Ay kavga mı edecekler? Abi valla gerildim şu an. Abi germe beni abi.

''Gediz beni eve bıraktı abi. Ne olacak?'' Gediz'de ne bir korku ne bir şey bomboş bakıyor çocuk. Ben burada altıma yaptım. Bir şey desene Gediz.

''Yani Melek söylemese haberim bile olmayacak eve geldiğinden Arya'' dedi bağırarak. Ama şimdi Gediz'in yanında niye bana bağırıyorsun ki? O da biliyordu ki benim en nefret ettiğim şey bana bağrılmasıydı. Pis çoraplarını ağzıma soktuğunda bile bu kadar sinirlenmemiştim ben.

''Abi geç geleceğini söyledin Gediz de bizi evlerimize bıraktı. Niye abartıyorsun'' dedim. Göz kapağımı yarıya indirmiş, dişlerimi sıkmıştım. Sessiz tonda konuşuyordum. Bu benim sinirli halim aklınızda kalsın dostlar sonra tufaya düşmeyin tamam mı?

BALIK VE DENIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin