BALIK VE DENIZ

22. Aryagül'ün suçu ne

Arya mükemmel outfit dnndndnn

Dua Lipa - Love again

Kapıyı Cemre açmıştı. Benden önce gelmişlerdi demek. Şey ben kafam dağılsın diye biraz ders çalışıp geleyim dedim de 2 saat olmuş. Böyle de çalışkan kızım yani önümde bir kriz var ben ders çalışıyorum. Bu arada ben gerçekten üzüldüğümde ders çalışırım. Beni üzen şeyin aslında hiçbir şey olduğunu derslerin daha üzücü olduğunu anlıyorum. Nasıl taktik ama. Bence sizde deneyin.

''Ne yapıyor'' dedim Cemre'ye ayakkabılarımı çıkarırken. İfadesiz durmaya çalışıyordu çünkü üzgündü. Hepimiz üzgündük sonuçta.

''Odasında Beyza'yla oturuyorduk biz de.''

''Seni istemeden kırabilir alttan al olur mu'' diye ekledi Cemre. Melek'in annesiyle ve anneannemle ayaküstü sohbet edip odasına girdim. Beyza'ya baktım sonra Melek'e. Tamam şimdilik gergin bir ortam yok gibiydi. Yani tabi ki gergindi ama bundan daha fazla gerginlik bekliyordum. Şu anki gerginlik seviyesi 'tuvaleti kim öyle bıraktı gerginlik seviyesi'ydi. Tamam daha fazla midenizi bulandırmayayım.

''Melek'' dediğimde bana döndü. Israrla bakmak istemiyordu yüzüme. En sonunda öldürücü bakışları bakışlarıma değdi.

''Hiçbir şeyi değil de sadece şunu merak ediyorum. Bizi aptal yerine koyarken çok eğlendin mi?'' dedi Melek, kendisiyle Beyza'yı kastederek. Cemre'ye döndü.

''Sen de Cemre hanım?'' Cemre lafa girecekken onu durdurdum.

''Melek ben sadece senin üzülmeni istemedim. Olay çok küçük gibi gelmişti ilk başta. Sonrasını tahmin edemedim. Cemre'nin suçu yok o kızlara söyleyelim derken ben karşı çıktım.'' Yalan. O çocuğu gördüğüm anda içimi kötü bir his kapladı. Sadece Melek akrabam diye ona söylemek istemedim. Beyza'nın da kendi dertleri vardı. Cemre desen olay zaten onunla başladı. Melek inanamıyor gibi baktı.

''Ne kadar iyisin ya teşekkür ederim. Neyin bana iyi olacağını neyin kötü olacağını belirlemek sana düşüyor herhalde'' sözleri incitse de sesimi çıkarmadım. Sus Arya sadece sinirli. Gerginlik seviyesi 'tuvaleti kim öyle bıraktı' seviyesinden 'kardeşimi kim öldürdü anne doğruyu söyle' seviyesine gelmişti.

''Onunla sevgili olacağını ben nerden bilebilirdim'' ups sesim birazcık yükselmiş olabilir. Melek annemler içeride der gibi arkamdan kapıya baktı.

''Otur da doğru düzgün anlatayım. Ondan sonra ikiniz de ne derseniz haklısınız.'' Melek dik dik baktıktan sonra yatağına oturdu. Beyza da yanına oturdu. Cemre kapıya yaslanıp bize bakıyordu. Ben de çalışma masasındaki sandalyeye oturup anlatmaya başladım. Aktan'ın bana anlattığını sonra kendi başımın çaresine bakmak için nasıl korkusuz korkak gibi ortaya atıldığımı, o anda bizi Gediz'in görüp öyle haberi olduğunu, sonradan iki kere karşıma çıktığını (bu kadarını bilse yeterdi sonuçta), Gediz'le akraba olduğumuzu bildiği için kendisine yakınlaştığını anlattım. Sanırım bu kadarını bilmesi ona yeter ve tatmin ederdi. Sessizce dinledikten sonra Beyza'nın bakışları tamamen yumuşadı. Zaten kıyamazdı o bana. Melek de biraz yumuşar gibi oldu.

'' Peki Gediz'le ilişkinizi ne zaman anlatacaktın Arya Hanım?'' dediğinde şok içinde 'ne' dedim ağzımı açmıştım ki beni durdurdu.

''Sakın inkâr etme seninle bir ömür konuşmam, yüzümü bile göremezsin'' ay bide bayıl Feriha. Yardım ister gibi Cemre'ye baktım. Sessizce bizi izliyor bir tepki göstermiyordu. Beyza'ya baktığımda o da şaşırmıştı ve o da cevap bekliyordu. Bir süre Melek'e bakınca gerçekleri söyleyecek olmanın verdiği ağırlıkla gözlerim doldu. Herhalde bunu ilk defa sesli söyleyecektim.