BALIK VE DENIZ

1. Balığa denizden başkası azaptır

Yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Yepyeni karakterle sizi tanıştırmaya geldim. Oldukça doğal ve içimizden bir kitapla sizi baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar...

🎵🎵Alan Walker \Faded

1. Bölüm
Balığa denizden başkası azaptır

Bir erkek kolumu tutmuştu.
"Bırak kolum lanet şey seni"

"Hayır Arya bundan sonra benimsin"
Sıçrayarak uykumdan uyandım. Neyse ki aptal rüyadan ibaretti. Wattpad hikayesi gibiydi adeta. Ama dur bir dakika. Ben zaten wattpaddeyim.

------
"Aryaaaağğğğğ" diye anneannemin öğürmesini duyunca tekrar gözlerimi açtım. Anlaşıldı bugün de bana rahat yoktu. Niye bağırıyordu ki bu kadınn ????? Bir dakika... Anaa ben öğrenciydim ya hala. Okulum falan vardı benim. Kalk kalk kalk. Hemen banyoya girip yüzümü yıkadım. O an bir günah işleyip aynaya bakmayı aklımdan geçirdim ki geçirmez olaydım. Bu ney la? Bu ney bu insan mı ney? Bir de güzellik uykum dedim yine uykuda sivilcem çıkmış benim. İnsan uyurken nasıl sivilce çıkarır ya nasıl? Anlaşıldı bir süre daha aynalar ve ben tellioğullarıyla seferoğulları gibi gezecektik etrafta. Bu işkenceye bir son verip mutfağa doğru yürüdüm. Evet yürüdüm yani mutfağa inmedim. Dubleks evimiz yok bizim arkadaşlar ele dümdük yürüyoz biz. Anneannemin pişi kokusu burnuma dolmaya başlamıştı bile. Hemen sofraya oturdum ve nasibimi beklemeye başladım. Sahura kalkan babalar gibi uzuuun uzuuun sofrayı seyrettim.

"Arya kalk yüzünü yıka açıl " diye tekrar bağırdı anneannem. Of ben sürekli bu kelimeyi uzatıcak mıyım ya ninem dicem siz de anlayın olur mu? Olur olur. Ayrıca bu kadın niye sürekli bağırarak konuşuyor. Neyse büyüklerin lafını ikiletmeyelim. Tuvalete gireceğim sırada kardeşim Çağın da tuvaletten çıkıyordu. Bir gireyim dedim ki amen Yarabbi! O nasıl koku. Koku değil artık resmen ayaklanmış salona doğru yürüyor. Dur gitme içeri geliyorum.

Hemen odama çıkıp maskemi taktım. Çağın'ın yanına gittim. Elimi mikrofon yapıp muhabir gibi konuşmaya başladım.

"Evet sevgili izleyiciler kalkanlar ve silahlar çıktı. Hiç kimse bu kadar büyük bir atom bombası beklemiyordu sayın seyirciler. Aileler şokta ve herkes kaynak olarak Çağın Arzel'i gösteriyor evet yanlış duymadınız Çağın Arzel" Çağın bana tip tip baktı.

"Abla sabah sabah ne diyon yine ya" deyip mutfağa yöneldi. Manyak bu çocuk bak valla manyak.

"Oğlum o koku ne lan. Koku değildi onun ayaklarını gördüm yürüyordu o şey" kusma taklidi yapmaya başladım.

"Sifonu çekmeyi unuttum işte sen çeksen nolur" bak çocuk ben senin elindeki telefonu kırarım.

"Karışmasana çocuğa gerizekalı " dedi sevgili, saygıdeğer ve bizzat şahsi olan abim Çağlayan.

"Karışırım gerizekalı" bir yandan da geri geri kaçıyordum. Abimin eli gerçekten çok ağırdı. Tatmış ve lezzetini sonuna kadar almış biri olarak söylüyorum ki müptelası oldum. Hele bir de çorabı var. O çorabın yeri çorap sepeti değil, benim ağzım. Her kavgada hiç üşenmez bir ay boyunca ayağında çıkarmadığı çorabı alır ve ağzıma tıkar. Iyk düşündükçe ağzımı çamaşır suyuyla yıkamak istiyorum. Her seferinde de ağlayarak ninoşuma sığınırım. Ay bu çok pis bakıyor ya. Ağlasam mı şimdi de.

"Sen bana gerizekalı mı dedin az önce" ihihihi ivit

"Yeter" diye bir ses yükseldi arkamdan. Ninem sağolsun kurtardı beni. Nineciğim ellerinden öperim, saygılar.

Sakin bir aile kahvaltısından sonra sakin bir şekilde giyinmeye başladım.

"Saçımı bırak, bak saçımı bırak öküüğğz" kahvaltıda dediğim laf yüzünde dövmek için odama gelmişti sığır.