Multimedya Cemre
🎵🎵Faouzia You don't even know me
Onca sevgiye rağmen kalbi filizlenmemişse toprağı sen değilsindir.
Cahit Zarifoğlu
🐟🐟
Kolileri mutfağa bırakıp biz salona Nuriye ablanın yanına geçtik.
"Kolay gelsin" dedik ikimiz birden. Nuriye abla bizi görünce gülümsedi. İşlerden dolayı çok yorulmuşa benziyordu.
"Sağolun kızlar geçin oturun. Bir çay yapayım size" dediğinde yine ikimiz bir ağızdan itiraz ettik. Tamam bu çok korkutucuydu bir daha yapmayalım. Melek ve Nuriye abla koyu sohbete girmişlerdi. Benim bugün bütün algılarım kapandığı için konuşmak yerine biraz daha yardım etmek istiyordum. Eşyaları taşıyanlar sadece Gediz ve taşıma şirketinden 2 genç 1 de orta yaşlı bir adam vardı. Aşağıya inip ufak kolilerden birini aldım.
"Siz zahmet etmeseydiniz" dedi gençlerden esmer olanı. Bir anda arkamda belirince şaşırmıştım tabi. Yüzümü eğdim.
"Yok ne zahmeti" dedim kısık bir sesle. Bakmayın evde cazgır olabilirim ama aslında çok çekingen bir kızım ben, dedi bugün disipline giden kız. Esmer çocuk bir anda elimden koliyi almaya çalıştı.
"Abicim ben hallederim" dedi arkadan bir ses. Gediz yani. Çocuk elimdeki koliyi bıraktı ve Gediz'e tip tip baktıktan sonra berjeri alıp apartmana girdi. Gediz de hiçbir şey söylemeden peşinden gitti. İçime ılık bir şeyler aktı derler ya hani, anlamını bilmiyorum ama sanki bana da oldu o. Bir an önce yardım edip buradan gitmek istiyordum. İki üç bir şey daha taşıdıktan sonra Nuriye ablanın yanına gittim.
"Nuriye abla beni anneannem çağırdı da gitmem lazım kusura bakma" dedim aniden. Neden yalan söylediğimi ben de bilmiyordum. Bir anda yorgunluk çökmüştü üzerime. Nuriye abla gözlerini Melek'ten çekip bana baktı.
"Ay ne demek kızım siz de yorgun argın geldiniz asıl sen kusura bakma" gülümsedim.
"O nasıl söz öyle. Hem ne yaptım ki" Melek de çantasını topluyordu.
"Bekle ben de geliyorum" dedi ve beraber dışarı çıktık. O sırada Gediz de bizi gördü ve yanımıza geldi. Pardon cümle yanlış oldu. Melek'i gördü ve yanına geldi.
"Gidiyor musunuz abla" dedi soğuk bir sesle. Sanırsın buzdan kale ya tipe bak. Yalnız o kadar saat ders gör gel burda kaç kilo şey taşı hala nasıl tipi bozulmadı ya. Bari biraz ter koksaydın be adam. Benim şu an ağzımla gözüm yer değiştirmiş rezil bir haldeyim. Bir de şuna bak. Çok sinirimi bozuyorsun Gediz Kansu.
"Evet canım size kolay gelsin"
"Ben bırakayım sizi" dediğinde Melek'le birbirimize baktık. Bizim yollarımız tersti. Ben aşağıdan eve yürüyecektim onun da evi biraz uzak olduğu için yukarıdan otobüs durağına gidecekti.
"Tamam o zaman güle güle Melek" deyip hareketlenecektim ki Melek kolumdan tuttu.
"Ay öyle şey olur mu? Ben zaten otobüsle gidicem. Gediz seninle gelsin bak yollar pek tekin değil" dediğinde ne yaptığını anlamıştım. Bunu kabul edemezdim çünkü... Olmazdı işte bir açıklamam yok. Gediz de hiç ses çıkarmadığına göre o da istemiyordu işte. Bu konuda Melek'i ciddi bir şekilde uyarmalıydım.
"Yok siz gidin ben giderim eve" üf kızım bir cümle kuramadın be. Hızlıca oradan uzaklaşmaya çalıştım.
"Gediz" dedi arkadan abim. Abim mi? Ne alaka lan. Arkamı döndüğümde Gediz ve abimin selamlaştığını gördüm. Melek de basamakta durmuş onları izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALIK VE DENIZ
Genç Kız EdebiyatıÇok pardon. Yanlış yere geldiniz. Burada ezik ama kıskanç, makyaj yapmadan da güzel olan, 170 boy ve üstü, zayıf bir başrol ve kaslı, playboy ama ezik kıza gelince hem kaba insan hem de kıza farklı duygular besleyen bir başrol yok. Siz de sıkılmadın...
