BÖLÜM 4 ɸ aciz

219 16 6
                                    

Bölüm 4 ɸ aciz

Yanlışa bilerek ladeslenmek bu olmalıydı.

Onu öpmüştüm. O beni öpmüştü. Birbirimizden kopamamıştık. Durukan ve adamları sitenin girişindeki havuzlu toplanma alanına gelip bizi yarıda bırakana dek Sancak'ı öpmeyi sürdürmüştüm.

Tuhaf olan bunu sevmemdi!

Özel alanımı ihlal etmesi, iznim olmadan beni öpmesi, öpüşmemiz, daha fazlasını istememe sebep oluşu beni zerre rahatsız etmiyordu. Bu Sancak olduğu için mi böyleydi, bilmiyordum. Tek düşünebildiğim bana daha fazlasını vadeden dudaklarıydı.

Durukan sahte bir öksürükle Sancak'ı durdurabilmişti, ben kesinlikle o anların farkında değildim. Bedeninin uzaklaşmasını istemiyordum. İçimde bir yer sıcak hissediyordu ve bir adım ilerlese bile bu uzaklığa itirazım vardı.

Durukan'ın sözsüz iletişimi ilerletmesi ve bakışlarıyla aracı göstermesinin ardından Sancak'tan yana bakmadan hızlı ve kısa adımlarla arabaya bindim. Durukan diğerlerine takipte olmalarını söylerken Sancak'ın aracının site içerisindeki azami hızla geçip gittiğini gördüm. Durukan tek başına sürücü koltuğuna geçti. Aracı çalıştırmadan önce gözlerimiz aynada kesişti.

"Bunu yaparken aklından ne geçiyordu?" Sesi huysuzdu.

"Düşünerek yaptığım bir şey değildi." Mırıltımı ben bile zor duyarken onaylamayan bakışlarını Arnavut kaldırıma çevirdi ve harekete geçtik.

"Site her ne kadar korunaklı olsa da medya saldırılarına karşı zafiyeti var. Ulu orta baştan çıkarılma haberlerinin dolaşması başta Mihmanlar olmak üzere pek çok kişiyi rahatsız eder. Buna sen ve Sancak Bey de dahil," diye hatırlattı. "Biliyorum," diye sızlandım. "Durukan, birden öptü ve ben durmak istemedim. Hatta onu arabasına yaslamış bile olabilirim. Güçlü olduğumu biliyorsun, çoğunlukla birlikte antrenman yapıyoruz. Pekala da onun cüssesinde birini alt edebilirim."

Ben ciddi bir cevap beklerken Durukan gülerek yanıt verdi. "Eski taekwondocuya karşı eski bir balet... Sancak Bey'in senin karşında pek şansı yok gibi duruyor." Somurtmama engel olamadım. Yüzüm düştü. "Bu konuşma istediğim yere gitmiyor Durukan!" Durukan arabamı park ederken Sancak'ın çoktan geldiğini ve arabasına yaslanarak parmaklarının arasındaki zehir yığınını tükettiğini gördüm. "Burada ilk öpücüğümden bahsediyoruz ve sen onun zarafeti yanında benim dövüş sporlarıyla ilgilenen bir hergele olduğuma değiniyorsun."

Yüzündeki ifadeden daha da keyiflendiği anlaşılıyordu. "Estağfurullah, ben asla öyle bir şey söylemedim."

"Kaç yıldır birlikteyiz Durukan," Arabadan inince sıcaklayan yüzümü yalayan soğuk havanın etkisiyle ürperdim. Bir an önce içeri girmek için delice bir istek duyuyordum. "Senin satır aralarını en iyi ben okurum." Buna bir itirazı yoktu, olamazdı da. Durukan çok uzun zaman önce hayatımın bir parçası haline gelmişti. Bu değişmeyecekti.

Girişe, dolayısıyla ona, doğru ilerlerken elini dudaklarından çekip arkasına sakladı. Dudaklarının arasından koyu gri dumanı serbest bıraktı. Boştaki eli ona yaklaştığımda belime tırmandı. Tek kelime etmeden bana eşlik etmeye başladı. Eşikten geçerken yanına gelen bir adamın uzattığı metal tablaya sigarasını bıraktı.

"Kötü alışkanlıkların olduğunu bilmiyordum," dedim huysuzca. Bakışlarını üstümde hissetsem de ondan yana bakmayacaktım. Nefesi yakından geldi. "Herkesin kötü alışkanlıkları vardır."

ISIRIK SERİSİ ||EMANET||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin