BÖLÜM 15 ɸ evlilik teklifi
Sancak bir önceki gecenin anılarıyla uyandığında yatağında yalnızdı.
Uyku sersemliği ile gözlerini ovalayıp yatağından çıktı. Temiz bir çamaşırı altına geçirip dairesinin içinde turlarken burnuna taze kahve kokusu geldi. Adımları mutfağa yönelirken tek eliyle boynunu sıvazlıyordu. Aklı karışıktı. Olmasını istediği ve umduğu bir şeydi dün gece ama doğru zaman mıydı? Okyanus'u oldukça istekli görmüştü ve bu onun karşı konulmazlığı karşısında elini kolunu bağlamıştı. Peki şimdi ne olacaktı? Gün doğmuş ve gecenin üzerine sünger çekmişti. Bu yalnız uyanmasını açıklamalıydı.
"Günaydın," sesi yeni uyandığından olsa gerek boğuktu. Uyku mahmurluğunu atamayan mavileri çoktan duşunu alan kızı süzdü. Islak saçları bir havlu ile tepesine toplanmıştı. Üstünde Sancak'a ait bir şort ve tişört vardı. Ayakları çıplaktı.
Okyanus onun sesini duyduğunda dudaklarına götürdüğü kupayı indirip masaya bıraktı. Oturduğu pufta omzunun üstünden geriye baktı. Açıkçası seks sonrası tecrübesi Sancak'la sınırlıydı ve nasıl davranması gerektiği konusunda aklı karışıktı. Çok fazla beklentiye girmiş ya da fazla hevesli biri gibi görünmek istemiyordu. Fazla basit ve yapışkan olmak da öyle. Bu yüzden mırıldanarak cevap vermekle yetinip önüne döndü. Yarıladığı kahvesinden büyükçe bir yudum daha alıp sabah manzarasının tadını çıkarmaya çalıştı.
Yapmak istediği şey Sancak'ı yok saymak değildi ancak yaptığı şey tam olarak buydu. Nasıl düzelteceğini bilmiyordu.
"Okyanus," Sancak yanındaki pufa oturduğunda parmaklarının arasındaki kupayı masaya bıraktı.
"Kahve ister misin? Erken uyanacağını düşünerek fazla demlemiştim."
Kalkmak için yeltendiğinde Sancak'ın uzanıp elini kavramasıyla duraksadı. Aklı o elin bir önceki gece nerelerde neler yaptığına giderken yanakları al al oldu. Bu genç adamın gözünden kaçmadı.
"Bir şey yaşanmamış gibi mi davranacaksın?"
Onun kendisine beklenti dolu bakan gözleri içini rahatlatmalıydı belki de. Burada yalnız değildi. Belki de yanlış yorumluyordu. Asla emin olamazdı.
"Sadece seksti. Birlikte olmak istedik ve olduk. Bundan bir drama yaratmayacağım."
Söylemek istediği asıl şeyler çok daha farklıyken kelimeler bir anda döküldü dudaklarından. Sancak'ın kaşları çatıldı. "Sadece seksti, o kadar mı?"
Genç adamın uzanıp yüzünü okşamasına izin verdi. "Dün malikaneden kaçmana, tüm gece boyunca seni tüm şehirde arayıp en son kapımda bulmama sebep olan şey beni yatağa atmak istemen miydi?"
Okyanus yüzünü buruşturdu. "Böyle söyleyince... Kulağa seni kullanmışım gibi geliyor." Asıl ayrıntıyı fark ettiğinde gözleri büyüdü. "Tüm gece beni mi aradın? O yüzden mi evde değildin?"
Sancak baş onayı verdi.
"Seninle konuşmak için gelmiştim. Sonra odanda olmadığını fark ettiler. Bina görevlisi arayana dek aklımı kaçıracak gibiydim." Okyanus bir an için suçlu hisseder gibi oldu. Masum, küçük kız bakışları altında kahve kupasına uzanıp birkaç yudum daha alırken Sancak'ın onaylamaz bakışlarına maruz kaldı.
"Malikaneden bu sefer neden kaçtın?"
"Sana gelmek için."
Cevabı kısa ve netti. Sancak, kokuya daha fazla dayanamadı. Uzanıp kahve kupasının dibinde kalan kahveyi iki büyük yudumda bitirdi. Kupayı masaya çarparak bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISIRIK SERİSİ ||EMANET||
Novela JuvenilAsım Kale'nin isteklerine karşı gelmek olanaksızdı. Biricik kızı bilinmezlikler içinde geçmişin silik bir anısına giderken etraflarını çevreleyen kaosun merkezinde cancağızının haykırışlarına sağır kalıyordu. Peki ya Okyanus? Hayatı tanımadığı bi...