ISIRIK SERİSİ ||EMANET||

BÖLÜM 24 ɸ tatlı Titi

BÖLÜM 24 ɸ tatlı Titi

Okyanus, başından aşağı akan soğuk suyla birlikte çığlığı bastığında ağzı Sancak'ın kulaklarından birine çok yakındı.

Birkaç gün önce aldığı ve sezonun en yeni tasarımlarından biri olan elbisesi soğuk suya kurban giderken ayaklarının ıslak fayansla buluşması ondan daha da soğuk suyun altında tutulması bilincindeki bulanıklığın kaybolması için yeterli gelmişti. Titreyen bacaklarıyla sendelediğinde bir çift güçlü elin onu yerinde sabitlediğini hissetti. Kafa derisine çarpıp tüm bedenine uyarılar yollayan suyun altında tutunmak için bir şeyler aradı. Gözlerini açacak motivasyonu halen daha yoktu, suyun altında yalnız olmadığını fark edene kadar.

Sancak Dağlı duşa kabinin içinde onunla birlikte soğuk suyun altındaydı! Giydiği İtalyan yaka gömlek tamamen bedenine yapışmıştı. Şeffaflaşan kumaşın altında görünen teni yakınlarda ulaşabileceği tek ısı kaynağıydı. Hoş, ona bakan delici mavi gözleri içini çoktan ateşe vermişti. Akan soğuk suya olmasa da onunla bu şekilde durmaya alışabilirdi.

"Elbisem..." dedi titreyen dudaklarının arasından. Dişleri takırdayarak birbirine çarpıyordu. "Mahvoldu."

"Sorun yok," dedi yüzüne düşen saçları omzunun gerisine atarken. "Yenilerini alırım."

Sancak'ın elleri kızın sırtına uzandı ve elbisenin arkasındaki bağı yavaşça çözdü. Ağırlaşan kumaş yer çekimine yenilip ayaklarının dibinde toplandığında Sancak'tan destek alarak elbisenin içinden tamamen çıktı. Bu sırada Sancak da suyun derecesini daha insani bir dereceye yükseltti.

"Artık kendinde misin?"

Okyanus onun yoğun bakışlarından kendine çokça pay çıkarmak istedi. Onu istesin, arzulasın, onun için endişelensin, uğraşsın, çaba harcasın, delirsin, savaşsın... Zamanında bir kere onu cehennemden kurtaran adamın bir kez daha kurtuluşu olmasını istemesi açgözlülüktü belki. Sancak hakkını yitirmemiş olmayı diledi. Onu kendine isteyecek kadar bencildi. Adamın bir başkasını sevmesi önemini yitirdi.

"Ben hep kendimdeyim," Burnunu kaldırarak üst tondan söyledikleri eğlenceli değildi ancak anlaşılan Sancak bunu komik bulmuştu. Adamın çoğunlukla nötr bir pozisyonda duran dudakları hafifçe kıvrılırken duvardaki nişe uzanıp eline bir miktar şampuan döktü. Okyanus'un bakışlarını yakaladı ancak üstünde durmadı ve şampuanı elinde köpürtüp kızın kafa derisine masaj yaparak yıkamaya başladı.

"Her zaman kullandığından, senin için aldırmıştım."

Ondan bir açıklama beklemezken duyduklarıyla başını kaldırdı Okyanus. Halen daha tepelerinden akan su nedeniyle gözüne bir miktar köpük kaçarken Sancak'ın azarlar bir tonda onu dikkatli olması konusunda uyarışını sessizce dinledi. Adamın onunla ilgilenmesine izin verdi.

Saçlarıyla işleri bittiğinde Sancak üzerine duş jeli bocaladığı lifi eline uzattı. "Kahve yapacağım, uyanık kalmaya çalış."

Okyanus onun ıslanmış gömlek ve kumaş pantolonuna bakarken uzanıp duşa kabinden çıkmadan Sancak'ı durdurdu. Bakışları halen biraz mahmurdu ve yüzde yüz ayık olduğunu iddia etmiyordu. Yine de kendindeydi ve Sancak'ı yakınında istiyordu. Geçirdikleri o kötü geceyi silmek ve Okyanus mutfak tezgahında otururken bacaklarının arasında durup onun için sıcak çikolata hazırlayan Sancak'tan devam etmek istiyordu.

Sancak, nişanlısı tarafından gidişi engellendiğinde duraksayıp omzunun üstünden ona baktı. Okyanus konuşmadı, aralarında gelişen bir anlık kıvılcım bile ona güvenmek istedi. Lifi Sancak'a uzattı. Genç adam tamamen ona dönüp lifi elinden aldığında sözsüz anlaşmasını bir nevi kabul etmiş oldu. Okyanus boşalan ellerini sırtına götürüp çamaşırının kopçalarını çözdü. Ardından eli beline gitti. Diğer kumaş parçalarından da kurtulduğunda kollarını Sancak'a uzattı.