Yeni Macera

62 8 4
                                    

-"... Çünkü tüm sorularınızın cevapları onda." İşte böyle son buldu mektup. Dedi drage.

   Tüm mektup boyunca sessiz kalan alex mektup bittiğinde sinirle ayağa kalktı.
-bu çok saçma sen benim kardeşimsin! Diye bağırdı. Onu anlamaya çalışıyordum bir anda kardeşi sandığı adam hakkında tüm gerçekleri öğrenmişti. Belki de hata yapmıştık herkese bu olanları anlatmakta. Ama geçen seferde açıkca konuşulmadığı için çok şeyi kaybettiğimizden bizzat ben istemiştim güvendiğim insanlar olan alez, melodi, rose, ve adriana herşeyi anlatmayı. Ayrıca zaman kaybetmeye lüksümüz yoktu. Zemherim  kim bilir ne haldeydi?

-sakin ol lütfen alex. Dedi rose en az diğerleri kadar şaşkın ve dalgın bir ifadeyle. Melodi ve adriandan ses çıkmıyordu.
-nasıl sakin olayım? Bu saçmalığa inanmıyorum. Diyelim doğru. Bunları bu kadar zamandır bildiğin halde bana anlatmaman ne peki? Dedi alex hınçla.
-benim içinde zor alex. Dedi drage dişlerini sıkarak.

-saçmalık! Yok bebek değişimiymiş yok büyüymüş kehanetmiş... Sıkıldım artık. Herşey iyi. Sorun yok insanlar mutlu. Neden herşey düzelmişken bir kez daha ortalığı karıştırıyosunuz ki!
-anlamıyorsun alex hiçbişeyin düzeldiği yok. Belkide herşey çok daha kötü olacak ve biz o günlük sayesinde bir adım öndeyiz. Büyücüyü bulursak düşman atağa geçmeden onu durdururuz. Anla artık. Ayrıca zemheri... Alex hınla elini masaya geçirerek sözleri ağzıma tıktı.

-zemheri, zemheri... Sen mantıklı bile düşünemiyorsun! Tek düşüncen zemheri. Anlattıklarınızın ne anlama geldiğinin farkındamısın? Zemheri bir büyü olabilir. Sizin çocuğunuz bile olmayabilir. Cemre aklını topla senin çocuğun olmayan biri için durgun olayları tekrar hareketlendiremezsin. Böylemi kralice olacaksın sen? Gerçek bir kralice yeri geldiğinde ülkesinin mutluluğu için çocuklarından da vazgeçebilmeli!!!  Alexün adeta gözleri dönmüştü. Ama bir gün önce bana sarılıp oğlumu bulaçağını söyleyen adamın bu gün sözleriyle beni nasıl geri dönüşü olmaz bir kırgınlığa ittiğinden bir haberdi.

  Oturduğum sandalyeyi gürültüyle geri ittirdim ve ayağa kalktım. Gözümden önce bir damla düştü sonra peşpeşe diğerleri.
Burnumu çekerek söyliyeceklerimi aklımda toparlamaya çalıştım. Sonra alexin gözlerünin içine bakarak konuşmaya başladım.

-söyliyeceklerim belki acımasızca bu odada bulunan herkes için. Ama beni dinle alex. Ben ne senin annenim Nede sizin bildiğiniz kralicelerdenim. Benim yapıcaklarımı sakın annenin yaptığı hatalarla karşılaştırma. Evet hata. İster saygısızlık olarak alın ister benden nefret edin ama kralice miranın yaptığı hataydı. Oğullarını yanlız başlarına savaşa iterek tüm diyarların huzurunu korumak yanlızca korkak insanların yapacağı bişey. Evet alex burda annene korkak demiş oluyorum. Çünkü sizin düşüncesinizin tersine bence gerçek kralice geride kimseyi bırakmayandır. Zemheri benim oğlum. Duydunmu. İster büyü olsun ister değiştirilen o 9 ay benim karnımda yaşadı o 3 yıl benim tek ailem oldu. Zemher benim oğlum ve ben oğlumu geride bırakmıycam. Annenin senin öz kardeşini sırf kraldan ve gelecek kehanetten korktuğu için bıraktığı gibi yapmıycam. Ac kulaklarını ve iyi dinle. Bana ister kralice ister ejder velihatı ister kurtarıcı ister iki diyar arası köprü değin. Ben önce bir anne sonra bir insanım. Ben yanlızca cemreyim. Güçlerini kaybetmiş daha bir kez dahil anne babasına sarılma fırsatı yakalayamamış sürekli bişeyleri kaybeden aptal bir insanım. Evet belki aptalım ama korkak değilim. Şimdi ister benim yanımda ol, olun... İster olmayın yaşam devam ettiği sürece nefes alabildiğim sürece ilk hedefim zemheriyi kurtarmak olacak. Sonra düşmanı yenmek gelebilir. Ama zemherinin güvenliğinden emin olmadığım taktirde asla başka bişey ilk hedefim olmıycak. Gel gelelim sen ne kadar öğrendiğün bunca gerçek sonrası bu kadar dönmüş olsanda ben verdiğim sözü tutarak bu krallığı da koruyacağım. Arkamda kimseyi bırakmadan. Beni dinle alex aç gözlerini. Dakikalar önce gerçekleri öğrendiğünde taktığın at gözlüklerini at! Beni gör. Senin gözün ne kadar döndüyse benim gzöüm söz konusu arkamda kalacak masumlarsa bin kat döner. Ayrıca sen her nekadar anında zemheriyi yok saymış ve bizim soyumuzu bırak dragenin bile bişeyi değil demiş olsanda o dragenin öz oğlu. Nasl diye sorma. Açıklayamam. Ama şunu unutma bir annenin oğluyla ilgili iç güdüleri çok kuvvetlidir. Umarım anlamışsındır.! Ben gidiyorum. İster gelin ister gelmeyin. Bu gece yarısı saraydan ayrılıyorum. Gerekirse tüm diyarları dolaşım her evin kapısını çalıp o büyücüyü bulacağım. İşin sonunda drage ile ilgili gerçekleride zemheriyide bulaçağım. Dedim.

    Sözlerim boyunca bana şaşkınca bakan arkadaşlarımı orda bırakarak çıktım büyük salondan ve kararlı adımlarla odama pardon dragenin odasına ilerledim.

   Alexin bu derece ters konuşmasını aklım almıyordu. Evet alexle aramızdaki ilişki tuhaftı ama bana kardeşim diğen bir adamın bu sözleri sarf edebileceğini asla beklemezdim.

   Odaya girerek kapıyı sertce çarptım. Göz yaşlarım durmuyodu bir türlü. Birini silsem öbürü akıyordu. Evet bir tepki vermesini bekliyodum. Ama sinirini zemheri ve benden çıkarması hiç adil değildi. Daha 3 yıl bir bebekle tek başıma neler çektiğimi bile bilmiyordu. Dün dragenin gösterdiğğ giysi odasına girerek kendi dolabıma ilerledim. Önce siyah bir sırt cantası çıkardım. Sonra siyah pantolan ve tişört alarak giyindim. Saçlarımıda tepeden topladıktan sonra siyah spor ayakkabıları ayağıma geçirip tekrar odaya döndüm. Çantanın ağzını açarak yatağa bıraktım. Dün akşam drageyle çektiğimiz günlüğün fotaraflarını boş bir kutuya koyarak, kutuyu çantanın dibine bıraktım.

   Sonra zemherinin ayıcığını ve annemin anahtar kolyesinide cantama koydum. Yedek kıyafet, uzun kalın bir halat, uyku tulumu, bir fener, yedek pil, bir kaç konserve bir şişe su ve küçük bir ilk yardım kitinide çantaya koyduğumda hazırDım.

   Tamamen hazırlamdığımda yatağın kenarına oturarak saate diktim gözlerimi. Odaya geldiğimden beri 1 bucuk saat geçmişti. Ama hiç biri peşimden gelmemişti. Drage de dail. Sıkıntıyla üfledim. Her ne kadar "tek başıma giderim. " demiş olsamda onlarsız böyle bir yolculuğa çıkmak içimden gelmiyordu.

Saat 12ye vurduğunda tüm ümidimi kaybetmiştim. Bir şekilde drageyide vazgeçirmiş olmalıydılar. Oturduğum yataktan kalkarak üzerime bir pelerin geçirdim. Sırtıma çantayı takarak odadan çıkmadan önce bir kez daha arkamı dönerek iki gündür kaldığım odayı inceledim. Henüz yeni gelmişken buraya bir kez daha zorlu bir yolculuğa cıkmak zorunda kalmıştım. 22 yıldır ailemle görüşmemişken onlara her yaklaştığımda bir şekilde ayrı düşüyoduk ve ne yazık ki bir kez daha bana yetişemiyeceklerdi. Onlar 7.diyardan gelmiş olmadan ben gidiyordum çünkü.

  Sıkıntılı bir nefes vererek çıktım odadan. Nereden başlamam gerektiği hakkında hiç bir fikrim yoktu oysa.
Sarayın koridorları sessizdi. Kimse yoktu sanki. Tek çıt çıkmayan koca sarayda yanlızca benim ayak seslerim yankılanıyodu. Bu bana birşeyi hatırlatmıştı. Her şey başlamadan önce yetimhanede ki son gecemde de buna benzer bişey yaşamıştım. Sessiz karanlık koridorda tek başına yürüyen 18 yaşındaki genç kız. O kıza 22 yaşında bu noktada oluçağını bir şekilde iletebilmeyi çok isterdim. Hoş o zaman ne değişirdi acaba.
  Belkide  o sokaktan hiç geçmez ve arabanın ona carpmasına engel olurdu. Bu neyi değiştirirdi bilmem ama? Belkide güler geçer ve saçmalık değip zaten olmuş olanı tekrarlardı.
Bunu asla bilemiyecektim.

     Kararlı adımlarla cıktım saraydan. Ve farkettim ki geldiğümden beri ilk kez cıkışımdı bu dışarı. Yıldızlarla kaplı gökyüzü bana göz kırparken temiz havayı içime cektim. Taze ot ve ıslak toprak kokusu belkide en güzel parfüm gibi doldu genzime. Yüzümde istemsizce oluşan bir sırıtışla arkama dahil makmadan yürümeye devam ettim. Taki yan tarafımda ki çalıların kıpırtısıyla durana kadar.

  Başımı çalılara cevirdiğimde bir anda ortaya cıkan drageyle karşılaştım. Benim gibi simsiyah giyinmişti.
-bensiz gidebilirsin dememiştim. Dedi bana yaklaşırken.
-bende sana sormamıştım. Dedim gülümsememi saklamaya çalışırken.
-bence sordun. Ki seni asla yanlız bırakmam cemre. Gidip benle ilgili gerçekleri ve oğlumuzu birlikte bulucaz. Dedi tam dibimde dururken.

    Ben onun gözlerine kilitlenmişken bir boğaz temizlenmesiyle başımı yana cevirdim.

Tamamen siyahlara bürünmüş rose, adrian, melodi, ve asık suratla bana bakan alex...

-bizsizde gidemezsin hırçın kralice. Dedi adrian sırıtarak.
-aynen asabi kız. Hem ne sanıyosun seni yanlız bırakacağımızı mı? Dedi rose kaşlarını bir çatıp bir kaldırarak.
-sen alexe bakma lütfen cemre. O saçmaladı işte. Aptal korkudan nasıl konuşacağını şaşırdı. Dedi melodi sonra ekledi.
-ama biliyomusun sen tek başıma giderim derken o kadar ciddiydin ki sana bişey olacak diye de ödü koptu. Dedi.
Melodi her ne kadar böyle söylesede Alexin yüz ifadesi pek de öyle söylemiyodu.

   Yinede yanımda olmaları beni rahatlatmıştı...

kayıp Ruhlar 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin