(Teoman = koma hali)
Yaklaşık 5 dk sonra mia ve lia ellerinde eski iki tahta sandıkla geri döndüler. Sandıklardan biri sıradan bir sandıktı ve kilidi dail açıktı. Diğer sandık ise...
Mühürlüydü. Kilidine kırmızı mühür basılı büyük sandık kahverengi ve oldukça eskiydi. Yüzyıllık bir sandığa benziyordu.
Diğer sandığı masaya bırakan mia,
-bunda babamın sıradan eşyaları var. İçinde önemli bişey olduğunu düşünmüyoruz. Dedi.
Bu sırada diğer sandığı zorla taşıyan lia tam önüme koyduğu sandığı göstererek nefes nefese,
-onda ne var bilmiyoruz. Ben kendimi bildim bileli mühürlü. Babam o sandığa yaklaşmamıza asla izin vermezdi. Eğer işimize yarayacak bişey varsa ondadır. Dedi.Ben eski sandığa tedirgince bakarken melodi,
-o zaman neden babanız öldüğünde açmadınız? Diye sordu meydan okurcasına. Başımı sandıktan kaldırıp liaya cevirdim. Açıkcası bende vericeği cevabı merak ediyordum.
-açmak istedik. Açıcakdık da. Dedi lia gözleri sandıkda olsada aklının çok daha farklı bir zamanda oduğu belliydi.
-eeee? Dedi melodi sıkıntıyla.
-eeesi lia sandığı açmak için elini mühüre sürdü. Ve bu sefer ki görü gelecekle ilgili değil geçmişle ilgiliydi. Babam büyü yapmış sandığa. Ne olursa olsun sandığı bir gün gelirse o çocuk açıçak demiş prens drage için. Açmayı çok istedim. Ama lia görüde anlatmadığı daha ne gördüyse sandığı benden de sakladı. Yani ona sorun prenses melodi yandan yandan bana meydan okumayın. Dedi mia sahte bir gülümsemeyle melodi bakarken.
Belki bir tartışma çıkabilirdi orda. Ama daha fazla uzamasın diye araya girdim ve,
-yani babanız dragenin açtığından daha doğrusu sandıkta ne varsa onu bizzat dragenin bulmasından emin olmak istedi? Dedim.
Lia onaylarcasına başını salladığında yanımda oturan drageye döndüm.
Kararsızca bakıyodu sandığa.Elimi dragenin elinin üzerine koyduğumda bir anda irkildi.
-hazırmısın? Dedim sessizce.
Güven verircesine gülümseyerek başını salladı ve sandığın mühürünü sökmek için elini uzattı.
Biraz kurçaladıktan sonra kırmızı mühür yerinden koparak yere düştü.Mühütün ardındaki tozlu kilite elimi sürerek tekrar liaya döndüm.
-anahtar?
-yok. Dedi lia mahcupça başını eğerken.
-o ne demek? Dedi alex uzun zaman sonra ilk kez konuşurken.
-anahtarı kayıp. Dedi lia düz bir ifadeyle.
Herkes bir kez daha sessizleşirken drage elini kilide uzatarak bir süre tozlu kilitle uğraştı. Dakikalar sonra eski kilit açılırken sandığın ağır kapağını da yavaşca geri açtı.Sandıkta ne varsa üzerleri boydan boya beyaz bir örtüyle kapalıydı. Yanlız bir mektup vardı en üste. Drage mektubu alarak hızla açtı ve sesli bir şekilde okumaya başladı.
"merhaba drage
Adın bu dimi. Senin son gördüğümde 5 yaşındaydın. Güçlüsün hemde çok fazla.
Affet beni oğlum. Hayatını senden çaldım. Ben mecvurdum. Kızlarım hayatı için yapmak zorundaydım. Diyosun ki ne diyo bu adam. Oku oğlum. Çünkü eğer bu mektup elindeyse ben ölmüşüm demektir. Ve kızlarım seni bulmuş. O da yanınızdadır umarım. Ejder prensesi yani. O zaman düzeltiyim okuyun.Herşey karımın karşıma geçip hamile olduğunu söylemesiyle başladı. Baba olucaktım. Hemde çifte. O kadar mutluydum ki herkese yaydım haberi. Aptalım ben. Hiç düşünmedim güçümü kullanmak isteyen bunu bana karşı kullanır diye. Evet güçüm çünkü ben çok güçlü bir büyücüyüm. Ve unutma büyük güçler büyük sorumluluklar getirir.
Bir gün işten çıktım eve döndüm. Karımı salonda ağlarken buldum. Kahindi. Görü gördüm dedi. Kaçalım burdan herşey çok kötü olacak dedi.
Güldüm. Hamileya evham yaptı sandım. Ama o deli gibi ağlıyordu. Daha onu sakinleştirmeye fırsatım bile olamadan evin kapısı gürültüyle kırıldı ve içeri bir düzine adam girdi. Kralın adamları. Hemen arkasından da kral.
Ne olduğunu anlamadan karımın boynuna kılıçı dayadılar. " o bebeği yok ediceksin." dedi kral. Anlamadım önce. Bir yandan karımın iyi olup olmadığını kontrol ediyor bir yandan onu bırakmaları için yalvarıyordum.
"karım hamile yalvarırım bırakın onu ne isterseniz yaparım." dedim aptal gibi. "öyleyse bebeğin ve karın için dediklerimi yapıcaksın" dedi. Kral bir işaret verdiğinde adamlar karımı sürükleyerek çıkardılar dışarı. Peşinden gitmek istedim. Ama kral gidersem onu öldüreceklerini söyledi. Ve dedi ki " istediğimi yaparsan karına ve bebeğine kavuşursun. O güne kadar karın misafirim olacak." ve bana yapmamı istediği şeyi söyledi. O gün sabaha kadar olduğum yere çökerek kaldım ve düşündüm. Karım yoktu. Tek başımaydın. Ona bişey yapıcaklar diye ödüm kopuyodu.
Kabul ettim kralın teklifini. Benden kralicenin bebeği yani kendi öz oğlunu ortadan kaldırmamı istedi. Değiştir o çocuğu dedi. Çünkü o çocuk kehanetteki kralicenin gelecekteki eşi. Asla ejder prensesi ve o çocuk karşı karşıya gelmemeli. Planlarımı bozmasındansa yok ederim daha iyi. Değiştir onu dedi. Benden oğlunu yakında ölecek bir bebekle değiitirmeme istedi. Böylece halk kralicenin düşük yaptığını sanıcaktı. Bir iğtimal yaşasa bile kehanetteki kendi oğlu olmadığından ve kendi oğlu yok olacağından sorun olmıycaktı. Bütün gün düşük tehlikesi olan bir kadın aradım. Buldumda. Kralın izniyle bir gece gizlice kralicenin odasına girdim. Ve o kadınıda getirerek ikisini yan yana yatırdım.
Önce kralicenin oğlunu çıkardım rahminden. Simsiyahtı. Gecenin gökyüzü gibi. Sonra kadının rahminden çıkardım bebeğini. Ama tuhaftı çünkü o masmabiydi. Prensin tersine o en güneşli gündeki uçsuz buçaksız gökyüzü gibiydi. Ben öylece hayran hayran ona bakarken o hızla kralicenin rahminde yerini aldı. Öldürmem gereken prens ise hızla diğer kadını. Rahmine girdi. Hata yapmıştım. Prensi öldürmekte geç kalmıştım. Ve yanlış bebeği seçmiştim. Çünkü normal bir bebek heleki düşme tehlikesi olan bir bebek bu renkte olmamalıydı. Nasıl bilmiyorum. Ama o gün kehanetin değiştihini çok iyi biliyordum. Allah bana yaptığım hatayı düzeltmek için şans vermişti. Bende kraliçeye yapması gerekenleri söyleyerek diğer kadını da alıp ayrıldım saraydan. Kadını evine bıraktım ve evime gittim. Ertesi gün kraliçenin dediğimi yaptığından karımı getirdiklerinde emin oldum. Artık kral planının işe yaradığını oğlunun öldüğünü ve kehanetin asla gerçekleşemeyeçeğini sanıyodu. Bende bir gece herkesden gizli karımı da alıp kaçtım. Bizi asla bulamıyacakaları tek yere. Her ne kadar büyünün doğduğu yerde olsa sıradanların yerine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kayıp Ruhlar 2
Fantasía-... Sonra ejder kralicesi tacı başına takmış ve bamm. tüm insanlar ruhlarına kavuşmuş. Masalda böyle bitmiş. -peki kraliceye ne olmuş aney? -kraliceye... Kraliceye bebeğim anne olmuş. Dedim gözlerimden bir kaç damla firar ederken. Benim hikayem t...