Düzenlenme tarihi: 28 Kasım 2016.
Büyük salondaki sessizlik yerini daha hiç duymadığım yabancı bir kadına ait olan ses ile bozuldu. Kim olduğuna bakmak için arkama döndüğüm de karşımda gördüğüm genç kadın bana aldırmadan masaya doğru bir kaç adım attı. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı ve gülüşünün hedefi Yağız Urhan'dı.
"Beni gördüğünüze sevinmediniz mi bakalım?" Kadının neşeli sesi kulağıma dolduğunda rahatsızca yerimde kıpırdadım. Beren bile ses çıkarmadan etrafı izliyordu.
"İnanmıyorum! Leyla nereden çıktın sen?" Melis neredeyse bir kuş gibi şakıyarak konuşmuştu. Yağız'a baktığımda şaşkınlıkla afalladım çünkü Yağız'ın bakışları da benim üzerimdeydi. Ne zamandır bana bakıyordu? Gözlerinde sanki bir şeyi anlamaya çalışır gibi küçük bir merak saklıydı. Az önce kendi kafamın içinde duyduğum o ses aklıma geldiğinde, bedenimden bir ürperti geçti. Belli edecek bir şey mi yapmıştım? O sırada adının Leyla olduğunu öğrendiğim kadın masaya yanaşmıştı. Yağız nihayet gözlerini benden çekerek Leyla ile buluşturdu.
"Leyla?" sesinde şaşkınlıktan çok şüpheci bir tavır vardı. "Nereden çıktın gerçekten?" Leyla gülümseyerek kollarını iki yana açtı. "Neredeyse beni gördüğünüze sevinmediğinizi düşüneceğim."
Yağız ayağa kalkarak geniş kolları ile Leyla'yı sardı.
"Saçmalama, hoşgeldin. Sadece biraz şaşırdık o kadar." Leyla duyduklarına memnun olmuş gibi gözlerini kapatıp Yağız'a biraz daha sokuldu.
Bakışlarımı onlardan kaçırarak, ayağa kalktım. Kadın geldiğinden beri beni ilk kez fark ederek, Yağız'ın kollarından çıkarak bana doğru baktı. "Merhaba, Leyla ben." Uzattığı ele soğuk bir bakış atarak kibarca tuttum. Bakışları bende ve kucağımdaki Beren'de idi. "Daha önce seni görmediğime yemin edebilirim." dedi komik bir şey söyler gibi. Elbetteki yemin edebilirdi çünkü görmemişti ama yine de kaba olup kimsin sen diye sormamak için bu 'kibar' yolu seçmişti. Ne diyeceğimi bilemeyerek Yağız'a baktığımda, beni anlamış gibi anında konuştu. "Melis'in yardımcısı, De-""Deren ben, memnun oldum." dedim Yağız'ın sözünü keserek. Kendimi tanıtabilirdim, öyle değil mi? Leyla yüzünde samimiyetsiz bir gülüş ile "Bende Yağız'ın ni-" Bu kez sözü kesilen taraf Leyla olmuştu. "Leyla eski arkadaşım." dedi Yağız yüzüme bakarken.
Leyla hafifçe kıkırdarken, "Hım, eski arkadaştan kastı eski nişanlısı da olabilir tabii." dedi. Şaşkınlıkla dudaklarım aralanırken, Yağız'a baktım. İfadesiz bir suratla bana bakıyordu. Tanrım, onu biriyle nişanlı olmayı bırak sevgili iken bile düşünemiyordum. Benim şaşkınlığımı gören Melis hafifçe öksürerek, dikkati benden çekti. "Bana sarılmayacak mısın?" Leyla bir kaç adımda masanın diğer tarafına geçerek Melis'i kucakladı. "Seni çok özlemişim küçük fıstık! Nasılsın, iyi misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ YABANCI
Short StorySoğuktan donmuş ellerini cebinden çıkardı. Sadece bir kez kapıya vurması ile kapının açılması bir olmuştu. Hazırlıksızca karşısında duran adama baktı. Uzun saçları, kafasına taktığı berenin altına gizlenmişti. Sakalları her zamankinden daha da karış...