Herkese merhaba, işte final bölümümüz ile karşınızdayım. Gerçekten şuan o kadar duygusalım ki... bu yüzden kısa kesip sizi final bölümü ile baş başa bırakacağım. Öncelikle hepinizi çok sevdiğimi bilmenizi istiyorum. Sizler İki Yabancı'yı yazmaya başladığım zamandan beri yanımdasınız. Yol boyunca hep yanımda yürüdünüz, destek oldunuz ve sabrettiniz. Zaman zaman buradan kayboldum, kendi hayatımın koşturması yüzünden İki Yabancı'yı vakit ayıramadım. Yine de geri döndüğümde sizler bana kollarınızı kocaman açıp sarıldınız. İki Yabancı bana çok güzel şeyler kattı. Bir çok güzel arkadaşlıklar kurdum, şimdi çok sevdiğim bir dostumu İki Yabancı sayesinde tanıdım. Hepiniz çok güzel okuyucularsınız. Sizlere hepsi için çok teşekkür ederim.
Yağız, Deren başta olmak üzere tüm karakterlerim benden parçalar taşıdılar. Onlar her zaman benimle beraber olacaklar. Şimdi final bölümü ile size veda ediyorlar.
Ah, pekala. Veda vakti. Sizleri çok seviyorum yeni yeni hikayeler de yeniden karşılaşmak üzere. Umarım oralarda bir yerlerde tekrar buluşuruz.
Ve umarım final bölümü sizi memnun eder,beğenirsiniz. Düşüncelerinizi çok merak ediyorum, mutlaka yorum bırakın!
Kendinize iyi bakın ve İki Yabancı'yı unutmayın.
Son kez; keyifli okumalar❤️
•••
7 AY SONRA"Küçük deniz kızının aklındaki tek şey yeryüzüne çıkabilmekmiş. Yeryüzü hakkında söylenenler hiç aklından çıkmıyormuş. On beş yaşına giren ablaları rahatça yeryüzünde eğlenirken, küçük deniz kızı onlara imrenerek üzüntü ile bakarmış. Ablaları gördükleri her şeyi deniz kızına anlattıkça deniz kızı üzüntüsünden kahrolurmuş. Tek dileği yeryüzüne çıkabilmek, orayı bir kez olsun görebilmekmiş."
Gözümü kitaptan ayırarak Beren'e baktım. Çoktan uykuya dalmıştı bile. Gülümseyerek oturduğum yerden kalktım. Önce dikkatle üzerine ince pikesini örttüm. Ardından elimdeki kitabı kitaplığa bıraktım. Yerdeki oyuncaklarını kaldırırken, aklıma odayı hazırladığımız gün geldi. Yağız artık Beren'e ait bir oda olsun istemiş, her şeyi bir kaç günde halletmişti. Odası o kadar güzel ki, büyüdüğünde bile bu odada kalmak isteyecekti.
Pencereden yeni evimizin bahçesini inceledim. Ağustos ayına yeni girmiştik. Sıcaklar gerçekten bunaltıcıydı. Bu yüzden vaktimizin çocuğunu bahçede gölge altında dinlenerek geçiriyorduk. En azından benim yazım böyle geçiyordu.
O berbat olayın üzerinden tam 7 ay geçmişti. İlk başta o kadar kötü günler ve geceler geçirmiştik ki, aklımda hep hiç bir zaman toparlanamayacağım korkusu vardı. Önce Atıf pisliğinin öldüğü haberini almıştık. Herkes kalp krizi diyordu ama öyle olmadığını biliyordum. Yağız intikamını aldığından bahsetmişti, hiçbir zaman ne yaptığını ona sormamıştım. Sormak, öğrenmek istemiyordum. Sadece artık ne bize ne de bir başkasına zarar veremeyeceklerini bilmek bana yetiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ YABANCI
Short StorySoğuktan donmuş ellerini cebinden çıkardı. Sadece bir kez kapıya vurması ile kapının açılması bir olmuştu. Hazırlıksızca karşısında duran adama baktı. Uzun saçları, kafasına taktığı berenin altına gizlenmişti. Sakalları her zamankinden daha da karış...