Düzenlenme tarihi: 29 Kasım 2016
Korkunç hissediyordum. Tüm bedenimde hüküm süren bir acı vardı ve acı ağırlığını tam sırtımda bir noktaya veriyor gibiydi. Hareket etmek ya da tanıdığımı sandığım o sese cevap vermek istiyordum. Son olanlar bir bir aklıma sızarken, elimde hissettiğim baskı ile gözlerimi açmak için kendimi zorladım.
"Deren, beni duyabiliyor musun?" Tanımadığım genç bir erkek sesi kulağıma dolarken, gözlerimi ışığa alıştırmaya çalışıyordum. Ona cevap vermek istiyordum ancak kuruyan dudaklarım buna pek yardımcı olmuyordu. "Su ister misin?"
Sonunda duyduğum sesin yüzünü görebilmiştim. Yeşil gözleri onda dikkat çeken ilk şeydi. Kemikli bir yüzü vardı, kirli sakalları yüzünü daha erkeksi göstermişti. Ve neredeyse kusursuz sayılabilecek bir burnu vardı.
Benim onu incelememe aldırmadan, uzanarak baş ucumda duran sürahiden bir bardak su doldurdu ve suyu içmeme yardımcı olmak için elinin birini enseme koyarak doğrulmamı sağladı.
Uzattığı bardaktan bir kaç yudum su içtiğimde kurumuş dudaklarım ve boğazım ıslanmıştı. Yeterli geldiğini düşünerek geri çekildiğimde uzanmama yardım etti.
"Neredeyim ben?" diye sordum pürüzlü sesimle. Yeşil gözlerini gözlerime diktikten sonra, gülümsedi. "Hastane denemez, ufak bir kliniktesin. Ben seni hayata döndüren yakışıklı doktorun Asrın."
"Yağız... Yağız nerede, onu çağırır mısın?" Diye sorduğumda kafasını salladı. "Tabii çağırırım Deren, zaten uyandığını hemen haber vermediğim için sanırım beni doğrayacak."
Bana göz kırptıktan sonra kapıya yönelip odadan çıktı. Sadece bir dakika sonra odanın kapısı hızla açıldı ve Yağız içeriye girdi. Mavi gözleri tüm bedenimi bir kez süzdükten sonra "Deren." diye mırıldandı.
Gözlerimiz birbiri ile buluştuğunda, hafifçe yutkundum. "İyiyim." dedim ne soracağını anladığımda. Rahatlamış gibi gözlerini yumarak, derin bir nefes verdi ardından gözlerini açarak hızla kendini toparladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ YABANCI
ContoSoğuktan donmuş ellerini cebinden çıkardı. Sadece bir kez kapıya vurması ile kapının açılması bir olmuştu. Hazırlıksızca karşısında duran adama baktı. Uzun saçları, kafasına taktığı berenin altına gizlenmişti. Sakalları her zamankinden daha da karış...