FATAL LOVE ~ HYUNLİX

Kıvılcım

Duvarına astığı tabloyu izlerken yüzüne geniş gülümseyişi hakimdi. Bu çocuğu seviyordu. İçinde kelimelerle anlamlandıramadığı bir heycan ve aşk taşıyordu. Aklına gelen fikirle gülümseme kahkahaya dönüştü.

- Odamın her bir köşesini seninle süsleyeceğim Hyunniem. Eminim harika olacak.

Hyunjinden

Felix gittikten sonra oradan ayrılmamış manzarayı izlemeye devam etmişti. İlginç çocuktu Felix. Büyük bir ihtimalle yanlızlıktan tırlarmıştı. Onun bu hali yüreğini burkmuştu. Fem tarzı oldukça cesur aynı zamanda onu şirin gösteriyordu. Hava artık tamamen kararmış Hyunjin'inse sabrı tükenmişti. Telefonunu çıkarıp arama kısmına girdi. İkinci çalışta açılan telefondan endişe yüklü bir feryat döküldü.

- H Hyunjin çatışma çı çıktı acil gelmen gerekiyor.

Öfkeyle gözlerini yumdu

- GELİYORUM!

Merdivenlerden inmeye uğraşmadan aşağı atlayıp. Motoruna atladı. Egzozu patlatırcasına gazı köklediğinde  gürültüyle sokağı gerisinde bırakıp anayola yöneldi. Kızıl saçları şiddetli rüzgarın etkisiyle bayrak misali dalgalaniyordu. Gri gözlerine öfke perdesi inmiş bilincini devre dışı bırakmıştı. İleride trafik yoğunlaşmıştı ama Hyunjinin hızını kesme gibi bir niyeti yoktu. Araçlardan makas atarak sıyrılıp son sürat yoluna devam etti. Hız göstergesi yüzü gösteriyordu. Aşağılarca gülümsedi. Bu yeterli değildi. Biraz daha hızladı. Yüz elli. Hayır yetmezdi. İki yüz. Hayır. İki yüz elli. HAYIR! Bileğini biraz daha büküp hızı iyice arttırdı. ÜÇ YÜZ!

- Uçur beni bebeğim hadi biraz daha dayan güzelim.

Anayolu asfaltı yakarak geçip tekrardan bir ara sokağa girmesi gerektiğinde hızını iyice düşürdü. Mekanı gözüne kestirdiğinde frenlere asılıp motorunu ustalıkla yan yatırarak yavaşlamasına yardımcı oldu. Lastikler yerde kömür siyahı şeritler bırakarak çığlık attı. Hız Hyunjini tatmin ettiğinde motoru geri kaldırıp durdurdu. Mekanın kapısını çarparak içeri girdiğinde belindeki silahıyla havaya iki el ateş edip ilgiyi üzerine çekti.

- Bize ait olanı almadan hiç kimse bu mekandan dışarı adım atmayacak!

Elindeki silahı kendisine çeviren oğlana yürüyüp namluyu eliyle kalbine yaklaştırdı.

- O oyuncak senin için tehlikeli değilmi. İncineceksin.

Ani bir hareketle silahı oğlandan alıp namluyu gencin alnına dayadı. Boynunu yana eğip hafifçe esnedi.

- Çıkar şu heykeli!

- Bana sıkamazsın Hwang Hyunjin

- Hayatın benim ellerimde ama

Namluyu sertçe oğlanın alnına bastırdı.

- O heykeli küçük ininden çıkarmazsan neler olabileceğini hayal etmek istermisin? Burayı kafanı uçaracağım gibi havaya uçururum.

Kapı sertçe çarpılıp açıldı.

- Hangi sürtük mekanımı havaya uçuracakmış?

Hyunjin hayretle arkasını döndü

- Felix?

- Hyunjin?

- Burda ne arıyorsun sen?

- Burası seninmiydi?

Hyunjin sinirle Felix'in üzerine yürüdü.

- İşime burnunu sokan pislik sendin demek!

- Neyden bahsettiğini bilmiyorum ama adamını öldüreceksen bunu burda yapma masa yeni cilalandı.

- Ne yani senin adamın değilmi bu?

- Hayır.

Hyunjinin elinden silahı alıp oğlana ateş etti. Hyunjin büyük bir şokla Felix'e baktı

- Sen ne yaptığını sanıyorsun!

- Onu zaten öldürecektin. Elin kana bulaşsın istemedim.

Yüzüne dökülen kızıl saçlarını bıkkınca geriye taradı.

- Heykelin yerini biliyormusun?

Felix olumsuz anlamda başını salladı.

- Üzgünüm.

- Kaldırın şu cesedi polis olay yerine gelmeden. Sonrada her zamanki gibi halledin bunuda.

Kapıya yönelmiştiki kolundaki elle geriye çekildi.

- Ne istiyorsun Felix?

- Sana yardım edebilirim. Sadece bana ne aradığını söyle.

Hyunjin şaşkınca Felix'i süzdü

- Gerçekten başarabilirmisin?

Felix çocuksu bir heycanla başını salladı.

- Bana güvenebilirsin.

Hyunjin'in başka çaresi yoktu. Dostça elini Felix'in omzuna koydu.

- Teşekkür ederim. Bunu daha sonra konuşuruz hadi gel seni evine bırakayım.

Hyunjin motora bindiğinde Felixe yardım edip anahtarı çevirdi. Gaza yüklendiğinde öne savrulan Felix panikle Hyunjin'in beline sarıldı.

- İlk kez mi biniyorsun?

- E evet.

- Ah o zaman şimdiden özür dilerim seni biraz korkutacağım.

Hızını iyice arttırdığında Felixte iyice Hyunjin'e sokulmuştu.

- Bu bu harikaaaaa

Felix korktuğu kadarda eğleniyordu. Hyunjinse Felix'in bu tepkisine gülümsemeden edemiyordu.