FATAL LOVE ~ HYUNLİX

Dalgasız Deniz

NOT: Bu bölüm kanlı anlatım içermekte rahatsız olacak arkadaşlardan özür diliyorum

Felix gözlerini zorlukla açtığında salonda tek başına olduğunu fark etti. Elinden destek alıp doğrulacağı sırada elindeki kağıt parçasını fark etti. Kağıdı açtığında üstünde şu notu buldu

"Kendini ne zaman yanlız hissedersen bana nasıl ulaşabileceğini biliyorsun. Hyunnien ;)"

Yüzünde geniş bir gülümseme belirdi. Kağıdı koltuğa nazikçe bırakıp sızlayan gözlerini yıkamaya gitti. Kızarmışlardı ama önemli değildi Hyunjine sarıldığında unutmuştu tüm acılarını.

Güzel bir gün olacak Lixieee hemde çoooook güzeeeelllll.

Drunk Ghost'a gitmek için hazırlandı. Dolabından sıfır kollu beyaz hello kittyli tshirt'ünü alıp altınada fosforlu mor eteğini giydi. Saçlarını gelişi güzel bir şekilde karıştırıp hafifçe hacim almasını sağlayıp eliyle taradı.
Yürüyerek oraya gitmesi yarım saati bulurdu. Yanına bir miktar para alıp evden çıktı. Serinleyen hava tenine çarptığında ufak bir ürperme yaşasada kısa sürede alıştı. Sokak köpek havlamaları ve cırcır böceklerinin belli belirsiz sesleri dışında fazla sessizdi. Hızlı adımlarla anayola çıkmak için yürüdü. Ana yolun renkli ışıkları görüş açısına girdiğinde adımları biraz daha yavaşlamıştı. Araba ve motorların gürültüsü artık duyulmaya başlamıştı. Arkasından gelen adım sesleri irkilmesine sebep oldu. Birden fazla kişi vardı arkasında. Eliyle yavaşça bacaklarının arasını yokladı hançerini almamıştı. Elini yavaşça beline kaydırdı. Hayır törpüsünüde almamıştı.

Lixiee bu sefer büyük lokma çiğnemek zorundasın.

Takip edilip edilmediğinden emin olmak için adımlarını hızlandırdı. Tahmin ettiği gibi ardındaki adımlarda hızlandı. Aklına gelen fikirle sinsice sırıtıp koşmaya başladı. Var gücüyle koştu. Peşindekilerde koşmaya başladığında aradaki mesafeyi kapatmalarına izin verip yavaşladı. Dahada hızlandıklarında Felix aniden durup çömeldiğinde takip eden 4 adamdan ikisi kendisine takılıp yuvarlandı. Yerde yüzüstü yatan adamların üzerinden yuvarlanıp ayağa kalktı. Hızlıca etrafı tararken yerdeki içki şişesini fark  etti. Sıkıca başından kavradığı şişeyi üçüncü adamın kafasında kırıp sersemletmiş dördüncü saldırmaya teşebbüs ettiğinde üçüncüyü tekmesiyle onun üzerine attı. Yerde yatan adamların kalktığını gördüğünde şişenin ucunu zorlayıp biraz daha kırdı. Kanlar akan eline aldırmadan kırdığı parçayı adamın tam adem elmasına fırlattı. Havada parlayarak süzülen parça hedefe saplandı. Kolundan çekilen Felix dengesini kaybedip sendeledi bunu fırsat bilen adam Felix'i arkasından sıkıca sararak kucaklamaya çalıştı. Sertçe kafasını geri atıp adamın kollarından kurtuldu. Diğer adam cebinden çakısını çıkarıp üzerine yürüdüğünde geniş gülümsemesi yüzüne yayıldı. Tamda bu anı bekliyordu. Sızlayan burnunu tutan adamı ani bir hareketle öne ittirdi. Çakı dibine kadar karnına giren adam ağzından kanlar akarak yere yığıldı. Elindeki şişeyi çakılının kafasında parçalayıp bayılttığında çakı kendi hakimiyetine geçti.

- Gelin köpeklerimmm ölümünüze  gelinnn size kan ve et vereceğim.

Kahkahaları tüm sokakta yankılandı. Aniden gülmeyi kesip ciddi bir tavırla fısıldadı.

- Game over.

Üzerine doğru koşan iki adamın karşısında sakince dikilmiş doğru anı bekliyordu. Tıpkı aslanın ceylana kilitlenip doğru anı beklediği gibi. İçinde kalbi çarptıkça pompalanan adrenalini hissetti korkmuyordu tam tersine öldürmeye açlık duyuyordu. Çünkü hak etmişlerdi. Doğru an geldiğinde kolu yayından fırlayan bir ok edasıyla hızla ilk adamın çenesinin altına saplandı. Acıyla çığlık atan adamın ağzında sivri ucu görebiliyordu. Çakı sanki saplandığı yerden sekmiş gibi  hızla ikinci adamın şakağına saplandı. Gözleri yukarı kayan adamda yere yığıldığında Felix çakıyı ve kanlı ellerini adamın üzerine silip yoluna devam etti. Anayola ulaştığında çakıyı hala elinde tuttuğunu fark etti. Daha fazla dikkat çekmemek için eteğinin altında bacağına taktığı lastik bölmeye yerleştirdi. Trafik ışıklarının altındaki kısa bekleyişin ardından bir taxi çevirdi.

- Sizi nereye götüreceğim bayan?

Felix bıkkınlıkla göz devirdi. Hiç bozuntuya vermeden sesini inceltip cevapladı.

- Drunk Ghost'a

Taxi şoförü başıyla onaylayıp gaza bastı. Arabayla on dakika bile sürmeyen yolu yürümek nasılda gözünde büyüyordu. Pek tekin bir semtte oturmayışıda zaman kaybına sebep oluyordu bu yüzden taxicilerle arası iyiydi. Taxi neon tabelanın altında durduğunda Felix parayı uzatmış ama taxici kabul etmemişti.

- Zaten yolumun üzeriydi bu sefer vermesende olur.

Felix içten birşekilde gülümsedi

- Hayır vermezsem olmaz.

Parayı arka koltuğa bırakıp araçtan indi. Kapıyı itip içeri girdiğinde. Kolu alçıda olan Soojin le göz göze geldiler. Soojin onun ilk homo aşkıydı ama ilişkide sürekli aşağılayıcı itamlarda bulunuşu ve şiddete baş vuruşu aralarındaki aşkı öldürmüştü. Soojin aşağılarca gülümsedi.

- Atın şu fareyi!

Felix güldü.

- Seni kovuyorum Soojin.

- Sen kim oluyorsunda beni kovuyorsun Lee Felix!

- İçtinmi?

- Hayır hayır oldukça formumdayım ve seni mekanımdan KOVUYORUM!

Felix güvenliğe dönüp Soojin'i çıkarmalarını işaret etti ama güvenlik Felix'i tutup sürüklemeye başladı.

- Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz!

Soojin katıla katıla gülüyordu

- Artık buranın sahibi değilsin Lee Felix. Elimdeki belgeyi görüyormusun? Bak bakalım kimin adı yazıyor.

Felix yaklaşıp işaret ettiği yeri okudu üzerinde kendi adı yerine onun adı ve imzası vardı. Belgeyi almaya yeltendiğinde güvenlik tarafından sertçe çekilmişti. Gözlerinin dolduğunu hissetti.

- Eğer şimdi burdan çıkıp gitmezsen Lee Felix polise ne haltlar yediğini anlatacağım. Hemde harfi harfine anladınmı?
Sen artık bir hiçsin Lixie.
ATIN ŞİMDİ ŞUNU DIŞARI!

Güvenlik Felix'i kapıya sürükleyip  dışarı fırlattığında dizlerinin üstüne düştü.

- Şu haline bak Lixieeee tıpkı ezilmiş bir jelibon paketi gibisin. Ah özür dilerim jelibonlar size hakaret etmek istemedim

Felix sinirle ayağa kalkıp Soojin'in yakasına yapıştı.

- Hayır Lixiee yerinde olsam bunu yapmazdım.

Elinde tuttuğu telefonun ekranını Felixe çevirdi.

- Herşeyi anlatırım.

Soojin yakasını Felix'in ellerinden kurtarıp sert yumruğuyla birkez daha Felix'i yerle buluşturdu.

SİZCE HİKAYE NASIL GİDİYOR? GÖRÜŞLERİNİZ BENİM İÇİN ÖNEMLİ :)