- Lix a2 ye koş hızlı ol.- Çantayı aldım Hyunnieeee.
- Harikasın bebeğim ama hemen ordan çıkman lazım.
- Nerdesin?
- Binanın arka tarafında atık boşaltma bölümünde bekliyorum.
- Harikasınn. Yukarı bak.
- MANYAKKK SAKIN ORDAN ATLAYAYIM DEME!
- Endişelenme Hyunnieeee WUUUUHUUUUUWWWWWW.
- AKLINIMI KAÇIRDIN SEN!
Felix çöpe açılan kalın metal boruya sarılarak bir pole dancer estetikliğiyle yere indi.
- Burdayım Hyunniemmm amma telaşladın.
- Sakın tekrarlama bunu Lix.
Sarı lenslerin parlattığı gözlerini
devirip çantayı Hyunjine fırlattı.- Atla
- Tamı tamına on kilo var bu çantada. Ne bunlar?
- Uyuşturucu.
- Ne?! Mavi ama?
- Yeni bir tür. Eğer bunu bu akşam satabilirsek.. Hayal edemeyeceğimiz kadar çok para kazanacağız.
Felix kıkırdadı.
- Hep böyle diyorsun ama.
- Bu hepsinden başka.
-Peki öyle olsun bakalım.
Hyunjin köşeyi sertçe döndüğünde çetenin diğer üyeleride yolu kesip adamların peşlerinden gelmesini engellemişlerdi. İzlerini kaybettirdiklerinde anayoldan çıkıp sahil kenarında sakin bir kasabaya gelmişlerdi. Motoru garaja çektiklerinde Felix hayranlıkla eve bakıyordu. Manzarası harikaydı batmakta olan güneş gökyüzünü keskin bir kızılla boyarken mavi ve morun tonları pastal bir boyayla hafifçe gökyüzüne değdirilmişti. Güneş ışıkları denizin üstüne elmas gibi parlayıp ahenkle denizde dalgalanıyordu. Arkasına baktığında ay yavaş yavaş yüzünü göstermiş. Baskın karanlıktan önceki sonsuz lacivert gökyüzüne püskürtülmüştü. Hyunjinin omzuna değen eliyle irkilip içeri geçti. Gösterdiği odaya girip kendini yatağa bıraktı. Salaş bir tarzı vardı evin. Bulunduğu konum itibariyle yeni evli çiftlerin balayı yaptığı otellere benzetmişti. Belkide birgün Hyunjinle- Aklına gelen düşünceyle utanıp gülümsedi. O sırada üstüne yeni bir tişört geçirmekle uğraşan sevgilisi anlamaz bakışlarla süzdü.
- Delirdin herhalde iyice?
Yataktan doğrulup yanağına minik bir öpücük bıraktı.
- Hayır delirmedim.
- Saçlarını yine boyamışsın bebeğim.
- Sarıya alışamadım tekrar mor yaptım.
- İyi yapmışsın. Şimdi biraz dinlen tekrar çıkacağız.
- Sen?
- İşim var.
- Ama sende dinlenmelisin.
- Bende gelirim birazdan.
- Peki.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hyunjin onu nazikçe uyandırdığında hızlıca kalkıp hazırlanmış. Sarı lenslerini yeniden takıp göz kalemi ve rimeliyle göz makyajını tamamlayıp dudaklarına bordo rujunu sürdü. Üzerinde kükreyen bir kaplan resmi olan siyah crop ve siyah pileli eteğini düzeltip hole çıktı.
- Hazır mısın?
- Her zamannn
- Güzel.
Siyah deri topuklularınıda giyip. Kapıda kendilerini beklemekte olan arabaya bindiler.
- Selam Jj.
- Selam Lix nasılsın.
- Harika sen?
- Bende.
Hyunjinde binip selam verdiğinde gecenin neon hayatına hızla dalış yaptılar. Küçük kasabada bir araya gelen bir kaç insan.. Daha sonrasında bir çeteye dönüşmüş şimdiyse daha büyük işlere bulaşmışlardı. Artık bir çeteden daha fazlasıydılar bunu biliyordu hissediyordu. Oraya vardıklarında artık hiç birşey eskisi gibi olmayacaktı...
Kısa oldu bu bölüm ama bundan sonra daha uzun bölümler atacağım ve hikayenin ilerleyişi hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FATAL LOVE ~ HYUNLİX
أدب الهواةKüçük kasabanın kirli adamı Hyunjin ve Hyunjine karşı saplantılı hisleri olan Felix tanıştıkları günden itibaren tüm dengeleri altüst edip sınırları yıktılar. Küçük kasaba kumarhanesinde başlayan minik oyun birçok ülkede tehdit yaratacak bir hal al...