Titreyen telefonunun sesiyle gözlerini aralayan Felix kendisini saran kusursuz bedeni rahatsız etmeden komodine uzandı. Hyunjin'i rahatsız etmemek için odadan çıkıp kapıyı sessice kapadı.
- Evet?
- Lixie az önce biri geldi tam olarak 52 milyon dolar değerinde altından bir haç biblosunu kumara sürüyor hemen gelmelisin.
Gözleri heycanla parlamıştı.
- Hemen geliyorum.
Telefonu kapayıp geri odaya girdiğinde giyebileceği tek şeyin Hyunjin'in ona aldığı elbise olduğunu hatırladı. Dudağını büzmüş etrafa göz atıyordu. O elbiseyi sevmişti evet ama onu sadece Hyunjinleyken giyecekti çünkü öyle istemişti. Dolaptan bir kaç parça alıp giyindi. Hiç kendi gibi görünmüyordu ama idare etmeliydi. Sessizce evden çıkıp kapıyı çekti.
Hyunjinden
Deli gibi titreyen telefon uykusunu bölmüş güçlükle gözlerini açabilmişti. Felix yanında yoktu. Yoksa yinemi utanıp kaçıyordu.
- Sabahın köründe bu kadar önemli olan nedir?
- Hwang..
- Evet?!
- Kaybettik
- Neyi?
- Geçenki kazıda bulduğumuzu.
- Siktir. Polismi?
Endişeyle yüzünü sıvazladı.
- Hayır. Satışta.
- HAY LANET OLSUN!
Ne yapın ne edin geri alın onu!- Tabii.. tabikii
Sinirle telefonu yastığa fırlattı. Mutfaktan bir bardak su almak için indiğinde Felix'i görmeyi ona sarılmayı umuyordu ama görememiş olması şaşkınlığını artırdı.
- Lix?
Saklambaçmı oynayacaksın?
Ses yoktu
- Endişeleniyorum bebeğim hadi çık sonra oynarız.
Lix?
Felix'i aramış telefon uzunca çalmış ama açılmamıştı. Derin bir iç çekti.
- Seninle ne yapacağım ben.
Felixten
Güzel haberi vermek için sabırsızlanıyordu bu yüzden adımlarını hızlandırdı. Tamı tamına 52 milyon dolar omzundaki çantalardaydı.
Sessizce anahtarı çevirip içeri girdiğinde kızıl öfkeyle karşılaşmayı beklemiyordu.- Neredesin Lix!
- B burdayım geldim işte
- Neden telefonlarına bakmıyorsun! Senin için çok endişelendim.
- Özür dilerimm.
Felix Hyunjin'in yanağına bir öpücük kondurdu ama Hyunjin hiç tepki vermeden mutfağa ilerledi.
- Gerçekten özür dilerim söz bir daha olmazz.
- Seninle alakalı değil Lix ve evet bir daha olmayacak.
- Sorun nedir?
Sıkıntılı bir nefes veren Hyunjin söze girdi.
- Geçen kazıda bulduğumuz bibloyu kaybetmişler
- Haç şeklindemi?
Şaşkınca Felix'e döndü
- Sen nereden biliyorsun?!
- Çünkü bu gördüğün çantalarda onun sayesinde aldığım paralar var
- Ne?! Nasıl!?
- Galiba bunu elden çıkarıp nakite çevirmek istedin adamında kumar yoluyla yapmak istemiş belliki.
- SEN DRUNK GHOST'A MI GİTTİN!?
- Ya şimdi konu bu değik Hyunnieee.
- Sana gitmeyeceksin demiştim Lix beni hiç dinlemiyorsun.
- amaaa bu önemliydi
- Eğer gerçekten çalışmak istiyorsan sana başka bir iş vereceğim
- Nediiiir?
- Kaçak kazı planlarını yürüteceksin
Özür dilerim bu sefer çok kısa oldu ama telafi edeceğim merak etmeyin . Gidişat hoşunuza gidiyormu. Yorumlarınızı bekliyorumm. 💖💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FATAL LOVE ~ HYUNLİX
FanficKüçük kasabanın kirli adamı Hyunjin ve Hyunjine karşı saplantılı hisleri olan Felix tanıştıkları günden itibaren tüm dengeleri altüst edip sınırları yıktılar. Küçük kasaba kumarhanesinde başlayan minik oyun birçok ülkede tehdit yaratacak bir hal al...