Beklentilerin olduğu bir düzen içinde yaşar insan. Okuldan büyük beklentiler içinde olmasak da elimizden geleni yapıp sessiz ve sakin bir şekilde mezun olma isteğimiz okula girer girmez patlak veren olaylar ile son bulmuştu. Hoş eni sonunda bu geri kafalılarla toslaşacaklardı ama ilk günden olması talihsizlikti değil mi? Yaşananlar okulda ışık hızı ile duyulmuş kimisi dişlerini sıkarak bakarken kimisi bize ışıltılı gözlerle bakıyordu. Tabi bunun ekmeğini en fazla İsmail yiyordu o da ayrı bir konu. Her daim yanımızda olduğu için önceden ona yüklenenler korkularının arkasına saklanıp ondan uzak duruyordu. Benim içinse insanların davranışları beklendik olduğu için umursamıyordum. Kürdo ve Mert Ali neredeyse beni hiç yalnız bırakmıyorlardı. Bu öngörülebilir durumun nedenini tahmin etmek zor olmasa gerek. Dayak yiyen ülkücülerin misilleme yapma ihtimalleri başı çekerken kavgaya karışmadığım için en olası hedef olmamdı. Kampüse girer girmez hareketlerimize odaklanan kalabalığı yararken tam karşımıza dikilen küt saçlı zarif bir kızla durduğumuzda kız her birimizi tek tek inceledi.
" Deniz Ali hanginiz?"
Gülümseyerek karşımdaki kıza doğru eğilip:
" Benim buyurun." dediğimde yakınlığımın etkisi ile kızarıp geri çekildi.
" Yarın güzel sanatlar fakültesi olarak bir açık hava etkinliği düzenliyoruz. Ama maalesef ki istediğimiz şekilde repertuar yapamadık. Yapmak isteyince de solistimizden olduk .Yaman hoca yardım edebileceğini söyledi."
Ardından elime bir liste tutuşturduğunda kağıdı elime alıp okudum . Zaten beş şarkılık liste olduğu için tekrar kıza dönüp baktığında bu defa öfkeli bir şekilde dişlerini sıkmıştı.
" Biz her kesime hitap edecek bir etkinlik düşünüyorduk ama elimize tutuşturdukları sadece onları memnun etmeye yönelik. Solistimizi sıkıştırıp kaçırdılar bize yardım edecek misin? Yoksa sen de korkup kaçacak mısın?"
Dudaklarımı büzüp kıza muzip bir gülümseme sundum. Korkup kaçmak , boyun eğmek benim kitabımda yer almayan eylemlerdi. Ancak her şeyi ince ince işlemek gerekiyordu ki sonu sıkıntı yaratmasın yaratırsa da kurtulacak kapı olsun.
" Sesim o kadar iyi değil ama sizin için solistlik yapacak birilerini ayarlamaya çalışırım."
Kız bir adım atıp dibime kadar gelerek gözlerime bakmak için başını kaldırdı. Kaşları hala çatık olsa da bakışları bir nebze de olsa yumuşamıştı.
" Yaman hoca , bizim solistin sesine eh deyip Deniz Ali mükemmel okur diyorsa tercihimi sizden yana kullanmak isterim." dedikten sonra kaşlarını kaldırarak eski yerine geçti. Tek kaşımı kaldırıp bir süre düşündüm. Yanımda duran Kürdoya baktığımda dudakları büzülmüş bakışları karşımdaki kızdaydı. Diğer tarafa döndüğümde ise kızların cesareti karşısında şapka çıkarması ile tanıdığım deli fişek dostum onaylar bir şekilde başını salladı.
" Ancak iki sorun var. Biri adını bilmediğim kişilerle çalışmam, iki doğaçlama yaparım prova yapmak bana göre değil."
Kollarımı göğsümde birleştirip karşımdaki kıza baktığımda kaşlarını düzeltip elini bana uzatarak:
" Bade Göksu Konservatuar 3. sınıf öğrencisi ve İnsan hakları savunucuları derneği gençlik kolları başkanı. "
Uzattığı eli tutup selamını aldıktan sonra beklenti ile Bade'ye baktım.
" İkinci şartına gelince zaten zaman yok, etkinlik yarın öğle vakti. Peki rotamız nedir kaptan."deyip bana bir baş selamı verdiğinde başımı dikleştirip çantamdan bir kağıt kalem çıkararak verilen listede bazı düzeltmeler yapıp Bade'ye uzattım. Bade aldığı listeye bir göz gezdirip kocaman bir kahkaha attıktan sonra tekrar bana selam verip:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇ ALİ (BXB) (TAMAMLANDI)
Fiksi UmumHayat onları gençken tanıştırmış üç güzel dost. Üç farklı yaşamın Ali'si kovuldukları askeri okuldan sonra aynı üniversiteye giderse, üç deli fişek Ali neler yapar neler.... Alevi savcının oğlu Deniz Ali Generalin oğlu Mert Ali Kürt ağanın...