Bölüm 4

76 32 202
                                    

Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayalım. En azından bir tane yorum bile yaparsanız sevinirim. Canlarımmm;
Güzel yorumlarınızı bekliyorum😍

 Canlarımmm; Güzel yorumlarınızı bekliyorum😍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

●•Keyifli okumalar•●

Koşmak ateşin içinde yürümek gibi.☆

Saniyelerin birbirini izlediği dakikaların geçtiği zamanda korku tüm bedenimi ele geçirirken tükenmiştim. Korku anlık olmaktan çıkıp hiç bitmeyen bir kabusa dönüşmüştü içimde. Çaresizlik içinde koşarken doğru düzgün düşünemiyordum. Ter içinde nefes nefese kalmış kusacak gibi hissediyor başım dönüyordu. Kendimden geçmek üzereydim artık koşmak ateşin içinde yürümek gibiydi. Hayır pes edemezdim. İçinde bulunduğum bu durumda kendime kızıyordum. İzlendiğimin peşimden geldiğinin farkındaydım. Murat peşimdeydi.

O an itibaren başıma ne gelecekse gelsin asla teslim olmayacaktım. Kaçabildiğim kadar kaçacaktım. Sokakta kimse görünmüyordu. Gece yarısının sisi ve sessizliğiyle sarmalanırken ana caddeye döndüm.

Daha önce hiç içmedim ve içmenin nasıl bir şey olduğunu bile bilmiyordum ama sarhoşluk gibi değildi bulunduğum durum. Çünkü babamı sarhoşken pek çok kez görmüştüm. Artık koşacak halim kalmadı. Çevremdeki görüntüler net değildi. Bulanıktı.

Çok sert hareket eden birine -bir şeye- çarptığımda başım dönerken sendeleye sendeleye çarptığım kişi beni tuttu. Gözlerim artık net görmemesine rağmen gördüğüm şey karşısında neredeyse düşecektim. Onunla tekrar karşılaşma olasılığım o kadar düşükken işte karşımdaydı. Bu durumun gerçekten garip olduğunun farkındaydım ama sorgulayacak halimde kalmamıştı. Derin derin nefes almaya başladım.

Bu kaderdi ya da kaza.

Çevremdeki bütün görüntüler yok olmuştu ve hiçbir görüntü net olmamasına rağmen ela gözler çok netti. O da öylece durmuş bana bakıyordu sonra ela gözleri yüzüme doğru yol aldı. Beni tanımış mıydı? Evet tanımıştı çünkü dudağının bir kenarı yukarıya doğru kıvrılmıştı. Korkmam mı gerekiyordu yoksa sevinmem mi? Emin değildim. İki kere saçma sapan bir şekilde karşılaştığım kişiye ne kadar güvenebilirdim bilmiyorum ama arkamdaki Murat'a da güvenemezdim.

"Alisya!" Murat arkamda bana doğru sesleniyordu. Aşağılık herif!

Hiçbir şey net değildi; ela gözler dışında. Her şey karmakarışıktı ama yine de iki kez gördüğüm kişiye güvenmek istiyordum; biliyorum çok saçma ama başka çarem kalmamıştı.

"O bana zarar verecek," deyip arkadan gelen Murat'ı gösterdim. Sesimi ben bile tanıyamamıştım, kelimeler ağzımın içinde yuvarlanıyordu sanki. Kısık çaresiz çıkan sesimi duymak için bana daha da yaklaştı.

Işığın İçindeki KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin