"Siz Abbas'ı ne yaptınız hallettiniz mi?"
Ziya ziyaretime gelmiş Vera ile karşımda oturuyorlardı.
"Dün bizde yemek yedi.Ama başkasıyla anlaşma durumları olmuş diye duydum."
"Daha çok teklif verin diye yapıyor."
Bir kaç dakika daha sohbet ettikten sonra Ziya kalktı ve çok geçmeden Emir Hoca içeri girdi.Dışarda bir gürültü vardı.
"Mila bir adam geldi kapıdakiler içeri almıyor."
"Kim?"
"Acarbay Akınoğlu."
Vera ayağa kalktı.
"Mila?"
"Gelsin gelsin."
"Mila sen ciddi misin?"
Adam ünlü iş adamı ve aynı zamanda namı duyulmuş silah kaçakçısı,belki Adnan ile kumar oynadığımız günden hatırlarsınız.
"Kabul etmezsek düşman olur.Siz bilirsiniz."
Vera,Emir Hoca ile dışarı çıktı.Bir kaç dakika sonra Acarbay içeri girdi.
"Merhaba Mila.İyi misin diye sormayacağım,pek sanmıyorum."
Teşekkür ederim bugün duyduğum en mantıklı söz.Kusura bakmayın kapıda yaşananlardan dolayı."
"Yok önemli değil.Anlıyorum onları,burada bulunan önemli birinin güvenliğini sağlıyorlar."
Bu sözüne sadece gülümsemekle yetinebildim.
"Ben nasıl olduğunu görmeye geldim.Kısa bir ziyaret."
"Çok teşekkür ederim.İyi ki geldiniz,tekrar özür dilerim."
"Kim yaptı falan diye de sormuyorum.Biliyorsun ki bizim gibilerin düşmanı çok oluyor."
"Maalesef."
"Onlar ölürse sen ölmeyeceksin.Sen ölürsen onlar senin tarafından ölmeyecek ama elinde sonunda ölecekler.Bu durumda sen acınası bir şekilde boşu boşuna ölmüş olacaksın."
Ayağa kalktı ve gülümsedi.
"Bu yüzden ölmemeye bak Mila.Düşmanları sevindirme."
Düşmanları sevindirme...Gülümsedim.
"Ayağa kalkmak isterdim."
"Yok teşekkürler bir dahakine."
Acarbay kafasıyla selam verip çıktı.Bu camiada da ne garip isimler var ilk defa duyuyorum çoğunu.
Adam ne güzel medeni medeni sohbet edip çıktı.Çetin'e diyeyim de silah falan alsın adamdan.
Adam çıkınca Zümra içeri girdi.
"Bu kim? Çok haşmetliydi hayran kaldım."
"Silah kaçakçısı.Noldu dışarda ya?"
"Emir Hoca ile geldik.Bu adam oturuyordu sakince diğer adamlar birbirine giriyordu.Asla mimik oynatmadı hep aynı şeyi yaşıyormuş gibi bekledi biraz.Sonra Emir Hoca senin yanına geldi.Vera ile çıktı hemen dışarı.Adamlara bağırdı bırakın diye.Sonra Vera ile önemli bir şey konuşmaya bahçeye indiler."
"Ne konuşuyorlar acaba?"
"Bilmem ki."
"Ne zaman çıkacağım ben? Çok sıkıldım."
"Dur daha bugün uyandın."
"Gün geçmiyor Zümra."
"Geçirtiriz.Bak sana bir sürü kutu oyunu aldık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölmek İçin Doğduk
Action"Bunu kendime yapamazdım.Böyle büyük bir günahı artık sırtlanamazdım." Biliyordu.Başka açıklaması olamazdı.Başka türlü bir açıklama yapamazdı.Ne kadar bu iki cümle canını yakmış olsada yanılmadı,yanılmamıştı. Mila Vedat'ın direkt gözleriyle kurduğu...
