"Vera sen ne diyorsun?"
Vera bunu duyar duymaz şok içinde babasını aramıştı.Etrafa kaos hakimdi.Mila, Çetin ile; Vera babası ile konuşuyordu.
"Adnan'ın derdi seninle değil miydi?"
"Bendeydi.Benleydi daha doğrusu."
"Attığım kamera kaydını izledin mi?"
"Evet izledim.Sen nasıl anladın?"
"Çetin aradı."
"Mila'nın adamı Çetin mi?"
"Evet.Mila senin kızın olduğumu öğrenmiş iki gün önce."
Ziya'nın sesi bir tık yumuşadı.
"En iyi haber bu olabilir."
"Neden?"
...
"Ziya ile konuşup seni arayacağım Mila."
Çetin telefonu kapattı.Bir karmaşanın ortasındaydım ve olaylar garipleşiyordu.Vera'nın adamı tuz serpelediğim adamı öldürmüştü.
Saat gece yarısına denk geliyordu.Sabah kahvaltı yapıp çıkacağız.Bir gelişimize birde dönüşümüze bakın Allah aşkına!
Vera gözünü benden ayırmıyordu.Emir Hoca'yla Ziya'yı aramalarını fırsat bilip havuza indim.Kahve alıp havuza ayaklarımı sallandırdım.Tahmin ettiğim gibi, adamın çığlıkları kafamda yankılanıyor.
Havuzun suyunda ayağımla yaptığım dalgalanmaları seyrediyordum.Başım arada zonkluyordu ama alıştım.
Bu işin sonu nereye varacak çok merak ediyorum.Vera benim hakkımda ne düşünüyor acaba? Ama Emir Hoca haklı.Ben onlara çıkın dedim.İleri mi gittim? Ama o adamda bana küfür etti.Ayrıca beni öldürüyordu.
Bazen sanırım kendimi fark etmeden kaybediyorum.Niye böyle oldu? Çok net bir şekilde söyleyebilirim ki akşam yemeğinden sonrasını saymazsak,hayatımda, bakın altını çizerek söylüyorum, son zamanlarda değil,hayatımda, geçirdiğim en güzel gündü.
Derin bir nefes aldım.Acaba kendi hayatımı ben mi mahvediyorum? Şu an başka bir yere kaçabilirim.Ama bu sefer gerçekten uzaklara.Param da var.Güzel bir ev alıp ölesiye kadar orda yaşarım.Kimse bulamaz beni.İki yıl kaybolurum...Belki sonsuza kadar.
Tamam delirmeye başladım.
"Mila!"
Emir Hoca yavaşça gelip yanıma oturdu.Ayaklarını ben gibi suya soktu.Elinde dondurma vardı.
"Al bakalım, karamelli."
Gülümseyip dondurmayı aldım.
"Karamelli sevdiğimi nerden biliyorsunuz?"
Kendi elindeki dondurmasını yalayıp cevapladı.
"Sabah ki içeceğin karamelliydi.Yanlış mı hatırlıyorum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölmek İçin Doğduk
Acción"Bunu kendime yapamazdım.Böyle büyük bir günahı artık sırtlanamazdım." Biliyordu.Başka açıklaması olamazdı.Başka türlü bir açıklama yapamazdı.Ne kadar bu iki cümle canını yakmış olsada yanılmadı,yanılmamıştı. Mila Vedat'ın direkt gözleriyle kurduğu...