Yumurta

18 3 0
                                    

Baya uyumuşum.Sanırım bu adam akıllı çektiğim ilk uyku.Belki de kendimi sebebsiz yere güvende hissettiğim içindir, belki de sonumun yakın olduğunu bildiğim için.

Uyandığımda saat gece yarısı dörde geliyordu.Geri uyuyamayacağımdan adım gibi emindim.Uykumu yeterince aldım ve kendimi iyi hissediyordum.Telefonum hala Vera'daydı.Biraz nefes almam gerekiyor.

Odada olan balkondan dışarı çıktım.Evin çok güzel nefes kesen bir manzarası vardı.Akşam olunca farklıymış.O şömine şimdi daha farklı yanıyor.

Biraz manzaraya baktıktan sonra bahçeye inmeye karar verdim.Yanlış yollardan saptıktan sonra en son sessizce bahçe kapısını bulup çıktım.Bahçe mobilyalarının olduğu kısma oturdum.Tam ortada duran ve uzaktan hayranlıkla izlediğim ateşi daha yakından seyretmeye başladım.

Mükemmel bir ev,mükemmel bir vücut,harika bir güzellik,fazlasıyla da para...Yok kendimden bahsetmiyorum,Vera'dan bahsediyorum.

Bence bu hayata Vera gibi gelmek vardı.Kariyer yaparak buralara geldiğini düşünüyorum.Belki ailesi de varlıklıdır ama sertliğinden dolayı sanki kendisi tek tek kendi elleri ile inşa etmiş duruyor.Ailesi ile görüştüğünü de düşünmüyorum.Bence kimseden hoşlanmıyor.Dünyaya tepki olarak doğmuş gibi.Hayat enerjisi yok,ama ölümcül güzelliğe sahip.En korkunç olanı da bu zaten.

"Kaç saattir buradasın?"

İyi insan lafın üstüne gelir.

Elinde iki tane fincan tutuyordu.Birini bana uzattı.

Saatime baktım.

"İki saattir."

Yanıma oturup elini alnıma koydu.

"En azından ateşin geçmiş."

Cevapladım.

"Uzun zamandır uyuyamıyordum.Belki de uyumam gerekiyordu."

Kahvesinden bir yudum alıp benimle birlikte ateşi seyretmeye başladı.

"Bende uyuyamıyorum.Çok garip."

"Acaba psikoloğa mı gitsem?"

Vera duraksadı.

"Neden?"

"Uyku problemlerim yüzünden."

Vera akıllı bir kadın.Belki bana yararı olacak bir fikir verir.

"Uyuyamama nedenini biliyor musun?"

Gözlerimin içine bakıyordu.

Kafa salladım.

"Evet,biliyorum."

"O zaman sorun uykunda değil, yaşadığın şeylerde Mila."

Kaşlarımı çattım.

"Yaşadığım şeyleri değiştiremem."

"O zaman kabullenmen gerekiyor."

Akıllı demiştim.

"Sakın bana kabullenemem deme yoksa unutman gerekir ve emin ol unutmak daha zor."

Dedikleriyle yaşadıklarımın tesadüfen kesişmesi işime yarıyordu.

"Unutmam zor değil, imkansız."

Yaklaşık bir saat sonra gün doğmaya başlamıştı.Vera kahvaltı için ayaklandı.

"Özel olarak istediğin bir şey var mı?"

Gülümsedim.

"Hayır, teşekkür ederim."

Mutfaktaki çalışanlarına kahvaltıyı hazırlamalarını söylemeye gitti.Kısa bir süre sonra kahvaltıya oturduk.

Ölmek İçin DoğdukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin