Vera mı?

18 3 0
                                    

"Çetin her şey tamam mı?"

Arabamı Vedat'ın olduğu depoya doğru sürerken bir yandan Çetin'le konuşuyordum.

"Buluşma yerine varmamıza az kaldı.Senin için gönderdiğim adamlar geldi mi?"

Vedat'ı yalnız bırakmayacakları için artı iki araba dolusu adam da bana eşlik ediyordu.

"Evet,üç arabayız.Varmak üzereyiz."

Çetin benim gitmemi istememişti.Ama Vedat'ı kendi ellerimle almak istiyordum.

"Mila dikkatli ol."

"Sende Çetin."

Telefonu kapattığımda depoya yaklaşmıştık.Ben arabayı tek kullanıyordum.İki araba da öne geçti ve yavaşladılar.Telefonum çaldı.

"Mila Hanım,kapıda iki adam var.Halledelim öyle girin."

"Tamamdır."

Önümdeki arabadan iki adam indi ve ikisi de tek kurşunla deponun kapısında duran iki adamı öldürdü.Diğer adamlarda yavaşça deponun etrafını sardılar ve içeri daldılar.Bende yavaş yavaş arabayla depoya yanaşıp önünde durdum.

Bir adam çıktı ve gülümsedi.

"Gelin!"

Kalbim çok hızlı atmaya başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalbim çok hızlı atmaya başladı.Bu beni öldürebilecek bir hızdı.Kalbimin atış sesini ormanın karanlığında rüzgarın hışırtısında duyabiliyordum.Derin bir nefes aldım ve yürümeye başladım.Deponun önüne varmıştım ki kapıdan biri çıktı.

Saçı sakalı birbirine karışmış,yüzündeki kesiklerden akan kan kurumuş,rutubet kokusu buraya kadar geliyordu.Hareket edemedim.Sadece ona bakıyordum.Yavaşça bana doğru yürüyordu.

Gözümden bir damla yaş süzüldü, süzülmemesi gerekiyordu ama elimde değildi.Silmedim,yavaşça akmasına izin verdim.Bilekleri mosmordu,üstü başı yırtık.Bir gözü gözükmeyecek kadar şiş.Bu depoda olduğunu bilmesem tanımama imkan yoktu,zayıflamıştı.

Bana daha çok yaklaştı.Ben ise mimiğimi kıpırdatmadan bana doğru gelişini seyrediyordum.Sonunda gelmişti.Karşımda duruyordu.Bana baktı,uzunca bir süre.Gözleri dolmuştu ama ağlamıyordu.Neden ağlamıyordu?

Bir anda sımsıkı sarıldı.İşte şimdi ağladığını hissediyordum.Bir süre öyle kaldık, hiç konuşmadan, sımsıkı sarılarak.Daha sonra bir adamımın sesini duydum.

"Çabuk gidelim.Geliyorlarmış."

Vedat'a baktım.Gülümsedi ve arabayı gösterdi.Hala konuşmuyordu.Umarım işkence yaparken dişlerini sökmemişlerdir.

Arabaya bindik ve üç araba depodan ayrıldık.Telefonum çaldı.Öndeki araçtan arıyorlardı.

"Mila Hanım,hiç kayıp yok görev başarılı."

Ölmek İçin DoğdukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin