Doğdu Güneşim

3 1 0
                                    

Vera,Mila'nın uyuyup uyumadığını kontrol etmek için olabildiğince yavaş bir şekilde kapıyı açtı.Göz ucuyla uyuduğuna emin olduktan sonra hızlı adımlarda bahçede onu bekleyen Emir'in karşısına oturdu.

"Babam amcamla konuşacak."

"Ahu ne dedi? O konuyu tam anlamadım."

"Adamlar eve getirdiğinde bir süre konuşmadı.Akşama doğru biraz psikolojik baskı yapınca Adnan'ın yapmış olabileceğini söyledi."

"Nasıl yani?"

"Adnan'ın adamlarından birine, tetikçiye ödeme yapması gerektiğini söylerken duymuş."

Emir sinirle ayağa kalktı.

"O şerefsiz sonra bir de hastaneye geldi."

"Ama neden böyle bir şey yapsın bir türlü anlam veremiyorum."

"Sence Vera?"

"Amcamı tanıyorum,kızımı öldürmez."

Emir tekrar oturdu.

"Amcan anneni kaçırdı Vera."

"Ama zarar vermedi.Zarar vermeyeceğini babam da biliyordu."

"Adnan'a hastanede vurmamın sebebini biliyorsun."

"Onun yaptığını düşündün."

"Hala öyle düşünüyorum."

"Mila'nın değil de babamın çevresinden biri yaptı."

"Emin misin?"

"Umarım öyle değildir."

"Bu olayın seninle bir ilgisi yok Vera."

"Ya Mila'yı vuran senin çevrenden biri olsaydı."

"Mila'nın çevresinden birinin beni vurmasını isterdim."

...
"Doğdu güneşim."

Sesli bir şekilde esneyerek söylediğim bu söze kıkırdadım ve perdemi çekmek için pembe tüylü terliklerimi ayağıma geçirerek ayağa kalktım.

Dikişim acıyordu.Keşke parayla sağlık da satın alınabilse...

Perdeyi çekip telefonumu elime aldım.

"Alo Çetin!"

"Alo Mila!"

Giyinme odama yürürken devam ettim.

"Uyanınca ara demişsin,ne kadar kibar oldun sen öyle!"

"Mila lütfen ama..."

"...ve hala devam ediyorsun."

Bir süre sessizlik oldu,dolabımın kapağını kapatıp Çetin'in derin soluk alışverişinin bitmesini beklerken takı seçmek için orta dolaba yöneldim.

"Mila nasıl olduğunu merak ettim."

Ciddi bir ses tonuyla sorduğu için gayet normal bir şekilde cevapladım.

"Dikişim acıyor sadece.Bazen de başım zonkluyor.Bir de biraz yorgunluk var, şimdilik bu kadar."

"Bir konu var Mila.Büyük bir konu."

"Gelebilirim."

"Tolia'ya mı?"

"Evet.Kahvaltı yapıp geleyim."

"Aslına bakarsan senin gelmen daha iyi olur."

Bende öyle dedim zaten?

"Sorun ne Çetin?"

Çetin tepkimin ne olacağını tahmin ederek cevap verdi.

"Abbas burada."

Tam bileğime takacağım takının aparatını geçirmek üzereyken duyduğum şeyle birlikte elimden kayıp dolabın altına düştü.

Ölmek İçin DoğdukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin