Para

3 0 0
                                    

"Nereye?"

"Mila tam tamına iki saattir bahçede hareketsiz bir şekilde karşısına bakıyor.Yanına gideceğim."

Vera,camdan bakan Emir'in yanına gitti.

"Saat iki."

"Garip olan da o."

"Tolia'dan çıkışını gördük.Bir şey olmuş olmalı."

"Farkındayım ama anlatmıyor."

"Böyle olmaz.Çok sinirim bozuluyor Vera."

...

Ben ne yaptım ya? Tüm gün kendime bunu sordum.Hastanede beklerken kendime bunu sordum.Arabada gelirken kendime bunu sordum.Gerçekten o kadar salakça bir hareketti ki!

Olasılıkları konuşalım...Eğer ben Acarbay'ın araması ile oraya gitmeseydim,Acarbay ölmüş olurdu.Çünkü gerçekten çok fazla kan kaybetmişti ve adamlarının evde olan çoğu ölmüştü.Hatta ben odaya bir dakika geç girsem,Kerem yüzünden yine de ölüyordu.Kısacası Ziya olduğunu bilsem tarafsız kalırdım ve gitmezdim.

Gitmeseydim Acarbay ölürdü.Zaten benim işimi halletmişti bundan dolayı bir şey kaybetmezdim üstüne üstük yedi adamımı geri kazanırdım.Şimdi ise giderek Acarbay gibi güçlü bir adamı kendi himayem altına aldım ve gariptir ki bu adama güveniyorum.Öte yandan sanırım Ziya'ya büyük bir şerefsizlik yaptım.

Şöyle bir durum da var...Acarbay benim Ziya'nın torunu olduğumu biliyor mu? Bilip de beni aradıysa bu üstün zekalı hareketin önünde eğilirim,çünkü gerçekten çok zekice.Dedemle aramı bozup kendi adamlarını torununa öldürtmek,hayran kaldım...

Ama eğer ki bilmiyorsa ki bu mecranın fazlası biliyor,elinde sonunda öğrenecek.Büyük ihtimalle de iş birliğime hayran kalacak çünkü dedem yerine onu seçmiş oluyorum.Tüm bunları ele aldığımızda Acarbay tarafından her konuda artım var.Lakin Ziya'ya gelirsek,ailedeki hain benim!

Neyse ki Acarbay'ın durumu iyi.Eğer hastanede veya yolda ölmüş olsaydı kaybım büyük olurdu.Her yönden...

Saatlerdir bu olasılıkları düşünüyorum delireceğim artık.Ben nasıl kimin saldırdığını bilmeden baskın yaparım ya! Nasıl?

"Mila..."

Emir Hoca'nın geldiğini duymamıştım.Yanıma oturdu.

"...sence hava soğuk değil mi?"

"Bilmiyorum hissetmedim."

Ellerim birbirine bağlı hala karşıya bakıyordum.

"Araban nasıl?"

"Güzel."

Ezbere konuşuyorum şu an.

"Vera ile konuştum.Bu pazartesi okula gidebileceksin."

Duraksadım ve yavaşça Emir Hoca'ya baktım.

"Ben çok kötü bir şey yaptım."

Konuya bu şekilde girmek istemezdim ama kendimi gerçekten kötü hissediyorum.

Emir Hoca sanki sormadan söylememe hem şaşırmış hem de sevinmiş bir şekilde gözlerime baktı.

"Emin ol Mila sandığın kadar kötü bir şey değildir."

"Aramızda."

"Aramızda."

Vera'ya söylemez ama yine de emin olmam gerek.

"Bugün eve geldim."

"Akşamüstü mü?"

"Evet Zümra'dan çıkınca..."

Ölmek İçin DoğdukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin